#Bölüm 45#

1.5K 86 32
                                    

avicii - the nights

Mert gösterdiğim yere oturunca bende hemen yanına oturdum. Bir süre öylece bekledik. Bu süreçte ben onu sıkmak istemedim o da sanırım kendini konuşabilmek için hazırladı, bilmiyorum.

"Nasıl başlayacağımı bilmiyorum Su. İlk nasıl sevdiğimle mi? Neden Atlas ile aramızın bozulmasına sebep olduğuyla mı yoksa hissettiklerimle mi? Hepsi ayrı ayrı canımı yakıyor." dedi ve kafasını çevirip bana baktı. "Burada konuşulan burada kalır. Atlas bile bilmeyecek."

Kafamı salladım. "Atlas'ın bilmesi gerekse şu an burada olurdu zaten. Merak etme anlatmam."

Arkasına yaslandı ve bekledi yine. Rahatını bulamadı öne doğru eğilip dirseklerini dizine koydu. Elleriyle saçlarını dağıttı kafasını çevirip dolu gözlerle bana baktı.

"Benim hiç mutlu bir hayatım olmadı. Ne ailem ile ne arkadaş çevrem ile aram hiçbir zaman iyi olmadı. Böyle söylüyorum diye yanlış düşünme. Eminim ki herkesin problemleri vardır. Sadece benim de olduğunu söylemekti amacım." durdu yine. Gökyüzüne baktı. "Gerçekten küçüktüm. Lisenin başları işte o zamanlar. Öyle nefret dolu olduğum bir gün İkra'yı gördüm, voleybol sahasında. O soğuk havaya rağmen arkadaşlarıyla oynuyordu. Burnu kızarmıştı. Saçlarını toplamıştı. Dönerken göz göze geldik kısa bir anlığına. Yani onun için kısa bir andı ama benim için öyle uzun bir süreydi ki, o oynamaya devam ederken ben hala ona bakıyordum. Onu ilk böyle tanıdım. Sonra konuşmaya başladık. Birlikte zaman geçirmeye başladık. O zamanlar ne yapabilirsin tabi çıkışlarda bir parkta oturup sohbet ediyorduk. Birkaç ay sonra benim her şeyimi bilir oldu. Pamuk gibi bir insan oldum onun yanında. Hayatta kendimden asla beklemeyeceğim şeyler yaptım. Onu gerçekten çok sevdim ben Su. O saçma sapan hayatın içinde bir insan ne kadar temiz sevilirse onu o kadar temiz sevdim ben."

Dolu gözlerini elinin tersiyle sildi. İçinden gelmeyen bir şekilde güldü sonra da. "Yine birkaç ay sonra bana geldi Atlas'ı anlattı. Ne heveslerle gittiğim o buluşmada bana geldi ve Atlas'ı nasıl sevdiğini anlattı." Bir anda durdu ve kafasını çevirip bana baktı. "Bunları anlatmam seni rahatsız eder mi?"

Kafamı hızlıca iki yana salladım. "Dürüst olmak gerekirse şu an iyi olman, rahatlaman dışında hiçbir şey ile ilgilenmiyorum Mert. İstediğin gibi davran rahat ol lütfen."

Yıllar sonra ilk defa kendini bir insana açıyordu. O insan da ben olmuştum, asla hiçbir cümlesi beni rahatsız etmezdi. Aksine onun adına şu an çok mutlu oluyordum. "Tamam teşekkür ederim. Ne diyordum en son? Atlas. Geldi anlattı bana işte. Kalakaldım öylece. Kendimi açtığım her şeyim dediğim kız, gelmiş bana arkadaşım dediğim adamı anlatıyor. Öyle kötü hissettim ki kendimi. Sonra sordu bana açılmalı mıyım diye. Açıl, dedim. Kendim seviyorum diye kızı mı üzecektim? Atlas nasılsa kabul etmez diye düşündüm. Sonuçta arkadaşım ve ondan hoşlandığımı biliyordu. Fakat yine de dedim ki içinde tutma Mert. En azından bırak bilsin. İkra Atlas'a açılmadan gittim ben İkra'ya açıldım. Onu sevdiğimi söyledim. Amacım onu üzmek boynuna sorumluluk yüklemek değildi. Sadece bunu anlamış olması gerekiyordu her tavrımdan halimden o kadar belliydi ki. O ne yaptı biliyor musun?" diye sordu ve kafasını iki yana salladı. Hatırlamak istemiyor gibiydi. Yüzünü sertçe buruşturdu.

"Yüzüme karşı güldü Su. Şaka yapmanın sırası değil Mert, Atlas ile buluşacağım böyle şeyler için lafa tutma beni dedi ve gitti. Atlas'a açıldı. Atlas ne demiş biliyor musun? Deneyebiliriz demiş. İnanabiliyor musun ya? Deneyebiliriz demiş. Öyle sert bir duvara çakıldım ki, o an hissettiğim hissiyatın ağırlığını sana anlatamam. Keşke dedim beraber olamasalar bir aksilik çıksa. Sonra öğrendim ki İkra yurt dışına taşınıyormuş babası yüzünden. Kısa bir süre sonra gitti onlar. Olan bana ve Atlas ile arkadaşlığıma oldu. Kendimi tanıyamaz hale geldim. Kalp kıran, umursamayan ve bu durumdan zevk alan bir insan oldum."

"Yanlış anlama Mert amacım asla Atlas'ı savunmak değil ama onu yıllardır tanıyan birisi olarak söylüyorum sadece. Atlas bunu bir sebepten ötürü kabul etmiş olabilir mi çünkü o bunu sana yapacak bir insan değil." diye mırıldandım.

Kafasını yukarı aşağı salladı. "Olabilir elbette ama o an bunu düşünemeyecek kadar öfkeliydim ve kırgındım. Sonra sen çıktın hıncımı senden çıkartmaya çalıştım. Aptallığım işte nereden bilebilirdim böyle bir insan olduğunu? Amacım Atlas'ın canını yakmakken yaptıklarımla seni korkuttum senin canını yaktım. Bunu görmek epey bir vaktimi aldı ama en azından hatamdan döndüm. Yaptıklarımı affet diye söylemiyorum ama gerçekten çok pişmanım. Şu an ki aklım olsa hiçbirini yapmazdım."

Hafifçe tebessüm ettim. Mert'in içten içe iyi birisi olduğunu biliyordum ve şu an bu yüzünün ortaya çıkması beni oldukça mutlu ediyordu. "Peki fikrini ne değiştirdi de pişman oldun ya da bu davranışlarının yanlış olduğunu anladın?"

"Sen." dedi ve gözlerime baktı. "Davranışlarınla, konuşmanla sürekli yaptıklarımın yanlış olduğunu yüzüme vurdun. Hislerini yaşayış şeklinle kırılgan ama güçlü nasıl olunuyormuş gösterdin. Sanırım aklımı başıma getirttin. Yanlış anlama sakın bak tamamen arkadaşça yaklaşıyorum sadece bana çok iyi geldin, hayatımı ve kararlarımı olumlu yönde etkiledin."

Dişlerimi göstererek güldüm. Dediği her kelimenin içtenliği kalbime işliyordu. Sanırım Mert'e tahmin ettiğimden daha çok değer veriyordum. Onun mutlu olması sanırım bu ara en çok istediğim şeydi. "Seninle konuşmak bana da iyi geliyor Mert. Senin iyi olduğunu güçlü olduğunu görmek beni çok mutlu ediyor. İlk başta senden hiç haz etmiyor olsam bile şu an sana karşı içimde en ufak bir kırgınlık yok. Bilmeni istedim sadece. Belki bir nebze hissettiğin sorumluluk yükünden seni kurtarmış olurum."

"Öyle iyi bir insansın ki Su. İstemeden bile insanların hayatlarında çok güzel yerlere dokunuyorsun. Beni o berbat yerden çıkarmak için çaktırmadan da olsa uğraştığın için teşekkür ederim. Bunları yeni yeni görebiliyorum."

Sıkı sıkı sarıldım ona. Bunu yapmak geldi içimden ve yaptım. Belki bir daha böyle yakın hissetmeyecekti kimseye karşı. Belki de bugün sayesinde insanlara daha çok güvenecekti. Bu elbette onun elinde olan bir şeydi ama umuyordum ki bu saatten sonra hep karşısına iyi insanlar çıkardı. Onu olduğu gibi seven ve ona iyi gelen kişilerle karşılaşırdı. "Şimdi nasıl hissediyorsun?" diye sordum kollarımı çekerken.

"Yorgun ama daha kolay toparlanabilecek bir yorgunluk bu. Bunca zaman sonra karşımda bu kadar yılışık bir insan görmeyi beklemiyordum. O biraz beni şok etti ama kolay atlatabilirim eminim ki. Onun dışında iyiyim, tam olarak Mert gibi hissediyorum. Kendime kavuşmuşum gibi." dedi ve güldü. "Bu his güzelmiş."

Bir süre daha beraber oturduk. O beni güldürdü ben onu. Beraber vakit geçirdik ve ona iyi geldiğini fazlasıyla anlamış oldum. Atlas ile araları düzelirse özellikle Mert'in bu durumdan çok olumlu etkileneceğine emindim. Bunun için uğraşacaktım ama önce Atlas'ın İkra'nın teklifini neden kabul ettiğini öğrenmem gerekiyordu. Anca bu şekilde aralarını düzeltmeye çalışabilirdim.

-----

Evet evet ilk defa Mert'i size bu kadar açtım. Mert karakterini yazarken biraz farklı ve yoğun hissediyorum sebebini bilmediğim bir şekilde. Ona karşı ayrı bir ilgim var ama bunun bir nedeni yok. Her neyse, son birkaç bölüm! Final yapıyoruz ve daha sonra umuyorum ki yeni bir kitapta buluşuyoruuuzz.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

A.E.S.T.|Yarı Texting (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin