".15."

722 62 101
                                    

26 Kasım umudun_zirvesi nin doğum gününe özel yeni bölümmm.
Sizin doğum gününüz ne zaman? Belki hediye olarak bölüm verebiliriimm





İş iyice çığrından çıkmadan olaya el atmam gerekiyordu.

"Şey yalnız siz çok yanlış anladınız." dedim Tarık komutanın teyzesine.

Sonra da babasına bakıp "Bizim aramızda öyle bir şey yok." dedim ve "Olamaz da..." diye devam ettim.

"Ne yani sen Tarık'ın kız arkadaşı değil misin şimdi?" diyen Tarık komutanın teyzesiyle göz teması kurdum.

"Değilim tabi. Biz sadece asker arkadaşıyız." dedim.

Ulan bir insan yüzde yüz doğruyu söylediğinde bile karşısındakinin inanacığına nasıl emin olmaz ya?

Kadın bir kahkaha patlatıp "Ay hiç güleceğim yoktu. Duydun mu enişte asker arkadaşıyız diyor bir de, çok komik kız bu ya." dedi Tarık komutanın babasına bakarak.

Gözlerimi kocaman açarak Tarık komutana baktım. Neden hala susuyordu?

Neyse ki "Teyzeciğim, tanıştırayım ben sizi. Tabipüsteğmen Deniz TAŞKIRAN, ekibimizin yeni üyesi." dedi sonunda.

"Siz gerçekten asker arkadaşısınız yani?" dedi şaşkınlıkla.

"Kendisi benim komutanım olur." diye yanıtladım ben.

"Enişte aşk olsun ama sen benimle dalga mı geçtin yani? Yakışıyor mu hiç sana?" dedi sonra Tarık komutanın babasına bakarak.

O ise "Elime malzemeyi veren sendin ben ne yapayım?" diyip gülmekle yetindi.

"Yazdım bunu bir kenara ama. Neyse. Sen de kusuruma bakma lütfen. Ben bir anda görünce öyle, kafamda senaryolar döndü." dedi sonra. Başta Tarık komutanın babasına sonra ise bana bakarak.

"Sorun değil." dedim ben de gülümsemeye çalışarak. Halbuki ter dökmüştüm ben az önce.

"Bu arada Hülya ben. Sen de ister Hülya de, ister Hülya abla. Nasıl istersen artık."

"Tamam Hülya abla." dedim ben de. Az da olsa yaş farkı vardı o yüzden sadece ismiyle hitap etsem rahat olmazdım. Hem öyle samimiyete de gerek yoktu.

"Haydi o zaman daha fazla burda dikilmeye gerek yok. İçeri geçelim." diyen Tarık komutanla içeri geçtik.

İçeride klasik hasta yatağına dönüştürülmüş kanepede uzanmış bir Aytaç komutan ve yanıbaşında oturmuş bir adet Eslem vardı.

Diğer tarafta da Elvan ve annesi vardı.

"Merhaba" diyerek ilerledim içeri doğru.

Masanın sandalyelerinden birini çekip yönünü onlara döndürerek oturdum.

"Hoş geldin kızım, buraya otursaydın niye oraya geçtin?" dedi Tarık komutanın annesi de yanındaki koltuğu göstererek.

"Sorun yok, rahatım ben efendim." dedim ben de.

Kadının adını bilmiyordum, nasıl hitap etmem gerektiğini nerden bileyim...

Benden sonra da Hülya abla ve Tarık komutanın babası içeri girmişti.

Hülya abla Elvan'la ve Elvan'ın annesiyle sarılırken Tarık komutanın babası televizyonun karşısındaki koltuğa oturmuştu.

Ben de Aytaç komutana bakıp "Daha iyisiniz değil mi komutanım?" dedim.

SANA DAİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin