*İki Kalbin Hüzünü*

19.3K 1K 314
                                    

Multimedya : Bartu ve Aslı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Multimedya : Bartu ve Aslı

Bölüm Şarkısı : Unutulacak Dünler

***

Sabah ağır bir baş ağrısıyla uyanıp aşağı indiğimde yerde cam kırıkları beklemiştim ama her yer tertemizdi. Mutfağa geçerek küçük çaplı bir kahvaltı yaparak ağrı kesici aldım. Normalde başım çok ağrımazdı ama dün ki olaydan sonra başım bile isyan etmişti.
Rahat koltuğuna uzandığımda başıma biraz masaj yaparak gözlerimi kapattım.

"... İşte böyle." Bartu kızarmış gözlerle bir kuzenine bir arkadaşına baktı. Dün geceden beri gözüne bir gram uyku girmemiş ve bütün gün Aslı'nın kapısının önünde beklemişti.

"Elif'in bu kadar ileri gideceği aklıma bile gelmezdi. Resmen isteyerek yuvanızı bozmaya çalışıyor." Kuzey sinirle düşüncelerini dile getirirken, Asil'de başıyla onayladı.

"Haber gelsin bakalım o zaman net anlayacağız zarfı kim göndermiş." erkekler kendi aralarında konuşmaya devam ederken, bu durumu sevgilisinden öğrenen Belinay Duru'yu da alarak Aslı'nın yanına gitti.
Uykulu gözlerle kapıda kendisine bakan kızları gördüğünde gülümsedi Aslı. Şu an destekçiye çok ihtiyacı vardı.

Onlarda kendi aralarında durum değerlendirmesi yaparken Aslı'nın bugün gelecek olan misafirler geldi aklına. Kızlar gittiğinde, ağrıyan baloda ilaç sayesinde geçmişti. Hızla yemek işlerine giriştiğinde dış kapının açıldığını fark etsede dönüp bakmadı.

Yorgunlukla içeri giren Bartu'nun gözleri Aslı'yı buldu. Kızıl saçları omuzundan dökülmüş, siyah elbisesi ile muhteşem duruyordu.
Masaya son dokunuşları yapan Aslı, Bartu yukarı çıktığında sadece bir kez arkasından baktı. İşin aslını öğrenene kadar böyle süründürecekti Bartu'yu.

Üzerini değiştirip aşağı inen Bartu ile kapı çaldı. Hızla ikiside kapıya ilerlediklerinde Bartu elini Aslı'nın beline koyarak kapıyı açtı fakat Aslı geri çekilerek belindeki elin düşmesini sağladı. Bartu derin bir nefes alarak kapıyı açtı.

"Hoş geldiniz." Aslı hiç bir şey yokmuş gibi gelen kişilere gülümserken Rose'nin küçük kızı babasının kucağından direkt Bartu'nun kucağına atladı.
Hepsini içeri buyur ettiklerinde Rose ve İlayda Aslı'yı süzdü. Ancak Aslı sevecen bir tavırla ikisine sarıldığında onlarda aynı karşılığı verdi.

Aslı mutfağa geçerek eksik var mı diye bakarken Rose, İlayda'nın kulağına doğru eğildi.

"Fotoğrafta da güzeldi ancak gerçekte daha güzel ve sıcak kanlıymış. Allah yuvalarını bozmasın." aksanlı Türkçe'si İlayda'yı güldürürken o da Rose'yi onayladı.

Erkekler kendi aralarında muhabbete dalarken Aslı'nın da gelmesi ile kızlar daha da çok kaynaştı. Öğrendiğine göre hepsi Bartu için çok kıymetliydi. Sebebini daha bilmiyordu ama Bartu bunu da söyleme zahmetine girecek miydi emin değildi.

Küçük kız Aslı'nın yanına gelip saçlarına dokunduğunda kocaman gülümsedi.

"Anne! Bu abla çok güzel." herkes bu neşeli tepkiye gülerken Aslı, ufaklığı kucağına alarak yanaklarından öptü.

"Sen daha güzelsin bebeğim." Bartu hayranlıkla karısına bakarken gülümsemeden edemedi. Kucağına bir bebek çok yakışmıştı.

Aslı hepsini yemek masasına davet ederken kısa sürede herkes Aslı'nın neşesine tatlı tavırlarına ayak uydurmuş ve çok sevmişti.

Saat epey geç olduğunda hepsi Aslı ve Bartu'nun ısrarlarına inat ayaklandı.

"Tekrardan görüşmek üzere iyi ki geldiniz." Aslı gülümsediğinde tek tek vedalaştılar.
Bartu kapıyı kapattığında Aslı hiç ona bakmadan yukarı çıktı.

Aslı yukarıda planladığı gibi biraz bekleyip tekrar aşağı indiğinde elindeki küçük el çantasını daha sıkı tuttu. Madem Bartu'ya bir oyun oynayacaktı hiç bir şey belli etmemeliydi.
Merdivenlerden indiğinde, Bartu duyduğu ayak sesleri ile başını merdivene doğru çevirdi.
Aslı'nın elinde çantayı gördüğünde kaşlarını çatarak ayağa kalktı.

"Nereye?" Aslı cevap vermeden kapıya ilerlediğinde Bartu'da peşinden ilerledi.
Kalın hırkasını üzerine geçirdiğinde Bartu korkulu gözlerle karısını izliyordu. Gecenin bu saatinde dışarı çıkmayacaktı değil mi?

"Aslı şu an saçmalıyorsun. Hadi gel düzgünce konuşalım." sessizliğini koruyan Aslı ile Bartu daha da sinirlendi.
Bartu, Aslı'nın kolunu tutup kendisine doğru çekti.

"Hayır gitmeni istemiyorum." Aslı alayla gülümsedi. Çok iyi gidiyordu.

"Senden izin aldığımı hatırlamıyorum Bartu." sesi o kadar soğuk çıkmıştı ki kendisi bile şaşırmıştı.

"Bak.." Aslı kapıyı açtığında çoktan dış kapıdan adımını atmış, bahçeye çıkmıştı.

"Peşimden gelmeyi keser misin?!" Aslı, bir anda Bartu'ya bağırdığında Bartu olduğu yerde durdu. Oyun artık tamamen gerçeğe dönüşmüştü.
Aslı içinden kendisine küfür etti. Şu zamana kadar Bartu ona bir kez bile sesini yükseltmemişken, Aslı oynadığı saçma bir oyun yüzünden ona bağırmıştı.

İçinden özür dilemek geçsede yapmadı. Sadece Bartu'nun tepkisini bekledi. Fakat Bartu çok şaşıracağı bir şey yaptı. Aslı'nın saçlarından öperek dikkat etmesini, eğer isterse arabasını alabileceğini söyleyerek çökmüş omuzlarla içeri doğru adımladı. Üzülmüştü Bartu ama Aslı'nın kırgınlığı aklına geldikçe hak ettim diyordu.

Bartu içeri girmeden son bir kez dönüp Aslı'nın dolu dolu olmuş gözlerine baktı.

"Git bakalım portakal çiçeği. Ama şunu bil ki o kapıdan beni dinlemeden çekip gittiğin zaman hiç bir şey eskisi gibi olmayacak."

Bartu beklenti içinde ona bakarken Aslı belki de o an ilk defa düşünmeden bir şey yaptı.

Bahçe kapısından çekip gitti. Gözleri yaşlarla dolu sevdiği adamın arkasından nasıl baktığını fark etmeden.

'Unutulacak dünler, yaşanılacak günler var.'

Bölüm Sonu 🥰

Valla çok hüzünlü bir bölüm oldu yazarken ağlayacaktım.

Peki Bartu'nun Aslı'ya portakal çiçeği demesi?🥺

Şarkı sözü konuya çok uymamış
mı?

Şans Eseri (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin