".18."

713 46 85
                                    

Yorum yapın demekten dilimde tüy bitti artık! Yorum yapıınn 🥲🥰

"Niye öyle dedin Ayas? Ne oldu ki?" dedim ama bir cevap alamadım. Hiç iyi görünmüyordu zaten Ayas.

Ambulansın siren sesi ile yaklaştıklarını anladım.

Tarık komutan "Ben Fırat komutanı arayıp durumu anlatacağım." dediğinde başımı sallayarak onayladım.

Yanımıza gelen ambulans görevlilerine "Bulduğumuzda iki kişi tarafından darp ediliyordu ve büyük ihtimalle fazlası da vardı. Üstelik silah ile de vurmalarına son anda engel olabilmiştik." diye açıkladım bildiklerimi.

Ambulans görevlileri Ayas'a ilk müdahaleyi yaptıktan sonra sedyeye yatırıp ambulansın içine aldılar.

O sırada Tarık komutan bana bakıp "Fırat komutan 'Siz eve gidin' dedi. Hastaneye bir ekip yönlendirecekmiş." dedi.

"Umarım bir şey olmaz ve toparlar hemen." dedim ben de. Elimden hiçbir şey gelmiyordu.

Daha sonra "Keşke daha önce gelip kurtarabilseydik." dedim ambulansın gidişini izlerken.

"Biz elimizden geleni yaptık... Keşkeler bir şeyi değiştirmiyor." dediğinde ona hak verdim.

"Neyse, biz de gidelim o zaman." dedim ben de.

Biz yürürken "Merak etme eminim ilk defa yaşamıyordur böyle bir şey, atlatır elbet.

Hem ben de kolay gelmedim bu günlere. Bu günlere gelebilmek için çok şey çektim. Eminim aynı şey senin için de geçerli olmuştur." dediğinde duraksadım.

Çünkü ben bir erkeğin çekeceği sıkıntıların çok daha fazlasını çekmiştim. Çok daha ağır eğitimlerden geçmiştim.

Bunların çok ağır olması beni vazgeçirmek içindi. Ama ben vazgeçmek yerine daha fazla hırslanmış ve de istediğimi başarmıştım.

"Ben bu konuma dişimle, tırnağımla kazıya kazıya geldim. Ve karşı cinslerime kıyasla çok daha ağır eğitimlerden geçtim.

Evet hiç kolay olmadı. Ama yapmak zorundaydım.
Kendime verdiğim sözü tutmak için yapmak zorundaydım." dedim adımlarım birbirini kovalamaya devam ederken.

Gülümseyerek gözlerimin içine bakıp "Sen tam bir gurur kaynağısın Üsteğmenim." dedi.

Bense gözlerimi onun gözlerinden kaçırıp gülümseyerek "Siz de öyle Yüzbaşım." dedim. Ailesine olanlara rağmen böyle güçlü, dimdik durabilmesi taktire şayandı doğrusu.

Daha sonrasında ise hiç birimiz konuşmadık. Evin önüne yaklaştığımızda birinin bahçede olduğunu gördüm.

Eve yaklaştıkça da bu kişinin Buğra olduğunu fark ettim.

Bahçeye girdiğimizde Buğra kalkıp "Evin yolunu bulabilmişsin küçük hanım..." diye hayıflandı.

Tarık komutan Buğra ve bana ithafen "Haydi size iyi akşamlar, benim işim var yukarda." dedi.

Buğra da "İyi akşamlar" diyince Tarık komutan apartmana girmişti.

Bense şaşırmıştım.

Bunlar en son birbirlerine gıcık olmuyor muydu? Bir de kadınları anlamak zor derler... Ulan asıl erkekleri anlamak zor!

Kamelyaya doğru gidip oturdum ve ayaklarımı da ortadaki masaya uzattım. Pek de kibar bir hanımefendiyimdir...

Benim ardımdan Buğra da gelip oturmuştu.

SANA DAİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin