Dağhanlar Şirketlerinin ilk varisi Bartu Dağhan. Mesleğini eline aldıktan sonra babasının devrettiği şirketlerin başına geçmiş genç, yakışıklı bir iş adamı. Yaptığı işlerle ün salmış adını ülkesine ve dünyaya duyurmayı başarmıştı fakat bir yandan da...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Multimedya : Aslı ve Bartu
Bölüm Şarkısı : Dünya'm
***
Bartuyla eve geldiğimizde ikimizden de çıt çıkmıyordu. Eşyalarımı kapının girişindeki askılığa asıp direkt odama çıktım. Bartu'nun arkamdan derin bir nefes aldığını duyabilmiştim. Kaldığım odaya çıkarak duş aldığımda aşağıdan gelen tıkırtıları duyarak saçımdaki havluyu kapının koluna gelişi güzel asıp merdivenlerden indim.
Bartu'yu mutfakta, ocağın başında bir şeylerle uğraşırken gördüğümde gülümsedim. Kapının pervazına yaslanıp ellerimi göğsümde kavuşturarak onu izledim. Salatalıkları ince ince doğrayışı alnına düşen saçını koluyla geriye atmaya çalışması çok tatlıydı. Hülyalı hülyalı yemek yapışını izliyorken bıçağı bir anda tezgaha atmasıyla irkildim.
"Ah parmağım!" suyun altına parmağını sokarken hızla küçük ecza dolabında yara bandını alarak mutfağa girdim. Suyun altında tuttuğu elini tutarak geri çektim. Suyu kapattığımda bir tane kuru havlu koparıp parmağına bastırdım. Kanı biraz daha azaldığında kan olmuş peçeteyi çöpe atarak kesiğe baktım.
"İyi bari derin bir kesik değil." Bartu'nun güldüğünü hissettiğimde başımı kaldırdım.
"Ne oldu?" parmağına bantı yapıştırmaya çalışırken bir yandan da Bartu'yu dinliyordum.
"Genelde kadınların parmağı kesilir falan ya sonra pansumanı oğlan yapar. Bizde tam tersi olunca ona güldüm." böyle söyleyince bende gülümsemiştim.
"Sonra esas oğlan kızı öper falan." yine patavatsız bir şekilde konuştuğumda Bartu hınzır bir şekilde gülümsedi.
"Buradan seni öpmem gerektiğini mi çıkartmalıyım?" kızaran yanaklarıma inat yanından geçerek az önce bıraktığı bıçağı elime alarak kesme işlemine devam ettim.
"Esas oğlan dedim." Bartu bir anda arkama geçip iki elini tezgaha yasladığında gülümsememi tutarak ona döndüm. Çattığı kaşlarıyla bana bakarken bu küçük oyunumu devam ettirdim.
"Ne demek esas oğlan? Başka kim esas oğlan olabilir?" elimi göğsüne koyarak onu geriye doğru hafif ittiğimde oluşan boşluktan hızla sıyrılarak salona geçtim.
"Aslı! Dur bakayım orada, kızım sana diyorum nereye gidiyorsun?" hızlı adımlarla salona geçtiğimde peşimden giren Bartu'ya döndüm.
"Ay ne oldu Bartu?" ellerini beline koyarak yavaş adımlarla bana doğru yürüdü. Bende kendimi koltuğun arkasına attım. Bir kovalama faslı yaklaşmaktaydı, hissediyordum.
"Cevap vermedin? Esas oğlan derken güzelim?" bir an güzelim kelimesine takılırken gülümsememi tutamadım.
"Bak bir de gülüyor?! Sen beni çıldırtmak mı istiyorsun?" omuzlarımı silkerek bahçe kapısını açıp havuzun olduğu yere koşarken Bartu'da arkamdan fırladı.
