multi: DPR IAN nerves
.
Sadece iki gün.
Kafamı toparlayabilmek adına sadece iki günüm olmuştu. Yine sadece iki gün kim seungmin'in internet bilgisini kullanarak okulun sitesinde jisung'un zarflarını yayımlayan anonim hesabı bulmak için çabalamıştık. Başarılı olduğumuzu söyleyemem ancak sonradan aramıza chan hyung da katılmıştı ve o da en az seungmin kadar internet dehası sayılırdı. Yedi yirmi dört yanında gezdirdiği ve kimseye göstermediği laptop'ını düşününce chan hyung'un sanal dünyada ne yaptığını merak etmeden yapamıyordum.
Sonra bu iki gün içinde ne oldu derseniz seungminlerde kalmaya devam edip okulu asmıştım. Jisung'a attığım mesajların hiçbirine geri dönüş alamadığımda hwang işin içine girip jisung'un iyi olduğuna dair bir dönüş yapmıştı bana. Bu iki gün içinde sarışın aramıza buzdan duvarlar çekmiş ve sessizliğini korumuştu. Onun için ne hissettiriyor bilmiyordum, belki kafasını dinlemek ve biraz ışıkları kapatmak ona iyi geliyordu. Benim içinse tam tersiydi. Jisungsuz geçen her dakika cehennemden farksızdı ve ışıkları kapatmak nefesimi kesiyordu. Ben karanlıktan korkuyordum.
İki günlük inzivanın sonunda okula gitmek zorunda kaldığım sabah yanımda seungmin ve jeongin vardı. Midesiz dostum seungmin okulun bahçesine giriş yaptığımız sıra karnını kola ve kruvasan ikilisi ile doyuruyordu. Jeongin yakında koreye gelecek olan bir grubun konserinden bahsediyordu. Bense her ne kadar odağımı ikisi üzerinde tutmaya çalışsam da dalgınlığıma yenilip bazen onlardan kopuyordum.
Okulun bahçesine ulaştığımızda her zamankinden daha serin bir hava karşıladı bizi. Ve birde şey vardı; elleri cebinde, sırtını okulun duvarına yaslamış ve neredeyse beni beklediğini düşündürecek bakışlarla bizi izleyen hyungwoo.
Aklıma yarışma gecesi jisung'a ait olan şarkıyı söylemesi gelirken gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.
Onu okulun ortasında dövemezsin minho. İsmin okulun disiplin kurulunda, vip olarak yer edinirken yapamazsın. O yüzden sakinleş ve hyungwoo'yu yumrukladığın düşüncelerinden kurtul.
Eğer hyungwoo onun yanından geçip giderken aptalca şeyler söylemeseydi sahiden onu görmezden gelecektim.
"Başından beri jisung'u hak etmediğini biliyordum."
Adımlarım kurduğu cümleyle sekteye uğradığında jeongin sabahtan beri bahsettiği konser meselesini bir kenara bırakıp bileğimi tutmuştu.
"Zamanlama konusunda senden daha berbatını görmedim." diyen seungmin'in sesindeki uyarıcı tınıyla kumral oğlana döndüm.
Hyungwoo'ya dönmem ve suratındaki alaycı ifadeyi görmemle benimde dudaklarım havalandı.
Jisung ile ayrılığımın onu bir güzel benzetmemin önüne geçeceğini düşünüyordu. Ya da son olanlardan sonra daha uslu bir çocuk olacağımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i'll make you my lover ♡ ¸. • *ᴍɪɴꜱᴜɴɢ
Fanfictionher şey okul dolabımda, üzerine ''lee minho'ya'' yazılmış ve dolabıma bırakılmış o beyaz zarfı bulmam ile başladı. zarfın içinde sadece küçük bir not ve sarışın bir oğlanın birkaç polarid fotoğrafı vardı. "seni sevgilim yapacağım." minsung&hyunmin c...