10

233 38 147
                                    

Merhaba ben geldim.

Keyifli okumalar dilerim.

Berkan Atalay

Kampüsün takriben 10 kilometrelik uzağında olan kafeye gelmiş en köşedeki masaların birinde oturmuş Nur'un gelmesini bekliyordum. Aklıma beş gün önce anonime ulaşamadığım anlar gelmişti. O günün akşamı hiçbir şeyden habersiz mesaj atmıştım ama hep tek tik oluyordu. Bu durum beni rahatsız ederken işi olabileceğini düşünerek mesaj atmadım, bekledim. Tam dört gün iki üç tane mesaj atarak bekledim ama bu durum aynı olunca beşinci gün huylanıp üstü kapalı Aras'a sordum. Arasta büyük ihtimalle engellediğimi söyleyince bende şalterler attı. Anonimin numarasını Arasın telefonuna yazıp mesaj atınca her şey ortaya çıktı. Hiçbir şeyden haberim yoktu. Yapmadığım bir şey hakkında suçlanıp engellenmiştim.

Bunu bir başkası yapsa belkide umrumda olmazdı ama Anonim hayatıma neredeyse hayatıma iki haftadır girmişti ve ona nedenini bilmediğim bir şekilde değer verip önemsemeye başlamıştım. Beş gündür habersiz bir şekilde elim daima Anonimin ismine gidiyordu. Ki o zaman zarfında onunla konuşmadığım için kendimi eksik hissediyordum. Dört gün boyunca telefonu yanımdan bir kez bile ayırmamıştım. Mesaj atmasını beklemiştim ama sadece beklemekle kalmıştım.

Şuan aklımı kurcalayan bir konu tek vardı. O da bu mesajın kimin attığı ve neden attığıydı. Mesajın atıldığı saatte Nur ve Aras bize gelmiş sohbet etmiştik. Onlara anonim olayından bahsettiğimde hem komik bulmuşlardı hem de değişik gelmişti. Başta bu durum bana da değişik ve komik gelmişti. Ama ikinci günde bana yazmasının iddia için olduğunu söyleyince kabul ettim ve başarıp başaramayacağını merak ettim. Şimdi ise iddia pek umrumda değildi. Onunla konuşmak istiyordum. Bir nevi kendime kaçamak gibi görüyordum.

"Selam Yakışıklım!"

Nur'un sesiyle düşüncelerime ara verdim ve karşımda oturan Nur'a baktım. Aslında bana göre o mesaj atan kesinlikle Nur du. Çünkü o zaman zarfında Nur benim telefonumdan onunla ilgili olan resimlere bakacağını söyleyerek telefonumu isteyince bence telefonun şifresini açıp ona uzatmıştım. Bu neden yaptığını merak ettiğimden ona sormak istiyordum. Üzerindeki deri ceketini çıkarıp yandaki sandalyeye bırakıp gülümseyen gözleriyle bana baktı.

"Ne oldu da beni böyle apar topar çağırdın Berkan? Derse de girmedim!"

Derin nefes alıp geriye yaslandım ve telefonu elime alıp Anonimin bana bugün attığı ekran görüntüsünü açıp Ekranı Nur'a çevirdim. "Tek soru tek cevap!" dedim. Nur'un gözleri ekranı bulduğu gibi gözlerindeki şaşkınlık ve tedirginlik bunu onun yaptığını ele verdi. Sakin kalmaya çalışıp "Neden?" diye sorarken cevap bekler gözlerle ona baktım.

Derin nefes alıp "Görmediğin adını bile bilmediğin biriyle konuşmanı istemedim!" demesiyle telefonu gözünün önünden çektim ve sertçe masanın üzerine bıraktım. Tek kaşımı kaldırıp "Hangi hakla yaptın bunu?" diye sordum. Sakin kalmak için kendimi çok zorluyordum. Nur kaşlarını çatıp "Bu nasıl bir soru ya? Ben senin en değerlinim Berkan!" demesiyle geriye yaslanıp "Değerlimdin!" dememle gözleri dolması bir oldu.

Gözleri dolmuş bir vaziyette bana bakarken "Artık Değerlin değil miyim?" demesiyle cevap vermek yerine başımı sağa sola salmamakla yetindim. O anda Nur gözlerini benden çekti ve nereye bakacağını bilmez bir şekilde etrafta gezdirdi. Nur'un şuanki bulunduğu durum canımı yakıyordu ama işleri bu raddeye o getirmişti.

İDDİA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin