Aradan bir ay geçtiğinde Mina ve Chaeyoung aynı arkadaş gurubunun içine girmişlerdi. Chaeyoung hâlâ Mina'nın bakışlarından rahatsız oluyordu. Sadece ona böyle bakması da cabası.
Yine bir gün toplandılar ve konuşmaya başladılar. Chaeyoung geç kalmıştı.
Bir süre sonra Mina sorma gereği duydu.
"Chaeyoung nerede?" Yedi kız da ona döndü.
Chaeyoung'a en yakın olan Tzuyu konuştu.
"Geçen gün bir çocuk görmüş. Aslında bir adam ve çok etkilenmiş bizim salak. Onu görmek için aynı yere gidecekti. Bazen erkeklerde ne bulduğunu anlamıyorum."
Elindeki içeceğinden bir yudum daha aldı.
"Mesela yakışıklılar?" Dedi kafeden içeri giren ses.
"Ben güzel seviyorum Chae." Diye bir karşılık verdi Tzuyu.
Chaeyoung geldi ve Tzuyu'nin yanına oturdu.
Chaeyoung heyecanla konuşmaya başladı kimsenin konuşmasına izin vermeden.
"Sanırım bir sevgilim var kızlar!"
"Sevgili? Sanırım?" Dedi Sana sorarcasına.
"Yani sanırım o da benden hoşlanıyor ama hiç bir şey söylemedi. Yanımda kekeledi falan çok tatlıydı!"
Chaeyoung heyecanla anlatırken, Mina ağlamamak için zor duruyordu.
O gün erkenden arkadaşlarına ve Chaeyoung'a veda etti ve evine gitti.
Telefonunu çıkardı ve Hoseok'u aradı.
"Alo..." Telefonun diğer ucundan gelen boğuk ses ile Mina şaşırdı.
"H-hoseok? Ne oldu?" Dedi Mina Hoseok'tan farksız sesi ile.
"Şey sevdiğim bir çocuk vardı, her gün bizim evin yakınından geçen. Bu gün onu bir kızla gördüm. Biliyorum çok mantıksız üzülmem ama ne yapabilirim ki? Kalbimi kaptırdım bir kere..." Hoseok arada burnunu çekerek konuşmuştu. "Sana ne oldu? Sesin kötü geliyor."
"Ben mi? Sevdiğim kız, bir erkekten hoşlanıyor..." Dedi Mina ağlamamak için çabalarken.
...
Üç ay içinde hem sevgili olmuşlardı hem de laneti öğrenmişlerdi.
Mina birçok kez Yoongi'yle konuşmuştu ve Yoongi ise her seferinde Chaeyoung ile konuşuyordu. Ama Chaeyoung asla istemiyordu. O Yoongi'ye aşıktı ve aşkı için ölümü göze almıştı...
Hoseok bir ay önce Gwangju'ya dönmüştü. Mina ile hâlâ konuşuyorlardı.
Beş ay sonra Chaeyoung öldüğünde Mina'da Japonya'da geri döndü.
Hoseok ise o güne kadar bir daha Yoongi'yi görmedi. O güne kadar...
Ne bir adam mı? Durumu nasıl?
Flaşını açtı ve yerdeki adama baktı.
Bile bile ölümü kucaklamak bu olsa gerek.
Yoongi'yi kaldırıldı ve evine götürdü. Onu koltuğa yatırdı ve yarasına pansuman yaptı. Sonra karşı koltuğa oturdu ve yüzünün her zerresini izledi.
Hâlâ yakışıklı... Hâlâ tatlı... Hâlâ kalbimi hızlandırıyor... Hâlâ beni öldürebilir...
⚡353 kelime⚡
Evet yine başı sizi ilgilendirmeyen ve sonunda bir seyler bulduğunuz bir bölümdü.
MiChaeng yazmak hoşuma gitti gidip bir kurgu kurgulayayım.
Bölüm nasıldı?
Daha önemlisi siz nasılsınız?
Umarım zevkle okuyorsunuzdur. Benim hoşuma gidiyor yazmak.
Sonraki bölümde görüşürüz o zaman!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Depend On You [Sope] ✓
FanfictionDikkat! Kalbi dayanmayacaklar okumasın. Mini hikaye (Bölümler kısa) Yoongi insanların enerjileini çekerek yaşayan bir canlıdır. Fakat herkesin değil sadece ruh eşinin enerjisini alabilir. Enerji olmadan yaşayamaz fakat böyle sevdiği insanları öldürm...