Günlerden yine kendimi boşlukta hissettiğim bir gündü. Saate bakmak için telefonuma uzandığım da saat sabahın altısını gösteriyordu. Selin geceden kalma bir mesaj atmıştı
"Deniz yarın beni ara" mesajı görmüştüm akşama ararım niyetinde mesajına cevap vermedim. Hava güzeldi biraz sabah soğuğu vardı ama serindi. Ağlayan tepeye çıkacaktım. Haliyle sabahın altısı olduğu için ev baya bir sessizdi. Gidip ufak tefek bir şeyler atıştırıp, hazırlanıp çıktım. Yolda giderken kimseyi görememiştim. Saat 06.30 olmuştu. Ne bir kuş cıvıltıları nede ufacık bir ses, sanki biri beni bu terk edilmiş şehre bırakıp gitmişti. Ağlayan tepeye yaklaşmıştım. Sigaram ve çakmağımı almayı unuttuğumu fark ettim birden tam tepeye çıkacakken tekrar indim gidip sigara ve çakmak aldım. Yukarı tekrar çıktığımda tepedeki iki bankın birinde bir kız oturuyordu. Çok şaşırmıştım çünkü buraya sadece ben geliyordum ve biraz tenha bir yerdi burası. İki bank arası yaklaşık 20 adıma tekabül ediyordu. Oturan kız siyah dalgalı saçlı, beyaz tenli, yüzü çok sade olmasına karşın saf bir güzelliği vardı. Üstüne giydiği krem rengi elbisesi güzelliğine zarafet katıyordu. Tek başına oturmuş kitap okuyordu. Rahatsız olmasın diye hiç seslenmeden diğer banka oturdum kulaklığımı takıp şarkı açmıştım. Üstüne birde sigara yakmıştım. Biraz gözüm kapalı banka yaslanmıştım . Çok vakit geçmeden gözümü açtığım da o kız orada yoktu. Bir yandan tedirgin olup bir yandan çok fazla merak etmiştim. Bu bana hayatın bir oyunu muydu? Yoksa sadece hayatıma gizem bırakan bir şey mi? Çok fazla durmadan biraz şehri izleyip eve gelmiştim.Çocukluktan beri yakın arkadaşım olan Dağra bana mesaj atmıştı "seni çok özledim be kardeşim yakında geleceğim yanına haberleşelim." Dağra ile nereden baksan bir senedir görüşmüyorduk. Kendisi babasının işi yüzünden şehir dışına çıkmak zorunda kalmıştı. Bir senedir görüşmesekte o benim en yakın arkadaşımdı. Onu bende çok özlemiştim. Dağra benden kısaydı boyu 1.80 ama zayıf birisiydi. Ela gözlü, kumraldı.
Çocukluktan beri sinirimi kontrol etmekte zorluk çektiğim için çok fazla kavga ediyordum. Dağra kavgadan nefret etse bile hep benim yüzümden oda işin içinde oluyordu. Dağra çok sakin ve sonuç odaklı düşünen birisiydi. Çıkmaza girdiğim zamanlar Dağra 'ya danışırdım ve hallederdi, lakin bu içinde bulduğum enkazı Dağra bile toparlayamazdı.
Dağra ya ithafen "bende seni çok özledim kardeşim en kısa zamanda bekliyorum" diyip yolladım. Dağra' nın gelmesi benim için iyi olacaktı.Aklım hala tepedeki krem rengi elbiseli kızdaydı. Çok gizemli duruyordu. Sabırsızlıkla sabah olmasını bekliyordum. Sabah olunca yine tepeye çıkacaktım belki onu görebilirdim. Akşama doğru uyumuşum. Selin'ni aramam lazımdı. Gece olduğunda kalkmıştım saat 02.20 olmuştu Selini aradım
-"Alo Selin?"
-"Deniz gecenin ikisinde arıyorsun farkında mısın?
-" Biliyorum kusura bakma bu gün biraz fazla uyudum arıyamadım. "
-" Evet belli oluyor. Deniz kendine gel . Hayatın antrenman, tepe , evden ibaret. Kendine çeki düzen ver. Öğlene doğru mutlaka ara!!"
-"Selin beni düşündüğü biliyorum ama iyiyim lütfen böyle düşünme" Selini geçiştirme sebebim hem gece olmuştu ve benim aklım hala o kızdaydı. İyi geceler diyip telefonu kapattık. Alarm kurup uyumuştum. Biraz zaman geçtikten sonra alarm sesine kalktım. Güzelce hazırlanıp çıktım evden. Oldukça heyecanlıydım bu heyecanımı neye bağlayacağımı bilmiyordum. Daha ismini bile bilmediğim bir kızı sadece görmek için sabahın yedisinde tepeye çıkıyordum. Tepeye gelmiştim. Evet o yine orada oturmuş sessiz sessiz kitap okuyordu. Rüzgar saçlarını okşuyor, bu sefer giydiği siyah elbisesinin eteği hafiften yalpalanıyordu, Sürekli burnunun aşağısına düşen gözlüğünü baş parmağı ile yerine getiriyordu. Gerçekten çok güzel ve zarif duruyordu, onu tanımak istiyordum. Bir şey fark etmiştim iki bank arası biraz açılmıştı. Benim yine geleceğimi bilip rahatız olduğunu belitmenin farklı bir yolu muydu? Diğer banka oturmuştum. Sigaramı yakıp ara ara ona bakıyordum.
Yüzünden, hareketlerinden, mimiklerinden zariflik akıyordu. Güzelliği saflığı beni içine çekmişti. Hayır daha ismini bile bilmiyordum. Bu hayatın oyununa kanmayacaktım. Anlık bir dalgınlığa kapılmıştım ve baktığımda o kız yine yoktu Allah 'ım hayal mi görüyordum? Korkmaya başlamıştım. Gün geçtikçe beni içine çeken bu gizemli kız bana zarar verebilir miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANKI
General Fiction'' Günlük hayatıma devam edecekken bir şeyin eksik olduğunu, hatta büsbütün olmadığını fark ettim. Olmayan şey hislerimdi... Evet hislerim adeta kaybolmuştu. Bütün güzel ve saf hislerimi sende öldürmüştüm. Bunun için kendini tebrik edebilirsin.. "