Elimdeki sıcak çikolatayı yudumlamaya başlayıp koltuğa uzandığım zaman, saat 7 buçuktu.
Ayak ucumdaki kalın örgü battaniyeyi kendi üzerime örtüp önümdeki televizyondan bir şeyler seçmeye çalışıyordum.Size söylemiş miydim bilmiyorum ama, işimden ayrılmıştım.
Annemin ölümünden sonra bana yıllık iznimi vermişlerdi ancak o zamanlar canım bir daha hiç çalışmak istememişti. Ani bir kararla da olsa da, istifamı verip çıkmıştım işte.
Pişman değildim. Saçlarım gürleşmeye başlamıştı, göz altı torbalarım gitmişti, cildim düzelmiş, stres seviyem yarıya inmişti.
Yaşlanıyorum sanıyordum, meğer çalışıyormuşum.Saçlarımı tepeden topuz yapıp, karşıma çıkan bir yemek programında durdum. Zaten acıkmıştım, kendime acı vermek zevkliydi.
Yaklaşık yarım saati böyle geçirdikten sonra, önümde Çin mutfağını konu alan ve binbir çeşit noodle yapan yarışmacılara dayanamayarak Zayn'i aradım. Birkaç çalışta açtı. "Güzelim?"
"Zayn, neredesin?"
"İşteyim ama 15 dakikaya eve geçiyorum." Söylememe gerek var mıydı bilmiyorum ama, Zayn'de işinden terfi alarak mağaza müdürü olmuştu. Bu da, gününün çoğunu işte geçirmesi demekti.
"Tamam. Gelirken tavuklu noodle alır mısın?"
"Tamam güzelim. Başka bir isteğin var mı?"
"Canının sağlığı."
"Eyvallah, sağol." Bu lafına hafifçe kahkaha attım, o ise konuşmasına devam etti. "Eve gelene kadar beni özlemiş ol."
"Zayn?"
"Efendim?"
"Benimkini iki porsiyon al, tamam mı?"
Gülüşü kulağıma doldu. "Tamam."
Bu sefer ben de güldüm ve telefonu kapatarak battaniyeyi iyice üzerime çektim. Battaniyenin sıcaklığı, uzandığım yumuşak koltuk, televizyonun bana ninni gibi gelen sesleriyle -şaka yapmıyorum- birleşince, ne yaptım sizce?
Tabi ki uyudum!
Ne kadar uyuduğunu anlamamıştım ama birinin benim saçımı okşadığını idrak edebilmiştim. "Juliet."
Mırıldandım birkaç kez. Uykumun kaçmasını istemiyordum
Yavaşça sıcak dudaklarını alnıma değdirdi. "Uyan."
Hiç uyanmak istemediğim için arkamı döndüm. "Uyanmayacağım. Git."
"Ne?"
Oflayarak battaniyeyi kafama çektim. Zayn ise gülerek, "Hadi Mulan'ı izleyelim." dedi. Anında uzandığım yerden doğrularak, uykulu gözlerimle Zayn'in yüzüne baktım ve iki elimi havaya kaldırdım. "Yaşasın, Mulan!"
Zayn oldukça eğlenir bir bakışla bana baktı. "Bir çizgi film için bunu yaptığına inanamıyorum."
Gözlerimi ovuşturdum. "Çizgi film değil. Animasyon. Neyse, yemek aldın mı?"
"Aldım. Git elini yüzünü yıka."
Yavaşça battaniyeyi üzerimden attım ve lavaboya gidip işlerimi hallettim. Salona geri döndüğümde masanın üzerinde 6 adet noodle kutusu ve birçok içeceği görünce, alayla Zayn'e baktım. "Dükkanı alsaydın."
"Doymayız diye yedek aldım." dedi. İşte bu hareketiyle tekrardan gönlümü fethetti çünkü yemek yemek fiili benim hayatımda oldukça önemli bir yer taşıyordu.
"İşte seni neden sevdiğimin bir kanıtı daha." dedim alnını öperek.
"Beni seviyor musun?" Heyecanla ve küçük bir erkek çocuğuymuş gibi sorduğu bu soru beni gülümsetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
in love w you//zm
Fanfiction"Juliet'le ben arkadaşız. Yani bu imkansız, anlıyor musunuz?" #1 in zayn//#1 in malik//#1 in zaynmalik