68. Bölüm

5.6K 344 7
                                    

Şu an evde tam anlamıyla bir kargaşa hakimdi.

Herkes oradan oraya koşturuyor ve Buse'nin doğum günü kutlaması için uğraşıyordu. Buse ise yüzünde kocaman bir gülümsemeyle onları izliyordu.

Koltuğun üstünden sağ omzuna eğildim. "Prenses elbisesi ve taç da ister misin?" Omzunun üstünden ters ters bana baktığında kahkaha attım.

"Kız kenafir! Sen yine mi uğraşıyorsun benim yeğenimle!"

Buse'nin yanağını orta parmağım ve işaret parmağım arasına sıkıştırarak çekerken konuştum. "Biz hiç uğraşır mıyız birbirimizle canıııım?"

Buse kendisini zorla çekerek elimden kurtulunca yanağını ovuşturdu. Ada'nın kıkırdayışını duydum. "Tabii canım, hiç yapar mısınız siz öyle şeyler(!)"

Annem gülerek konuştu. "Hiç öyle konuşma Ada. Üçünüz de birbirinizden betersiniz."

'Doğru söze ne denir." Doğru denir. '...' N'oldu canım? Bi' sustun sen. 'Tamam, hak ettim ben bunu. Kabul ediyorum.'

"Benim ne kötülüğümü gördün Zehra Teyze?" diye sitem etti Ada.

"Ha bizim kötülüğümüzü gördünüz yani?" dedi Buse işaret parmağı ikimizin arasında gidip gelirken.

Nesrin Teyze "Eski defterleri açtırmayın bize. Az okula çağırılmadık sizin yüzünüzden." dedi.

Annem konuştu. "Hele ben, doğrudan her tenefüs öğretmenlerinizle muhattaptım. Yok şuna şunu yapmışlar, yok okuldan kaçmışlar, yok şu kızı köşeye sıkıştırmışlar, yok laboratuvar masasını yakmışlar..."

Beril Hanım "Çete gibiymişsiniz." dedi gülerek.

Safiye Teyze konuştu. "Vallahi bu yılan gözlüye katılacağımı hiç düşünmezdim ama doğru, çeteydiniz siz, çete!"

Banu Teyze güldü. "Hepsinin altından senin yeğen çıkmadıysa bana da Banu demesinler."

Buse bıkkınlıkla konuştu. "Adım çıkmış dokuza, daha da çıkıyor ona."

'Buse ile atasözü ve deyim katlediş saatimize hoş geldiniz sayın okuyucular.'

"Masa senin yüzünden yanmıştı bu arada."

"Ne yapayım kimyam kötüyse?!"

"Ders fizikti."

"Fiziğim de kötüydü Göksel."

Özgür önünde yemek arabasını sürükleyerek yanımıza geldiğinde susup ona döndük. Şuna bak, bir de üstüne kutu kapatmış.

"Veee, doğum günü kızımızın pastası geldi." dedi yüzünde şapşal bir sırıtışla.

"Göksel aklına ne soktuysa vazgeç hemen." dedi Buse ayağa kalkarken.

Özgür kaşlarını çattı. "Ne sokmuş ablam benim aklıma?"

"Az önce bana prenses elbisesi dedi, şimdi de sen doğum günü kızımız dedin. Göksel aklına bir şeyler soktuysa çıkar hemen."

"Prenses elbisesi mi istiyordun, anlamadım ben?"

"Bir şey istemiyorum Özgür, yok bir şey."

'Özgür'le tanıştığımız zamanlar çok umutluydum. Bu ailede beyin sahibi birileri var sanmıştım. Yokmuş...' Kendini de gömdün az önce, hani biz aynı kişiyiz ya.

Biz de Özgür ve Buse'nin yanlarına adımladık. "Hadi göster pastayı." dedi Buse aç gözlerle.

"Öncelikle, pastayı ben yaptım." dedi Özgür övgüyle.

Beklenmeyen Misafir (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin