Herkese Merhaba.
Keyifli Okumalar dilerim.
Gözümdeki güneş gözlüğünü indirip kampüsün masalı bankalarında göz gezdirdim. Çizim dersimiz bittiği gibi soluğu kampüsün bahçesinde almıştım. Güneşli bir temiz hava , Tam istediğim gibiydi. Ama şanssızlığım üstümdeydi çünkü bankların hepsi doluydu. Müjde ve Nilsu dersleri geç saatte olduğu için henüz üniveristeye gelmemişlerdi. O yüzden tek takılmak zorundaydım.
"Selam!"
Duyduğum ses ile arkamı döndüğümde Meltem'i görünce gülümsedim. Meltem ile aynı bölümü okuyorduk ve o benden bir üst sınıftı Yani Berkan ile aynı sınıftı. Meltem ile bir konferansta karşılaşıp arkadaş olmuştuk. Yüzümdeki gülümseme ile "Selam." dedim.
Meltem defterinin arasındaki kağıtları bana uzatınca gözlerim kağıtları buldu. Tam ne olduğunu sormak için dudaklarımı aralayacakken Meltem benden önce davranıp "Bu notlar bana ait. Geçen sene Hüseyin hocanın ağzından çıkan her kelime ile tuttum. Malum vizelerin olduğu aydayız. O yüzden zorlu sınavlarından kalma diye çalışman için sana getirdim." demesiyle minnettar bir şekilde gülümsedim. Hüseyin hocanın dersinden geçmek için gecemi gündüzüme katıp çalışmam gerekiyordu ama bu notlar işime çok yarardı.
"Teşekkür ederim!" dedim gülümseyerek. Meltem cevap vereceği sırada gözleri arkamı bulunca bende başımı çevirip baktım . O anda bize doğru yürüyen Berkan'ı gördüm. Saçları geriye taranmış gözlerinde siyah güneş gözlüğü yer alırken Üzerinde Siyah pantolon ve siyah tişört vardı. Siyah deri ceketini ise elinde tutmuştu. Bir anda karnımda patlayan havai fişekler ile değişik hissederken kalbimin atışlarını hissedemiyordum. Sanki atmıyor gibiydi. Nutkum tutulmuştu adeta. Bize yaklaşmasına bir iki adım kala kendime geldim ve bakışlarımı ondan çektim.
Meltem ve Berkan kısa bir an sarılıp geriye çekilirken Berkan bana bakıp gülümseyerek " Merhaba Lalin!" demesiyle bende ona gülümseyip "Merhaba Berkan!" dedim. Şükür kekelememiştim. Bir anda ortaya çıkan gereksiz heyecanımı bastırmak için başımı eğdim ve sakinleşmeye çalıştım.
Meltem eliyle omzuma dokunmasıyla gözlerimi yavaşça Meltem'e çevirdim. "Benim gitmem gerek , görüşürüz !"diyerek yanımızdan ayrılırken Berkan ile yalnız kalmıştım ve nedense şu sıralar Berkan'ı gördüğümde değişik hissediyordum. Gözlerim Berkan'ı bulunca diğer elinde tuttuğu kitabı bana uzatmasıyla gözlerim kitabı buldu . Stefan Zweig Bilinmeyen bir kadının mektubu kitabıydı.
"Kitap çok güzeldi, Çok teşekkür ederim!" demesiyle gülümsedim ve elinden kitabı alırken "Rica ederim!" diye iki kelime edip sustum. Sanki daha fazla kelime söylersem şuan hissettiğim göğüs kafesimdeki boşluk büyüyerek bana zor vereceğini düşünüyordum. Berkan elini ensesine atıp "Yarın derse girmeden önce benim yanıma gelir misin?" diye sormasıyla düşüncelerimden sıyrıldım ve "Neden ?" diye sordum. Eli ile ensesini ovarken "Meltem ile dün konuştuk. Sınıfça Hüseyin hocanın dersinde tuttuğumuz notlar ve çizimleri alt devreye dağıtma kararı aldık! Bende daima ustalıkla çizilip birinci seçilen çizimleri ödünç olarak sana vereceğim. Bilirsin yıl sonunda çizimler toplanır ve tez yazılır!" diye açıklama yapmasıyla ^Anladım^ dercesine başımı yavaşça aşağı indirdim. Şaşırmış olsam da belli etmek etmedim, Onun yerine "Teşekkür ederim Berkan!" dedim. Hüseyin hocanın hem notları hem de çizimler çok büyük ayrıntılar ile dikkat istiyordu.
Berkan cevap vermek yerine gülümsedi ve "Yarın görüşürüz Lalin!" diyerek yanımdan ayrılmasıyla arkasından kısa bir baktım.. Bir iddia uğruna çıktığım yolda bazı şeyler ile istemsiz şekilde Berkanla beni sürekli karşılaştırıyordu. Bu durum beni bir yandan endişelendiriyordu. Günün birinde benim o konuştuğu anonim olduğumu öğrenecekti. Bahçedeki bankın boş olduğunu görünce vakit kaybetmeyip hemen o tarafa yürüdüm. Eşyalarımı masanın üzerine bırakıp bankın üzerine oturdum. Birkaç saniye sonra çantamdaki titreşim ile telefonumu çıkardım. Ders olduğu için telefonu titreşime almıştım. Mesaja bakmadan önce telefonu titreşimden çıkarıp sese aldım. Mesaja baktığımda ister istemez yüzümde bir gülümseme belirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İDDİA
أدب نسائيLalin:Ben istersem seni alırım! Berkan: İddialısın demek. Direkt karşıma çıksan daha iyi olmaz mıydı? Böyle anonim olmak yakışmadı sana tatlı kız. Lalin: Tatlı olduğumu nereden çıkardın? Berkan: Demek tatlı değilsin! Lalin:Tatlıyım. Ya da değilim. ...