Keyifli okumalar...
Sınır: 50 oy 60 yorum
"
Ne! Müslüman mı? Kızım baban ne diyor?" Dedi annem sesi üzgün çıkmamıştı sadece şaşırmış gibiydi. Bizi hep özgür yetiştirmişti. Bu yüzden kararlarımıza saygı duyuyor o kararları neden verdiğimizi sormadan yargılamıyordu.
"Evet doğru söylüyor Müslüman oldum ve bu durumdan da oldukça memnunum." Dedim. Korkmuyordum. Ben kendi dinimin arkasında durmazsam nasıl o dine mensup bir birey olabilirdim ki.
"Hah! Bir de açık açık söylüyor musun? Sen nasıl bizim atalarımızın dinine ihanet edip ne olduğu belli olmayan bir dine girersin? Hiç mi saygın yok senin?" Artık babam tam anlamıyla bağırıyordu. Ama ben oldukça sakindim.
"Asıl saygılı olması gereken sensin, kimsenin kararlarını sorgulayamazsın buna hakkın yok her ne kadar kızın dahi olsam kendi kararlarımı verebilecek yaştayım." Tüm aile ayaktaydı artık hepimizin sinirleri çok gerilmişti.
"Sofia derhal odana çık gözüm görmesin seni." Hiç bir şey demeden yemek salonundan çıkıp hızlı adımlarla odama çıktım.
Kapıyı açıp içeri girdim arkamdan kapatıp kilitledim. Gözyaşlarım süzülüyordu gözlerimden babamla böyle olmayı istememiştim. Bu benim suçum değildi eğer beni o adama vermek istemeseydi bunların hiç biri olmazdı.
Ama asla pişman değildim hem eğer böyle olmasaydı ne Alptuğ ile tanışacaktım, ne de Müslüman olacabilecektim.
İlerleyip yatağıma çıkıp sırtımı başlığa yasladım. Artık hiç bir şey düşünmek istemiyordum.
Eğer kral ile evlenirsem ki bu en son istediğim şey bile değil nikahımızı papaz kıyacaktı ama ben Müslüman olduğum için o nikah geçersiz sayılacaktı ve evli olmayacaktık. Artık bu durumu aile bireyleri bildiğine göre belki de evlenmek zorunda kalmazdım.
Bir süre sonra kapının çalındığını duyunca ses vermedim kimseyi görmek ve konuşmak istemiyordum.
"Sofia benim ablacığım, kapıyı açar mısın?" Ablamın naif sesini duyunca yerimden kalkıp kapıyı açtım.
İçeri girdiğinde tekrar kilitlemiştim.
Elinden tutup yatağa ilerlettim ve az önceki pozizyonda oturttum. Bende dizlerine uzanınca aynı küçüklüğümüzdeki gibi olmuştu.
Hiç konuşmadan bir kaç dakika öylece gülümseyerek saçlarımı okşadı. Bende gözlerimi kapatmış uzun zamandır böyle huzurlu olmadığım için ses çıkarmadan uzanıyordum.
"Ben yukarı çıktıktan sonra bir şey dedi mi?" Diye sordum gözlerimi açmadan evvel.
"Kral'a nasıl açıklayacağını sorup durdu. En sonunda hepimizi bu konuda kimsenin haberi olmaması konusunda tembih edip çalışma odasına çıktı." Sesinde hüzün vardı böyle şeyler yaşamamızı istemiyordu.
"Ne yani Kral bilmeyecek mi müslüman olduğumu?" Diye sordum şaşırmamak lazımdı, işin sonunda yüklü bir miktar para ve mevki vardı.
"Hayır bilmeyecekmiş. Sofia nasıl müslüman oldun ve neden?" Diye sordu ablam merakla.
"Osmanlı'da kaldığım müddet çok sevdiğim bir abla ile tanıştım şuan bildiğim her şeyi bana öğretip doğru ve yanlışı ayırmamı sağladı. İstersen sana da anlatabilirim." Dedim gözlerimin ışıl ışıl olduğuna emindim.
"Belki sonra bitanem." Dedi hüzünlü bir gülümseme ile. Babamdan korkuyor ya da daha kendini hazır hissetmiyor olabilirdi. Üzerine gitmemeye karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAKİ KIZIL
Historical FictionO sıradan bir leydi iken bir gecede hayatı nasıl bu kadar değişebilirdi ki? Sofia... Kızıl leydi, camia onu böyle tanır ve kıskanır. Onunsa tek isteği kitapları ve atıyla mutlu bir yaşam. Ama kader ona beklenmedik bir oyun oynar ve hiç tahmin etmed...