Herkese merhabalar.Yeni bölümle karşınızdayım.Umarım beğenirsiniz.Vote ve yorumlarınızı bekliyorumm. :))↖(^▽^)↗
Multi/ Harry☆Brenna
They Don't Know About Us ile okuyun ;)****************
İçeri girdiğimde karmakarışık duygular bedenimi kaplamıştı.Harry'nin bana böyle davranması...Gerçekten kafamda bir sürü soru işareti vardı.Kızlar yanıma geldiklerinde alış-verişe gideceğimizi söylediler.Sanırım kıyafet almaya ihtiyacım vardı.
İhtiyaçlarımızı aldıktan sonra yemek yedik.Jade birkaç arkadaşıyla buluştu.Ne kadar sıkıntıdan patlasam da beklemek zorundaydım.Sonrasında eve geldik.Başım çatlıyordu.Zaman hızlıca akmıştı.Kızlara biraz dinleneceğimi söyleyip,odama çıktım.
*
Kızların sesiyle beraber irkilmem bir oldu.-"Hadi Brenn,hadi kalk!"
Üzerimdeki pikeyi yere attılar.
"Bara gidiyoruuz.Hadi kalk sen de açılırsın." Saate baktığımda uzun zaman uyuduğumu farkettim.
"Bu da nerden çıktı şimdi?" Gözlerimi devirip,kendimi yeniden yatağa attım."Çocuklar da geliyor hadi Brenn."
Bir yanım gitmem için can çekişiyor,öbürü ise kulaklıklarımla kendimi yatağa atmamı istiyordu."Cidden çok yorgunum.Siz gidin." Dediğimde somurttular."Bu sefer aklımız sende kalacak.Ne olur sanki gelsen." Bu tatlı siteminden sonra ayaklanmaya çalıştım."Tamam ama ne giyeceğim?" dediğinde Jade sevinçle el çırpıp,çoktan dolabımı karıştırmaya başlamıştı.Çıkardığı elbiseleri giymeyeceğimi söyledim.Halim yoktu ve siyah pantolonumun üzerine beyaz kısa tişörtümü giymeyi tercih ettim.Siyah ince ceket ve topuklularımı giyip,saçlarımı açık bıraktıktan sonra hazırlığımı tamamladım.
"Bakın az duracağız anlaştık mı? " İkisi de başıyla onayladı.
Kızlar baya bir özenerek giyinmişlerdi.Kendime baktığımda biraz soluk kaldığımı hissettim.
"Kızlar,hazır mısınız?" Louis'in sesiyle beraber dışarı çıktık.Diğerleri de oradaydı.Biraz gerilmiştim.Onlar konuşurken ben kenarda kalmayı tercih ettim.
"Sen neden geliyorsun?" Kolumda hissettiğim elle irkildim."B-ben..."
Sözümü yarıda keserek "Hâlâ hastasın,bu havada üşüyorsun Brenna,oraya gitmemelisin." Benim birşey dememe fırsat vermeden "Brenna gelmiyor.Siz devam edin." Dedikten sonra "Hadi eve git." Dedi otoriter sesiyle bana.Aslında bara gitmemek işime gelmişti biraz.Kızlarla kısa süreli bakışmamızdan sonra kendimi eve attım.Odama çıkıp,kıyafetlerimi değiştirmeden yatağa uzandım.
***Sersemlemiş şekilde yatakta yatarken kulaklıkların kulağımdan çıktığını hissettim.Gözlerimi zar zor açmaya çalıştım.
Karşımda bukleli birinin olduğunu gördüğümde "H-harry s-sen misin?" Diye sordum.Kısılan sesim çok az çıkıyordu.Gözlerimi açacak dermanım yoktu."Evet,benim." Dediğinde rahatlamıştım."Ateşin düşmemiş ve sen pikeyle ilişki kurmuşsun." Dediğinde gamzeleri ortaya çıkmış ve kahkaha atmıştı.Üzerimden pikeyi çektiğinde
"Ü-üşü-y-yorum." Dedim fakat dinlemedi bile.Dudaklarını alnıma bastırdığında kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.Yatakta doğrulduktan sonra elime hazırladığı nane limonu tutuşturdu.Yüzümü ekşittiğimde gülümsemesi iyice belirmişti."Şimdi bunu bitireceksin." Dedi."Neden bunu yapıyorsun?" Sorduğum soruyla gözleri irice açıldı."Olanları unutmak istemiyor musun yoksa?"
dediğinde "H-her şeyden çok." Diye yanıtladım.Dudakları yukarı kıvrıldı.
İkinci bir şok dalgası bedenimi esir ederken ne yapacağım hakkında fikrim yoktu.