RÜMEYSA

Deli Kız

"Okulun ne olacak? Gidemezsin!" Sinirle bağırdı bana yine. "Giderim! Kimse de karışamaz! Kardeşim zarar görmüş, beni burda kimse tutamaz!"

En sonunda pes ettiler ve internetten gidiş geliş bir bilet aldık. Yarın geri dönüyorum. Benim Elama kimse zarar veremez.

Sabah erkenden hazırlanıp gittik. 23 saat olan yolculuk bana 23 asır gibi geldi. Hemen eve gidip motosikleti alıp okula gittim.

Ela'nın sınıfına kapıyı çalmadan girdim. Öğretmen bana bağırmak için ağzını açmıştı ki ben inlettim tüm okulu. "Kesin sesinizi! Saygı bekleyemezsiniz!"

Ela'ya baktığımda bana korkarak bakıyordu. Elinden tutup tuvalete götürdüm. Elmacık kemiği morarmış ayrıca dudağı patlamıştı ama başka bir yerinde bir şey var mı diye bakmam gerekiyordu.

Tuvalette vücudunu kontrol ettim. Bacakları, karnı, sırtı... Her yeri mosmor olmuş ve birkaç yara vardı. "Ela neden vurdurdun kendine? Haline bak ablacım, her yerin morarmış."

"Ben onlara vurmak istemdim. İnsanların canını yakanlara canavar denir. Ben canavar değilim abla." Ağlayınca sarıldım meleğime. "Senin canını yakanın canını yakacaksın. Canavar onlar birtanem. Sınıfına hadi."

Girmemizle birlikte Ela'yı yerine oturttum. "Hangi çocuklar onlar güzelim? Söyle bakalım." İki çocuğu gösterdi. "Anne ve babalarını hemen çağırın! Yoksa ben bu okulu yıkar herkesi gebertirim!"

Beni sakinleştirmeye çalışan öğretmen vaz geçip velileri okula çağırdı. Müdün odasında toplandık. Zaman geçtikçe deliriyordum.

"Nolacak bacım yaa! Dayak yemeyeymiş bacın. Eli armut mu doplamış." İki adamın dediği bu ve eşleri de onları destekliyor.

"Yeter lan döl israfları! Kolay kolay küfür etmem ama sizin yedi ceddinizi s**erim! Ya çocuklarınaza terbiye verirsiniz yada ben veririm!" Adamlardan biri gülüp "Neyle?" dedi.

Gözlerimin alev attığına eminim. "Önündeki fazlalığı adamlık sanma. Artık yapayları da var p*ç herif!" Ayaklanıp "Dua et bayansın!" dedi.

Küstahça güldüm ve ayağa kalktım. "Asıl sen dua et ki ben erkek değilim. Yoksa iki kat s**erdim ebeni!" Müdür bizi durdurmaya çalıştı ama adam cebinden çakı çıkardı.

Herkes bizden uzaklaştı. Ne yani, korkmamı mı bekliyor? Peh! Elinden almaya çalışırken karnına küçük bir darbe aldım sanırım. Şimdi 50 tekme 100 yumruğu hak ettin!

Adamın elinden aldım bıçağı pantolonumun kenarına koydum. Yediği yumrukla yere serilen adamın üzerine çıkıp saymaya başladım. Senin o gevşek çekenin yayını bir düzeltelim demi ama.

Beni adamın üzerinden almaya çalışanlara da geçirdim bir iki tane. Aynı noktayı 100 kere yumrukladıktan sonra kalktım üstünden.

Bitti mi? Duymamış olayım! Ben ayağa kalktığımda herkes rahatlasa da ben adamın karnına tekme atınca yeniden paniklediler. "19, 20, 21... Dokunmayın bana size de dalarım!"

Elliye kadar sayıp kendimi bir koltuğa attım. Sağ elimin eklem noktaları yara almıştı. Giydiğim beyaz tişört kan içindeydi.

Adam kendinde olmasa da bayılmamıştı. "Git çocuğuna ver terbiyesini. Kardeşime dokunanın gebertirim! Daha beterini yapmadığıma yat kalk şükret."

Bende eskiden bu okuldaydım. 7. sınıfta bir kız aileme hakaret etti diye disiplin kuruluna çıkmış insanım ben. Karşısında oturduğum müdür de tanıyor beni. Ailem mevzu bahis olduğunda hayatımı hiçe sayacağımı biliyor.

"Bu sefer seni disiplinle de tehtit edemiyorum deli kız. Az mukayet ol şu sinirine!" Dalga mı geçiyorsun, bakışımı attım. "Kusura bakmayın içimdeki öyle demiyor."