24. Bölüm

16.2K 952 149
                                    

Özgür'ün kim olduğunu bulmaya çalışırken ki haliniz, Duru'nun kimin kızı olduğunu bulmaya çalışırken ki halinizden daha komik. Ay çok eğleniyorum.

İyi Okumalar :)
...

"Evladım, çocuğun var artık senin. Yapma böyle delilikler. Zehra Hanım'a söz vermişsin, tedavini düzgünce olacaksın."

"Tamam Neriman Teyze." Neriman Teyze bileğimin kesilme nedenini öğrenince İzmir'deki büyüklerim gibi azar ve nasihat çekmişti. İzmir'den dün gelmiştik. Ada ve Buse işe gitmişti. Ben sanki elden ayaktan düşmüşüm gibi davrandıkları için, Neriman Teyze'yi ve Feyza'yı çağırmışlardı.

Feyza kucağında Duru ile içeriye girip yanıma oturdu. "Doyurdum ufaklığın karnını."

"Teşekkürler." dedim bilgisayar ekranına bakarken.

"Neye bakıyorsun?" diye sordu o da ekrana bakarak.

"Duru için bebek odası hazırlayacağım. Misafir odasına."

"Oradaki yatak odası takımını ne yapacaksın kızım?" diye sordu Neriman Teyze.

"Hah, ben de sana onu diyecektim. O odadaki eşyalar çok kullanılmadı. Ayda yılda bir annem gelince kullandı sadece. Senin tanıdığın ihtiyacı olan biri var mı?"

"Mert'in bir arkadaşı vardı. Yakında evlenecek. Kızın ailesi evliliği onaylamıyor, oğlanın anne-baba yok. Evlenmek için bayağı borca girdiler yine de bir sürü eksik var. Konuşuyum Mert'le. Yatak odası eksikse ona verelim."

"Olur." dedim gözüme bir takım kestirirken.

"Bu nasıl?" diye sordum ekranı ikisine çevirerek.

"Ayy... Çok güzelmiş..." dedi Feyza. "Al bence bunu."

"Güzelmiş kızım da, pahalı değil mi?"

"Feda olsun ona."

Feyza'nın elini alnımda hissedince başımı ona çevirdim. "Ne? Havale mi geçiriyorsun diye kontrol ediyorum."

İki Gün Sonra

Kucağındaki Duru ile oynarken içeriden gelen sesleri dinliyordum. Mert Abi'nin evlenecek olan arkadaşına vermiştim yatak odası takımını. O da teşekkür olarak bebek odasını kurmayı teklif etmişti. Mert Abi'yle birlikte onu kuruyorlardı.

Ellerini yanaklarıma koyan Duru şen bir kahkaha attı. L koltuğun köşesinde dizlerimi bükmüş oturuyordum. Duru'yu dizlerime doğru yaslamış ellerimi küçük beline koymuştum. Duru küçük elini dudaklarıma götürdüğünde elini öptüm. Gülüp elini kendine çekti. Sonra tekrar dudaklarıma götürdü. Tekrar öptüğümde daha yüksek sesle gülüp ellerini çırptı.

Yanıma oturan bedenle gözlerimi Duru'dan ayırdım. Kapşonlusunu giyip kapşonunu örten Buse üstüne yün battaniyeyi örtüp cips paketini kucağına koydu. "Ne zaman geldin sen eve?"

"10 dakika önce. Küçük hanımla oynamaktan fark etmedin."

"Niye işte değilsin?"

"Sana ne!"

"Taaamam... Bir sorun mu var?"

"Depresyona girdim."

"Depresyonun böyle bir şey olmadığını biliyorsun değil mi?"

"Sana ne! Ben çoğu insan evladı gibi örtü altına girip abur cubur yiyerek biraz ağlamayı depresyon sanıyorum belki? Karışma bana!"

"Niye bu kadar agresifsin sen? Duru'yu da huzursuz ediyorsun." dedim Duru'yu sırtını bana döndürerek göğsüme yaslarken.

Beklenmeyen Misafir (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin