20. Bölüm

18.6K 987 88
                                    

Oyun adında tek bölümlük bir hikaye yayımladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oyun adında tek bölümlük bir hikaye yayımladım. Korku/gizem/gerilim türünde, ilginizi çekerse ve bakarsanız sevinirim.

İlk paragrafta olan şey için "Olur mu öyle şey?" demeyin. Ben yazdım, oldu. Sorgulamamak gerek.

İyi okumalar :)
...

Parmak uçlarımdan damlayan kana baktım. Öfke tüm bedenimi ele geçiriyordu. Bir kez daha vurdum elime cam kırıklarının batmasını önemsemeden. Tekrar vurduğum kırık dolap aynası içeriye göçtüğünde, bileğimde keskin bir acı hissettim. Bileğimden oluk oluk akan kan yüzünden başım döndü. Kesilmiş miydi yani?

Bir bebek ağlaması duydum. Duru...

Çevremdeki sesler uğultulu geliyordu. Görüşüm bulanıklaşırken sırtımı soğuk fayanslara yasladım ve yavaşça yere çöktüm. Parmak uçlarımdan damlayan sıcak kanın metalik kokusu beni fazlasıyla rahatsız ediyordu ama umursamadım o an için.

Kilitli kapı şiddetle çaldı. "Göksel! Göksel iyi misin?! O ses neydi? Göksel cevap ver!" Arkadaşımın boğuk ve uğultulu gelen sesini duymazdan geldim.

Birkaç saniye sonra kapı büyük bir gürültüyle açıldı. Kapıyı mı kırmıştı?

Ada yıldırım gibi içeri girdi ve kırık ayna parçalarının üstünden geçip önümde eğildi. Elimi elleri arasına aldı. "Ne yaptın sen?" diye sordu Ada dolu gözlerle. Sesi neden boğuk geliyordu ki? Çok uzakta, kapalı bir kutuda konuşuyordu sanki.

Beni ayağa kaldırmaya çalıştı. Dolaptan beyaz bir havlu aldığında elime baktım. Bir sürü cam parçası saplanmıştı ama acı yoktu. Hiçbir his yoktu. Öfke de gitmişti. Bileğimde uzun bir kesik vardı. Derin miydi acaba? Annemin beyaz banyo paspaslarının kırmızıya büründüğünü gördüm, derindir belki.

Durmaksızın kanayan bileğimi havluya sardı Ada. Kolumun altına girip belime sarıldı ve beni ayağa kaldırdı. Başımı kaldıracak halim yoktu. Beni bıraksaydı da şu kenarda uyusam ne olurdu sanki?

"Göksel sakın uyuma!" Sesli mi söylemiştim onu? Ama uyumak istiyordum ben.

Merdivenlerin başına geldiğimizde Ada beni kucağına aldı. Hızlı adımlarla merdivenleri inerken "Buse arabayı çalıştır!" diye bağırdı.

Buse bize baktıktan sonra koşarak dışarıya çıktı. "Göksel..!" Annemin panik içindeki sesini duydum. Neden bu kadar panikliyorsunuz? Sadece uyuyacağım, her gün uyurum ben.

"Zehra Teyze, sen Gökçe ile ilgilen. Sana haber vereceğim ben, tamam mı?" diyen Ada'nın sesini duydum. Yanımda olmasına rağmen neden hala boğuk geliyordu sesi acaba? İç ses, sen nedenini biliyor musun? İç ses neden konuşmuyorsun? Sus derken şaka yapıyordum ben sana. İç ses konuşur musun? Lütfen...

Beklenmeyen Misafir (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin