Her şey planladığım gibi giderse 31. bölüm her şeyi öğreniyorsunuz. Planladığım gibi giderse...
Bunu söylüyorum çünkü okuduğum yorumlara bakılırsa bir şeyleri çözmeye çalışırken kafayı yediniz.
İyi Okumalar :)
...Göksel'in Ağzından
Duru'ya birkaç gün önce internetten sipariş ettiğim tavşanlı tulumunu giydirip sevimli ifadesine kıkırdadım. Şu an ağzında sadece üst ön dişleri vardı ve bu yüzden gerçekten de tavşana benziyor. Ayrıca, neden bilmiyorum, mavi gözleri benimkiler ile neredeyse aynı olsa da, bana Roger Rabbit'i* anımsatıyor.
(Y/N: Neden ben de bilmiyorum ama kafamdaki Duru bana bu tavşanı hatırlatıyor. Göz rengi hariç hiçbir benzerlik olmamasına rağmen.)
Tavşanım benim.
Onu kucağıma alıp boştaki elime çantasını aldım. Aynı elime kendi çantamı da aldıktan sonra evden çıkıp kapıyı kilitledim. Arabaya ulaştığımda Duru'yu, artık sürekli yanımızda dolaştırmadığımız için araba duran, bebek koltuğuna oturtup kemeri taktım. Çantayı da bagaja koyduktan sonra Derya'ya, 20 dakika sonra şirket binasının önünde olması için mesaj atıp şoför koltuğuna oturdum.
Şirkete ulaştığımda Duru için hazırladığım çantayı ve Duru'yu Derya'ya teslim ettim. "Bugün ki işinin ne olduğunu söylememe gerek yok herhalde?"
"Yok Göksel Hanım."
Odama girdiğimde derin bir nefes aldım. Bir iş günü daha başlıyordu.
Kaç saatimi odama tıkılı geçirdiğimi bilmiyorum ama Ada odama girene kadar başımı işimden kaldırmadım. Kucağında Duru ile içeri giren Ada "Biraz ara mı verseniz Göksel Hanım?" diye sordu.
Saate baktığımda öğle yemeğine bir saat olduğunu gördüm. Yaklaşık üç saatir aralıksız çalışıyordum demek.
Ayağa kalkıp Ada'ya doğru adımladım. "Bir kahve molası iyi olabilir." dedim Duru'yu kucağıma alıp yanağını öperken.
Ada açık kapıyı gösterdi. "Önden buyrun."
"Teşekkür ederim efenim."
Kahve almak için mutfağa giderken telefonuna bakan Ada adımlarını durdurdu. "Seni masa başından kaldırdım benim işim çıktı şimdi. Sen git, on dakikaya geliyorum." diyerek geldiğimiz yöne geri döndü.
Kucağımda Duru ile içeri girdiğimde kendisine kahve dolduran, yönetim kurulunda bulunan Aysel Hanım gülümsedi. "Maşallah, çok tatlı bir kızınız var Göksel Hanım."
"Teşekkürler efendim."
"Durun, kahvenizi ben koyayım."
Kahvemi bardağa doldurup boştaki elime verdiğinde tekrar teşekkür ettim. Kısa bir sohbetten sonra Aysel Hanım işi olduğunu söyleyip gitti.
Kahvemi yudumlarken kucağımdaki Duru'nun saçlarımla oynamasını izliyordum.
"Merhaba Göksel Hanım." Bir zamanlar aşık olduğum ancak şu an patron çalışan ilişkisinden öte hiçbir şey olmadığım adama döndüm.
"Merhaba Meriç Bey."
Kucağımdaki Duru'ya baktı şaşkınlıkla. "Sanırım kızınız."
"İlk söylediğimde inanmamış mıydınız yoksa?"
"H-hayır, sadece... Size çok benziyor."
Hafifçe kafa sallamakla yetindim. Meriç kısa bir süre daha Duru'ya baktıktan sonra tezgaha yöneldi. Duru'nun az önceki gülen halinden eser yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmeyen Misafir (Tamamlandı)
Teen FictionKariyerini her şeyden önde tutan başarılı ve genç bir mimarın istediği son şey bir bebekti... Başlangıç: 27 Şubat 2021 Bitiş: 27 Şubat 2022