Okuyucuların artacağını temenni ederek yazmaya devam ediyorum.Okuyan herkese çok teşekkürler ツ
*********
Güneş ışığı gözlerimi yakmıştı.Doğrulup,gözlerimi ovuşturduktan sonra saate baktım.
8:00
Harika! Hazırlanıp,fırına gitmem için yarım saatim vardı.Küçükken anneme yardım amaçlı çalışmaya başladığım fırında hâlâ çalışmaya devam ediyordum.Kendi paramı kazanmak,kimseye ihtiyaç duymamak hoşuma gidiyordu.
Bizimkilerin hâlâ uyuduğunu düşünerek merdivenlerden bağıra bağıra indim.Çok geçmeden zeki görünümlü salak Niall ve Louis'in atışmalarını duydum.Odaları yan yana olduğundan,odadan odaya iletişim kuruyorlardı.Kim bilir yine hangi saçma şey için tartışıyorlardı.Yanlarına uğrayıp çıkacağımı söyledikten sonra kahvaltı edemeden hızlıca üzerimi giyip,fırına doğru doğru yol aldım.
Bella
Uyandığımda aşağı indim.Battaniye orada duruyordu,fakat Harry yoktu.O sırada bir erkek sesiyle irkildim."Merhaba." Gülümseyip "Merhaba" diye karşılık verdim."Heey geliyorr!" Diye bağırdığında ne olduğunu anlayamadan sarı saçlı birinin koşarak bu tarafa doğru elinde hortumla gelmesi ve sudan nasiplenmemi sağlaması bir olmuştu."Kazandım bee!" Diye sevinç çığlığı attı sarı saçlı çocuk. "Aa ben ım şey seni de ıslattım,yanlışlıkla.Özür dilerim.Ben Niall" dedi muzip sırıtmasıyla."Sorun değil,hava sıcak.İyi bile geldi.Ben de Brenna" dedim gülümseyerek."Lou nereye gittin? Çık ortaya" dediğinde mavi gözlü diğer çocuk yanımıza geldi."Seni gerizekalı.Çok ıslandım." Diye mızmızlandı.Onları izlemek cidden keyifliydi."Ben Louis" dedi."Brenna" dedim gülümseyerek."Benim yüzümden sen de ıslandın.Seni ahmak sarışın,dikkatli olmalıydın!" Dedi şakayla karışık ince ses tonuyla."Sorun değil,gerçekten." Dediğimde ikisi de gülümsedi.
Birkaç dakika sonra kızlar yanımıza geldi.Bir tanışma merasimi daha gerçekleşti.
"Daha tanışacağınız 3 kişi var.Zayn,Harry
ve Li-"
Sözü yarıda kesilmişti."Ve been!" Diye ses geldiğinde aramıza biri daha katılmıştı."Ben Liam.Merhaba herkese." Dedi gülerek.Cidden bu insanlar inanılmaz derecede güleryüzlüydüler.Harry böyle birilerinin yanında olduğuna göre,o da böyle olmalıydı.Acaba onlar biliyorlarmıydı Harry ile geçmişimizi.Ama galiba anlatsaydı bu kadar samimi davranmazlardı çocuklar.Sonuçta ben...ben kötü biriydim ona göre.
" Brenna" diye seslendiklerinde düşüncelerim dağılmıştı. "E-efendim."
"Komşularımız kahvaltıya davet ediyor.Gidelim mi?" Dedi Jade heyecanlı heyecanlı."Uhm olur tabi." "Yalnız burada değil." Dedi Louis. "Nerede?" Diye sorduğunuzda "Gidince görürsünüz" cevabını almıştık.Oldukça kafa dengilerdi.
***********
Üzerime şort ve tişörtümü giymiştim.Biraz yürüdükten sonra bir fırın gibi yere gelmiştik.İçeri girdiğimizde büyük bir masaya oturmamız için işaret etti çocuklar.
"Heey,hoşgeldiniz" diye tanıdık neşeli bir ses duyduğumda,Harry karşımızda duruyordu.Yeşil zümrütleriyle buluştuğumda,hemen gözlerimi kaçırdım.Bir fırında çalıştığını bilmiyordum.Konservatuar okuduğunu söylemişti Zayn.Onu her karşımda gördüğümde elimin,ayağımın titremesi normal miydi? Gözlerine bakmaktan çekiniyordum.
"Bize sıcacık poğaçalardan getirir misin kıvırcıık" dediğinde yüzünde beliren iki gamzesi ortaya çıkmıştı."Hemen geliyor." Tanrım! Onun masadan gitmesi benim kaçmam için gayet iyi bir fırsattı."Iı ben şey,arkadaşımla buluşacaktım.Aklımdan çıkmış.Özür dilerim,telafi edeceğim." Tebessüm etmeye çalıştım.Kızlar neden gitmek istediğimi anlamış olacaklar ki bizde gelelim mi bakışları attılar.Kafamı olumsuz anlamda salladım."Aa,peki bu defalık öyle olsun." Diyerek dudağını büzdü Niall. El salladım ve kendimi dışarı attım.
