Bölüm yazmayacaktım ama birden yazasım geldi :D Uzun bir aradan sonra yine beraberiz.İnşallah okuyucularım kaçmamıştırr :))
************
Dudaklarını hissettiğim an onu geri itmem bir oldu.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen!" Diye çıkıştığımda benden bu tepkiyi beklemediği için yüzü düştü.
"Ben sadece...Neyse" diyerek yanımdan gitti.Geçmişe dalarsak çıkamazdım.Çünkü gerçekten fazla kızla birlikte olmuştum.Ama şu an tek istediğim kesinlikle Brennaydı.Biraz dolaştıktan sonra eve adımımı attım.
"Kıvırcık özür dilerim." Dedi Niall.
"Sen niye diliyorsunki sarışın." İkimizde lakaplarımıza gülerken Zayn yanımıza geldi.
"Tamam Hazza,madem bu kadar eminsin dene.Tabiki senin yanında olacağım.""Bakın dediğiniz gibi olabilir.Bunu bilemem zaman ne gösterir onu hiç bilemem.Ama şu an sadece onu istiyorum.İstediğimi de alacağım."
"Ne diyim ki Harry.Kızı üzeceğini şimdiden söylüyorsun ve biz buna şahidiz.Çok kötü."diye atıldığında Zayn yine sinirlerim yükselmişti.
"Bak Zayn" oldukça sinirli tonda devam ettim."Hayatımı sorgulama.Şu an hissettiklerim farķlı ama yanılıyor da olabilirim dedim.Uzatma!"
"O zaman zamana bıraksaydın." Gözlerimi kapattım.Sinirimi sindirmeye çalışırken cevap vermemeyi tercih ettim.
Şu an o kadar çok Brenn'i görmek istiyordum ki kendimi durduramadan dışarı çıktım.Çocuklar desteklemeyince kendimi daha kötü hissediyordum.
Bahçede Perrie'yi görünceyi yanına giderek selam verdim.O da karşılık verdikten sonra "Brenn'le sonunuz nereye gidiyor?" Dedi.Ardından devam etti."Yani birbirinizden zaman istediniz,sonra birden bozdunuz falan...garip sadece."
"Bilmiyorum,onun yanında olmak iyi hissettiriyor." Dedim.
"Umarım iyi olursunuz. Hadi yukarı çık,en son odasındaydı." Başımla onaylayıp odasına doğru adımladım.Onun konuyu uzatmamasına sevindim.Şu an kimseyi dinlemeyeceğim kesindi ve ne hissediyorsam,kalbim şu an ne diyorsa onu yapacaktım.Kapıyı tıklayıp içeri girdiğimde yatağında oturup birşeyler uğraştığını gördüm.Beni farkettiğinde gülümseyip "Gelsene." Dedi.Başına takdığı bandana o kadar güzel duruyordu ki onda...
"Bunlar ne?" Diye sordum resimlere bakarken.
"Bunlar benim çizimlerim,kendimi bildim bileli resim çizmeyi sevdiğimden biriktirdim."Bir resmi elime alarak gülmeye başladım."Heey bu çok şeker olmuş." Diyince o da gülmeye başladı.Kıvırcık saçlı çöp adama benzer birşey çizmişti.(Multi|Çizdiği resim)"Ben bunu çok küçükken çizmiştim tamammı dalga geçme." Dudaklarını büzdüğünde gülmem iyice arttı."Kim bu kıvırcık?"
"Rüyamda görmüştüm ve gece elime kağıt kalem alıp bu resmi çizmiştim."
Diye yanıtladığında "Bana benziyor." Diye sataştım.O da gülmeye başladı.Diğer çizdikleri profesyonelceydi.Elinde bir kalp ve bu kalbin içerisinde bir oğlan olan ve kızın da kalbi tuttuğu bir resmi görünce elime alďım. "Aşk" dedi. "Yani biz" dediğimde mavileri yeşillerime kenetlendi.Söylediğim şeye bende şaşırsam da belli etmemeye çalıştım ve lanet olsun ki hiçbirşey bilmiyordum!
Belinden tutarak kucağıma oturmasını sağladım ve derince kokusunu içime çektim.Ellerini saçlarıma götürdü.Daha fazla dayanamayıp dudaklarımı dudaklarıyla birleştirdim.Ona dokunmak ateşe dokunmak gibiydi.Dokunduğu her yeri yakıyordu.Nefesimiz kesilene kadar açlıkla öpüştük.İstemeyerek de olsa geri çekildiğimde onun güzel yüzu yine beni mest etmişti.Saçlarını elimle geriye ittim.Yanağıma kondurduğu öpücükten sonra yatağa uzandık.**************
Brenna'nın Ağzından
Güneş ışığı gözüme işlerken yerimde kıpırdanmaya çalıştım.Bunu engelleyecek bir beden farkettiğimde yanımda yatan şaheseri incelemeye başladım.Kıvırcıkları yatağa dağılmış,dolgun dudakları hafif aralıktı.Kolları sıkıca bedenimi sardığından hareket alanım azalmıştı.Boynuna öpücükler kondurmaya başladığımda minik mırıltılar ağzından yükseldi.
"Sabah oldu uykucu" diyerek gülmeye başladım Bir an ne olduğunu anlamadan yerlerimizi değiştirerek üzerime çıktı.Güneş zümrütlerine ayrı bir çekicilik katmıştı.
"Sen yaramaz bir kızsın Brenn." Dedikten sonra dudakları boynumda gezinmeye başladı.Kapının çalmasıyla üzerimden itip doğruldum.Kızların sesi geliyordu."Kalkın artık.Uykuda Niall'ı geçtiniz." Dediklerini duyduğumuzda ikimizde kıkırdadık.Son bir kez dudaklarıma sulu bir öpücük bıraktıktan sonra odadan çıktük.
"Günaydın "
"Günaydın "
Kızlar masayı hazırlamışlardı.Çocukları da çağırmışlardı.Açıkçası Zayn'den biraz çekiniyordum.Hepimiz masaya geçtikten sonra sanki gözler bizim üzerimizde gibi hissettim.
"Siz ikiniz,dün gece ne yaptınız?" Diye kıkırdayarak soru yönlendirdi Niall.Tanrım! Utançtan yerin dibine girmek istiyorum.