"Kral Min Yoongi!" dedi tacı başına taktıktan sonra yaşlı adam.
Yoongi meydandaki insanlara göz gezdirdi. Yüzü soğuk olmasına rağman içi içine sığmıyordu. Sonunda dedi içinden sonunda herşeyi düzeltme vakti...
Babasının yıktığı krallığı düzeltecekti teker teker.
...
Aradan beş yıl geçti Yoongi cidden ülkeyi büyük bir değişime uğratmıştı. Tarlalar ve hayvanlar çoğalmış ülke refah içindeydi. Tabii ki bunu tek başına yapmamıştı. Ordunun genarali çok iyi ve zekiydi. Binlerce insan öldürmesine rağmen çok merhametliydi. Işık saçıyordu.
Bu halleri Yoongi'yi fazlasıyla etkiliyordu. Bazı törenlerde ona bakakalıyordu. Sürekli gülümseyen genç genarale. İçinde bir şeyler büyüyordu. O farkına bile varamadan...
Genarali sık sık yanına çağırıyor ve onu bizzat tebrik ediyordu. Sırf onu bir kez daha görmek için.
Bu durumu fark eden Kim Taehyung endişeliydi. Kralın bir kardeşi yoktu, amcası veya halası da yoktu. Eğer bir çocuğu olmazsa ülke sonunda darma duman olacaktı. Bu son istediği şeydi. Sokaklarda kralın hala neden evlenmediği tartışılıyordu. Bu durum halkı da endişelendiriyordu.
Peki Yoongi? Yoongi sadece aşkını izliyor ve krallık vazifelerini yerine getiriyordu. Zaten kimse ona bir şey söyleyemezdi ve söylemeyecekti de, bu kellelerine mal olurdu. Yoongi zeki olduğu kadar dadeliydi çünkü. Ona karşı gelenlerin sonu iyi olmamıştı.
Geniş ve ferah odada yine parlayan generali bekliyordu Yoongi. Onu tekrar göreceği için mutluydu. Kısa süre sonra kapı açıldı ve içeriye sarayda çalışan bir kadın girdi.
"General Jung Hoseok geldi ekselansları."
"Girsin."
Hoseok odaya girdi ve kralın karşısındaki mindere oturdu. Üzerinde bir hanbok vardı.
"Tebrikler general. Yine harikalar yaratmışsınız."
Yoongi her zamanki rutin konuşması ile başladı.
"Teşekkürler ekselansları. Arkamdaki askerlerim olmasaydı başaramazdım."
Yoongi gülümseyerek hoseok'a baktı. Hoseok artık bu duruma alışmış olmalı ki şaşırmadı. Yargılıyordu ama artık şaşırmıyordu.
"Jung Hoseok," dedi kral yerinden kalkarak. Hoseok'un yanına geldi ve çenesini tutup kaldırdı. Ardından dudaklarını araladı ve "Seni seviyorum. Benim ol." dedi. Sesinde bir ricadan çok bir emir vardı.
Bunu uzun zamandır planlıyordu ve bu gün bunun için kendini iyice hazırlamıştı.
Dudaklarını generlinkine değdirdi. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu genç kralın.
Hoseok şaşkınlıktan kımıldayamazken Yoongi tümüyle dudaklarını birleştirmişti bile.
En sonunda dudaklarını ayrıldığında Yoongi emredercesine tekrarladı "Benim ol..."
"Y-yapamam. Sizin bir çocuğunuz olmalı. Ülkenin geleceğisöz konusu..." Hoseok
çokta yüksek olmayan sesi ile konuştu.Yoongi hayal kırıklığına uğramıştı. Her şeyi yıkmak istiyord!
Neden ona karşılık vermiyordu ki? Kalbi açıyordu.
"Çıkın genaral!"
Hoseok odadan sesiz bir şekilde çıktı. Koridordaki kadına selam verdi ve boş koridorda yürümeye başladı.
Beni seviyor diye geçirdi içinden, elini dudaklarına götürürken.
Elinde olmadan gülümsedi. Fakat bu gülümseme acı dolu bir gülümsemeydi. Onlar asla gerçek olamazlardı. Ülkedeki binlerce insanı bir kenera atamazdı...
Bu olaydan sonra Yoongi de Hoseok da kendini toparlayamadı. Yoongi ülke işleriyle doğru düzgün ilgilenemez oldu. Hoseok ise savaş kazanamaz...
Bir yıl kadar sonra Hoseok bir savaşta öldürüldü. Yoongi ise buna dayanamadı ve ülke işlerini hepten boşladı. Taehyung odasına girip çıkıyordu sürekli. Onun eksiklerini kapatmak için. Fakat başarılı olamadı...
Sonraki yıla kadar birçok insan öldü ve hepsi Yoongi yüzündendi. Yani en azından dışardakiler böyle söylüyordu. Yanlış da sayılmazdı...
Yoongi bunlar konuşulurken sadece odasında ışık saçan aşkının resimlerini çiziyordu.
Ükeyi bakanlar yönetiyor sayılırdı. Kral olduğunda verdiği 'Bakanlardansa ben yöneteceğim!' sözü ise boşa çıkmıştı. Kerçi umrunda da değildi.
Yavaş yavaş ölüyordu zaten. Taehyung'un birçok kez engellemeye çalıştığı zehirli çayları her gün alıyordu ve bu onu yavaş ve acı verici bir şekilde öldürüyordu.
O gün de o çayı içti ve tahtında geri yaslanıp ölüşünü bekledi.
Fakat tuhaf bir şey vardı, önünde bir ışık parladı kapalı olan gözlerini daha sıkı kapattı. Bir süre sonra ise son nefesi sandığı nefesini verdi...
Bu lanetin başlangıcıydı...
570 kelime
Merhaba 👋
Nasılsınız?
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Sonraki bölümde görüşmek üzere 👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Depend On You [Sope] ✓
FanfictionDikkat! Kalbi dayanmayacaklar okumasın. Mini hikaye (Bölümler kısa) Yoongi insanların enerjileini çekerek yaşayan bir canlıdır. Fakat herkesin değil sadece ruh eşinin enerjisini alabilir. Enerji olmadan yaşayamaz fakat böyle sevdiği insanları öldürm...