Çocukluktan beri sürekli hep bir tarafı eksik kalan çocuktum. Küçük yaşımdan itibaren beynimi kurcalayan düşünceler hep beni yönlendirdi. Bilmiyorum belki bunlar yarım kaldığım içindir. O kadar çevrem olmasına rağmen yalnızlığım yankı yapıyordu, sahipsizlik hissi ruhumu ele geçirmiş bir şekilde fikir ve düşüncelerimi olumsuz yönde etkiliyordu.
Oturduğum bölge biraz olsun bu yoğun düşünen kafamı dinlemeye yardımcı oluyordu. Nüfusu az, sahil kenarı, yazlık bir bölgeydi burası. Sabahları rutin olarak erken saatlerde sigaramı çakmağımı alıp bütün şehri gören bir tepeye, benim deyimimle 'Ağlayan tepe'ye çıkardım saatlerce şehri izler, sigaram bitene kadar orada otururdum, hatta bazı zamanlar orada uyuduğum bile olurdu. Çok sessizdi burası insanları, sokakları, havası, çok sessiz ve insanı adeta içine çeken bir gizemi vardı. Bir gün mutlu olan insanlar ertesi gün sanki ruhunu teslim etmiş gibi hayatlarına devam ediyordu. Doğrudur ya belki bende çoğunluğa uyup kendi sıkıntılarıma, karma karışık duygularıma bu şehirde bir mezar arıyorumdur.
Zaman geçtikçe artık kendime odaklanmam gerektiğini, bu şekilde devam eden hayatımın bana bir şey katmayacağını anlamıştım. Küçüklükten kalma Boks aşkımı alevlendirdim. Tekrardan başladım. Antrenörüm ile aynı şehirde olduğumuz için hızlı bir çıkış yakalamıştım. Artık odak noktam bir sonraki maç, bir sonraki turnuva, bir sonraki şampiyonaydı.
İstisnasız haftanın beş günü antrenman yapıyordum, haliyle sigarayı azalttım her şey çok güzel gidiyordu. Antrenman çıkışları Arkadaşlarım beni alıyor, sahil kenarında oturup sohbet ediyor sonra evlerimize dağılıyorduk. Ciddi anlamda hayatımı düzene sokmaya ve rutin ilerlemeye başladım. Boks'ta maçlar üst üste geliyordu,çok güzel ilerliyordum lisansım olduğu için kavga ile haşir neşir olmak istemiyordum lakin sinirimi kontrol etmekte zorluk çekiyordum. Zamanla halledilir diye kendimi avutup, gereksiz olaylarda yaygara koparan taraf hep ben oluyorum. Bunca olayın üstüne artık kendi kendime söylenmeye başladım sorun aslında düşüncelerimin olumsuz yönde olması falan değildi, her şeyim mükemmeliyet derecesinde gitmesine rağmen hala bir yanım kırıktı, ve anladım ki sorun benim yanlız bırakılmamdı. Ben bu kaygı verici, rahatız edici raddede olan duygularımla savaşırken yanlızdım ve bu beni daha çok yıpratıyordu. Küçüklükten beri hep güçlü biri olmak için çabaladım ama kendi isteğimle değil, arkadaşlarım, çevrem, kardeşlerim ve mental olarak güçsüz aileme güçlü bir rol model olmak zorundaydım. Anladım ki artık güçlü bir model olmak yerine, bana güç katacak birisini hayatıma almak mecburiyetindeydim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANKI
General Fiction'' Günlük hayatıma devam edecekken bir şeyin eksik olduğunu, hatta büsbütün olmadığını fark ettim. Olmayan şey hislerimdi... Evet hislerim adeta kaybolmuştu. Bütün güzel ve saf hislerimi sende öldürmüştüm. Bunun için kendini tebrik edebilirsin.. "