"Evet, bu güzel geceye kadeh kaldırmak istiyorum." Utah sesini düzelterek yavaşça ayağa kalktı ve kırmızı şarap dolu kadehini havaya kaldırdı. "Benim en kıymetli dostlarım... Bu gece bizi davet ettiğiniz ve bu harika yemekleri hazırladığınız için teşekkür ederim."
Masadan gülüşme sesleri gelince Utah boşta kalan eliyle kahverengi saçlarını karıştırdı ve bozuntuya vermedi. "Leon'un güldüğüne bakmayın, böyle yemekler yapamadığı için kıskanıyor."
Herkes Utah'ın bizi sevdiği için değil de, yemekleri çok sevdiği için kadeh kaldırdığını biliyordu. O yüzden kimse pek siklemedi. Waliyha sırıtıp onu alkışladıktan sonra yavaşça dürtüp geri sandalyeye oturtmuştu.
Evlendikten sonra evimizde ağırladığımız ilk misafirlerimizi çağırmıştık. Ve bunlar tabii ki de bizimkilerden başkası olamazdı. Yeni evimizin yeni yemek masasında, şimdilik sıkıntı yok gibi duruyordu.
"Bu evi çok beğendim ben ya." dedi Daisy, bana dönerek. Elindeki çatalı yavaşça tabağına bırakmıştı. "Ötekinden daha büyük, daha geniş."
Leon, Daisy'nin söylediği cümleyi duyunca araya girdi. "Evi neden değiştiniz ki? Öteki de iyiydi."
Omuz silktim. Ben eski evi daha çok beğeniyordum ama Zayn yeni başlangıçlar diye tutturmuştu. "Diğer eve sığamayacağımızı düşündük." dedim kısaca. Yalandan gülmeyi de unutmamıştım.
"Niye? Bebek mi bekliyorsunuz?" dedi Utah. Ve masadaki herkes bir anlığına sustu. Zayn bile dikkatini tabağından kaldırıp bana yöneltmişti.
"Hayır." dedim birden. "Beklemiyoruz. Öyle bir isteğimiz de yok."
Utah dudağını büzdü. "Şuanlık."
"Evli insanların hayatına burnunu sokma, amına koyayım." dedi Leon.
"Ne oldu ya? Bu ev iki kişi için fazla büyük değil mi? Merakımdan sordum yani. Dünya yeni bir zuliet bebeğine hazır olmayabilir, ama bilemezsin belki de bir gün onu biraz da olsa sevebiliriz." dedi Utah.
Brooklyn kaşlarını çattı. "Zuliet?"
"Zayn ve Juliet couple ismi. Hiç mi ünlüleri shiplemedin Brooklyn? Her çiftin bir ismi olur aslında, Bradgelina, Larry veya Jelena gibi." Utah, Brooklyn'in kaşlarının daha da çatıldığını gördü. "Hiç mi twitter, facebook veya wattpad aleminin karanlık kuyularında gezmedin, hiç mi bir ünlüye fan olmadın be oğlum?" Kınayan bakışlarla Brooklyn'e baktı. "Hayatını yaşamamışsın."
Daisy, Brooklyn'e döndü. "Aldırma aşkım sen buna. Küçüklükten beridir aşamadığı travmaları var. Anne babası hiç sevmemiş bunu mesela."
"Evet, senin annen daha çok severdi beni." dedi Utah. Sonra yüzünü buruşturdu.
"Bana anancılık yaptığına inanamıyorum."
"Bulaşma kızım bana. Belalıyım ben."
Masadan gelen kahkahalara ve Utah'a aldırmayarak bana döndü Daisy. "İyi oldu iyi. Burası çok daha iyi." Daisy, lüks evlere ve yüksek tavanlara karşı koyamıyordu. "Hem yatak odası da geniş. Gerçi tüm ev geniş. Dekorasyona da bayıldım. Ne ara hallettiniz bu kadar şeyi, anlamadım. Hem de balayı dönüşü, yorgunken."
"Bunların yorgunluğu vız gelir tırıs gider, kızım. İkisi de Hulk gibiler." dedi Utah. "Biz ne yorgunluklar gördük."
Leon bu cümleye gülerken, Daisy umursamadı ve tabağından bir lokma alarak tekrar bana döndü. "Güney İtalya nasıldı?"
"Bunlar balayından döneli bir ay oldu, Daisy. Ve sen zaten bütün balayını birkaç küçük detay hariç hepsini biliyorsun." dedi Leon, bıkkınlıkla. Bir ay boyunca sürekli İtalya'yı sormasından sıkılmış olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in love w you//zm
Fanfiction"Juliet'le ben arkadaşız. Yani bu imkansız, anlıyor musunuz?" #1 in zayn//#1 in malik//#1 in zaynmalik