Harry'nin Ağzından
Sersemlemiş bir şekilde kendime geldim.Tanrım neler oluyordu.Kesik kesik dünü hatırlamaya çalıştım.Tek aklıma kazınan adamların beni arabaya bindirmeleri ve ve de "Artık sen de bir hiçsin Styles'dı.Neler dönüyor anlamıyordum.Ayaklarım ve ellerim bağlıydı.Bağırmaya başladım.
-Sizi adi şerefsiz herifler!Ne istiyorsunuz benden.Sikik beyinliler!
O sırada kapı açıldı.
-Senin çenen fazla mı açılmış Styles.
Kafamı kaldırdığımda karşımda iri mavi gözleriyle bir kız duruyordu.
"Sen de kimsin.Beni buraya neden tıkdınız.Ne istiyorsun,ne istiyorsunuz benden!" Dedim
"Şşt bebeğim sakin ol.Bunu sana açıklayacaklar." Bana doğru eğildi.
"Haa bu arada canının daha fazla yanmasını istemiyorsan,sessiz ve uslu ol" Dedikten sonra göz kırptı ve çıktı.
Tanrım burada kafayı sıyırmamak elde değildi gerçekten.Siyahın hakim olduğu bir yerdi.Hiç pencere yoktu.Nefes alamıyordum.Lanet olsun! Ben pis işlere bulaşan bir adam da değildim.Bağırmaya devam ettim.Ses soluk yoktu...
....................
Saatlerdir avazım çıktığı kadar bağırıyordum.En sonunda kapı açıldı.İri adam bana doğru yaklaştı.İpleri çözdü.Ayağa kalktım.Ancak o kadar güçlüydü ki beni duvara itti.
"Sen de onun gibisin" dedi ve yumruk attı.Gücümü toplayıp bende ona vurdum ama sarsılmamıştı bile.
"Ah Styles,ben ne dayaklar yedim zamanında.Seninki bunun yanında minik birşey" Sırıtıyordu.
"Ne istediğini söyle" diye bağırdım.
"Birşey istemiyorum Styles,sadece yılların intikamını alacağım..."
"Tanrım! Neyin intikamı kimsin sen!" Diyerek adeta kükremiştim.
"James Styles"
O da kimdi?
"Öyle birini tanımıyorum"
"Tanrı aşkına! İnsan babasını nasıl tanımaz Harry" Pis gülüşüyle sırıtmaya devam etti.
"Benim babamın adı James değil ve de sen aklını yitirmiş kıç herifin tekisin!"
Kahkahasına devam ederken kapıdan 3 adam daha girdi.
-"Bağlayın şunu" diye emir verdi.
Lanet olsun çok güçlülerdi.
-"Sonra görüşeceğiz Styles"
Dedi ve çıktı.
Adamlar adeta ruhları çekilmiş gibilerdi.
Bella'nın Ağzından:
Bay Frank, Harry'e yemek vermemi söyledi.Bende ekmek ve çorbayı götürdüm.Girdiğimde kafası yine eğikti.
-"Hey,acıkmadın mı?"
Cevap vermedi
-"Kulakların mı duymuyor" gülmeye başladım.
-"Soruma cevap alamamaktan nefret ederim" diyip tepsiyi yere koydum ve yanına yaklaştım.
Kafasını kaldırdım ve göz göze gelmemizi sağladım.
-"Çok zorsun Styles."
-"Sürtük" diyerek yanıtladı.Ah aptal beyinli! Şimdi görürsün sen!
Cebimden çıkardığım jileti koluna dayadım ve tek hamlede kanlar fışkıracak kadar kestim.Minik bir inleme çıktı ağzından.
-"Sana söylemiştim değil mi? Burda nazın geçmez.İstediklerimizi yapacaksın.Ya da sonsuzluğa uçacaksın..."
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
MULTİ/ Bella&Harry ツ E*