in love w you//zm

unexpected kisses

Pijamamla yatakta bağdaş kurup oturuyor ve karşımdaki bilgisayardan yemek programı izliyordum. Acıkmıştım ve açlığımı yemek yapan insanları izleyerek alevlendirmeye çalışmak, başa gelen hobilerimden biriydi.

Kapım pat diye açıldı ve irkilerek odama öküz gibi dalan Zayn'e baktım. Duştan yeni çıktığı belli olan, nemi kurumamış ama yine de hacimli olan saçlarına güzel bir şekil vermeye çalışmış, üzerine çok yakışan uzun siyah tişörtü geçirmiş, altına da yırtık siyah pantolonunu giymiş bir vaziyette karşımdaydı. Üstüne boca ettiği parfümünün kokusunu buradan alabiliyordum.

"Kapısız köyden mi geldin?" dedim, kaşlarım çatık bir halde.

Başını umursamazca sallayıp göz devirdi ve yanıma geldi. "Evet, evet, herneyse." Yatağımın ucunda dikilip ne izlediğime baktı. "Ne izliyorsun?"

Başımı oldukça yukarıya kaldırarak dibimde dikilen suratına baktım. Biraz tuhaftı. "İyi misin?"

Bakışlarını bilgisayardan çekip yüzüme odakladı ve birkaç saniye sonra sanki suç işlemiş gibi hemen gözlerini kaçırdı. "Süperim."

"İyi," dedim, önümdeki ekrana bakarak. Program belli bir süre daha devam ederken, yanımda hala dikilen bir Zayn olunca, bıkkınlıkla nefes verdim ve programı durdurup Zayn'e baktım. "Ne yapıyorsun?"

Bana bakmadı. "Hiçbir şey."

"Bana bir şey mi söyleyeceksin?"

"Hayır?"

Kaşlarımı kaldırdım. "Kızacağım bir şey mi yaptın?"

Yavaşça omzuma vurdu. "Annem gibi bakmayı keser misin? Tuhaflaşıyorsun?"

"Ben mi tuhaflaşıyorum?"

"Sinemaya gidelim mi?"

Aniden sorduğu soru beni biraz şaşırttı. "Sinemaya mı?"

Benim onaylamamı beklemeden bilgisayarımı kapattı ve kolumdan tutarak yataktan kaldırdı. "Napıyorsun be?"

"Kalk giyin hadi gidiyoruz."

"Zayn, saat.." Kolumdaki saate baktım. "He tamam, Daha 9'muş."

Halime bakıp dudakları üste doğru kıvrıldı ama bu bir saniye falan sürdü.

"Yemek de yer miyiz?"

"Yeriz."

"Tamam," diyerek gardrobuma doğru yürüdüm. "Ben öbürlerine haber vereyim o zaman."

"Öbürleri?"

Şaşkın ses tonuna karşılık ona döndüm ve kaşlarımı kaldırdım. "Bizimkiler?"

"Baş başa gidiyoruz."

Allah, allah, ölüyor muydum acaba? Yüzüne anlamsızca bakıp geri arkama döndüm ve basit bir şeyler seçmeye başladım. Ben giyeceğim kıyafetleri seçerken odamdan çıktı ve kapıyı kapattı. Üzerimi değişip biraz makyaj yaptıktan sonra odamdan çıktım ve birkaç gereksiz cümleyle birlikte aşağı indik. Zayn'in arabasına binip kemerimi takınca o da arabayı çalıştırdı ve bize yakın olan alışveriş merkezine doğru sürmeye başladı.

Arabayla oldukça kısa sürede varacağımız yere ulaşınca arabadan indik ve avm'nin içine doğru girerek sinema kısmına yürüdük. Uzun bir bilet sırası olduğunu görünce içime bir sıkıntı oturdu ama Zayn kolumdan tutarak beni sıraya soktu. "Akşamın dokuzunda nasıl böyle kalabalık olabiliyor?"

"Senin gibi mallar işten çıkınca vakit geçirmek için geliyor işte," dedi.

"Lan aptal, beni sen zorladın sinemaya gel diye. Farkında mısın?"