".3."

2.3K 136 441
                                    

Söylemeye karar verdim.

Geciktirmenin bir anlamı yoktu çünkü.

"Ezgi sen bana numaranı ver başka bir gün buluşup konuşalım her şeyi. Ne dersin?" dedim ben de Ezgi'ye.

Çünkü ona güveniyordum ve böyle ayak üstü konuşmak istemiyorum.

Lisedeyken onun da söylediği gibi yakın arkadaştık. Ama ben en sonki kavgada sicilime disiplin suçu işlenmesin diye başka okula gitmek zorunda kaldım, Ali amcamın diktatörlüğü sonucu.

Ezgi ile de pek görüşemedik. Telefondan falan haberleşiyorduk. Ama benim telefonum çalındıktan sonra numaralar da gitti. O yüzden irtibatımız da kesildi maalesef.

"Olur tabi. Hatta çok daha iyi olur." dedi gülümseyerek. Ve numarasını yazması için uzattığım telefonumu aldı.

Numarasını yazdı ve kendini çaldırdı.

Yaklaşık beş dakika sonra polisler geldi.

Bir memur yanımıza gelip "Mahalleli mi bu hale getirdi bu adamı?" dedi.

Ezgi'nin arkadaşı "Hayır memur bey. Deniz, yani bu hanımefendi bizi kurtardı. Başka kimse dönüp bakmadı bile." dedi.

Bana dönen polise "Memur bey ben üsteğmen Deniz Taşkıran. Ezgi de benim arkadaşım olur. İfade falan ne gerekiyorsa burada halledin. Karakola gitmeye gerek kalmasın." dedim.

"Olur, şimdi söylerim arkadaşlara. Burda hallederler." dedi ve yanımızdan uzaklaştı.

O gidince de Ezgi yanıma gelip "Demek hayaline ulaştın." dedi. Gözlerindeki mutluluğu gördüm.

İşte benim arkadaşım.

Görüşmeyeli yıllar olmasına rağmen bana verdiği değer hiç kesilmemişti.

"Hayalimi gerçekleştirmek için en önemli adımı tamamladım diyelim." dedim ben de gülümseyerek.

"Neler oldu neler bitti gerçekten merak ediyorum. En yakın zamanda görüşmemiz gerekiyor." dedi o da.

"Haftasonu iznimi kullanırsam mutlaka görüşeceğiz." dedim ben de.

Sonra da "Neyse benim halletmem gereken işlerim var. Sonra da karakola geçeceğim. Siz de ifadenizi verip dikkatli bir şekilde gidersiniz." dedim.

"Olur. Görüşürüz. Ve tekrar teşekkürler." diyip sarıldı bana.

Ben de ona sarılıp "Teşekkürlük bir şey yok. Yapmam gerekeni yaptım sadece." dedim ben de.

Sonra arkadaşının da elini sıktım ve "Başka gün daha iyi bir şekilde tanışırız umarım. İyi günler." dedim.

Sonra da eczaneye gidip almam gereken her şeyi fazlasıyla aldım ne olur ne olmaz diye.

Aldıklarımı arabaya yükledikten sonra da tekrar karakolun yolunu tuttum.

Bizim karakolun sınırlarındaki köyün çıkışına yakın olan yerde bir grup teröristin köye girmeye çalışan bir minibüsü rehin almaya çalıştığını gördüm.

Aslında müdahale etmesine ederdim de hem yanımda pek cephane yoktu. Hem de yolculara zarar verirlerdi bu şerefsizler.

Neyse ki telsizi yanıma almıştım. Karakolu arayıp destek isteyecektim. Hem çok az bir mesafe vardı zaten buraya.

Hatta kim bilir, belki de asıl hedefleri karakoldur zaten...

Telsizin düğmesine basıp aktifleştirdim ve "Ben üsteğmen Deniz Taşkıran. Tarık Komutana haber verin, önemli bir şey söylemem gerek." dedim.

SANA DAİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin