Bölüm Şarkısı; İyi ki Doğdun Atlas
~•~•~•~•~
Uyanır uyanmaz Atlas'ın evinden koşa koşa kendi evime geldim. Saat zaten öğlen iki olmuştu. Planladığım doğum günü partisine geç kalmak istemiyordum ve hazırlanmam için sadece saatlerim kalmıştı. Ayrıca daha elbisem bile belli değildi.
Dolabımın kapağını açtım ve giyebileceğim, şık herhangi bir şey aradım. Güzel kıyafetlerim olmasına rağmen istediğim gibi bir şeyi bulamayınca yatağa oturarak somurttum. "Gitmesem ne olur ki? Araba çarptı derim, üçüncü kattan düştüm derim, kaçırdılar derim."
"Boş boş konuşma da kalk, dene şunu hadi."
Ne zaman geldiğini bilmediğim Merve'ye ve elindeki açık gri kısa elbiseye diktim, gözlerimi. Güzeldi ve fazlasıyla kibardı."Seni yerim ama sıçmam Merve. Gerçekten çok teşekkür ederim." dedim ve yanağına ıslak bir öpücük kondurdum.
Elindeki elbiseyi alıp hızla tuvalete girdim ve üzerimdekileri çıkartıp elbiseyi giydim. Üst kısmı vücuda yapıştığı için biraz dar gelmişti ama dışarından gözüken hiçbir kusuru yok gibiydi. İçinde de rahattım ve bana sorun çıkarmazdı. Elbise, dizimin bir buçuk karış üzerinde bitiyordu. Belinde ise koyu gümüş, taşlı, incecik bir kemeri vardı.
Elbiseyi beğendiğim için tuvaletten çıktım ve Merve'ye gösterdim. "Top model gibi kızsın maşallah. Ben Atlas olsam, garanti sana yürürmüşüm. Çocuk doğru karar vermiş, zaten vermemesi mümkün değilmiş be."
Gülerek takı çekmecemi açtım ve ucunda kar tanesi olan gümüş kolyeyi boynuma taktım. Aynı şekilde gümüş bir bileklik ve küpeyle giyinme işini her şeyiyle bitirmiş oldum.
"Merve ya, saçıma ne yapacağız?"
Gözleri bir süre elbise ve yüzüm arasında git gel yaptı. "Düzleştirmek veya dalgalı yapmak arasında gidip geliyorum. İstediğin başka bir şey yoksa seç birisini. Vaktimiz fazlasıyla daraldı."
"İstediğini yap." dediğimde gözlerini devirerek beni sandalyeye oturttu.
Bir saat gibi bir süre sonucunda tamamen hazırdım. Makyajımı yapmış, hatta çantamı bile hazırlamıştım. Şu an sadece Merve'nin rujunu sürmeyi bitirmesini bekliyordum.
"Geldim, hadi çıkalım."
Önümüze gelen ilk taksiye bindik ve verdiğim adrese ulaştık. Yaklaşık yarım saat sonra insanlar gelmeye başlayacaktı. Gerçi toplasan kırk kişi bile etmezdik ama yine de her şey çok güzel olsun istiyordum.
"Merhaba, her şey hazır değil mi?" diye sordum kapıdan içeri girince. Kadın kafasını bana çevirip gülümsedi. "Evet efendim, her şey hazır. Şu anlık hiçbir sorun yok."
Gülümsedim ve içeriye bakmak için Merve ile beraber ilerledim. Doğum gününü kutlayacağımız alana girdim ve hızla Merve'ye döndüm. "Lan, çok iyi olmuş anasını satayım!"
"Harbi kız, gerçekten süsleri iyi seçmişsin."
Bir süre koltuklara yayılarak insanların gelmesini bekledik. Yaklaşık on beş dakika sonra çalan zille olduğum yerden kalkıp kapıya yürüdüm. Benimle beraber çalışan bir kız da yürüyünce tebessüm ettim. "Ben açarım canım kapıları, bir de bunun için koşturma."
"Teşekkür ederim, efendim."
Kapıyı açarken aynı zamanda kafamı görevli kıza çevirdim. "Su demen yeterli. Aynı yaşta gibiyiz zaten, resmiyete gerek yok."
"BEN GELLDİİİİİMMM! Aaa kimse gelmemiş mi?"
Bütün modu birden değişen Can'a sırıtarak sarıldım ve gülerek odaya geçirdim. "Uslu uslu oturun." dedim ve arkamı dönmeden Can'a parmağımı uzattım. "Benim doğum günümde yaptığın gibi mutfağa girip pastayı görme bahanesi ile sakın mıncıklama. Öldürürüm seni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A.E.S.T.|Yarı Texting (düzenleniyor)
Teen Fiction05*********: Şimdi şöyle ki (03.28) 05*********: Şöylesi falan yok ben seni seviyorum (03.33) 05*********: Seni ve sana ait olan her şeyi seviyorum 05*********: 3 yıldır deli gibi seviyorum ve artık bunu saklamak istemiyorum 05*********: İlk başlard...