Selam ben geldimmm:))
Medyada Sofia'nın giydiği elbise varr.
Aylardır beklediğimiz ablamın düğün günü gelip çatmıştı.Hepimiz çok heyecanlıydık yatağımdan doğruldum ve odamdaki banyoda elimi yüzümü yıkadım. Daha sonra dolabımın önüne geçip gündelik elbiselerimden bir tane seçip üzerime geçirdim düğün merasimi akşam olduğu için rahat olmak adına bu elbiseyi giymiştim.
Odamın kapısını açıp ablamın odasına koştum ve hemen içeri girdim ablam daha uyanmamıştı hemen koşup yatağına atladım ve onu gıdıklamaya başladım.
"Gelin hanım bugün sizin düğün gününüz ve hala yatıyorsunuz." Deyip gıdıklamaya devam ettim.
Amanda konuşmaya başlayacakken kapı açıldı ve annem göründü "Ayyy kızlar siz hâlâ yatakta mısınız? kalkın çabuk yapacak çok işimiz var." Dedi ve bizi yataktan kaldırıp tekrar aşağıya indi.
Daha sonra bende ablamı banyoya gönderip onun yatağını topladım genelde bunu yardımcılar yapardı ama yapsam bi yerim eksilmez mantığıyla çoğu zaman onlara bende yardım ederdim. Yirmi dakika sonra sonunda ablam banyodan çıktı ve odaya geldi hızlıca kahvaltımızı ettik.
Makyajını kendi yapmak istediğinden odaya kimseyi almadık bende saçta becerikliydim saçlarını da enseden topuz yapıp araları incilerle ve beyaz küçük çiçeklerle süsledim gerçekten çok güzel olmuştu.
Daha sonra odaya gelinlikle beraber annem de geldi yardımcımız gelinliği asıp odadan çıkarken annem "Benim güzel bebeğim büyüdü ve evleniyor tanrım onun mutluluğunu bozma." Diye dua etti ve ablama sarıldı.
Yeterince duygusallaştıktan sonra ablama gelinliğini diydirip odadan çıktım çünkü benimde hazırlanmam gerekiyordu. Odama geçtim ve hafif toprak tonlarında makyajımı yapıp saçlarımı iki yanıma saldım ve kendi yaptığım lila renginde küçük çiçeklerden oluşan tacı kafama taktım. Elbisemin çiçekleriyle uyumlu olmuştu. Elbise olarak su yeşili ile koyu yeşil arasında olan yırtmaçlı çiçek detaylı bir elbise seçmiştim.
Elbisemi ve topuklu ayakkabılarımı giyip hazırlıkları kontrol etmek için aşağıya indim. Merdivenlerin trabzanları beyaz ve gök mavisi tüllerle kaplanmıştı ve yerde gül yaprakları vardı. Oturma odasındaki ve holdeki eşyalar kaldırılmış onların yerine tek ayaklı masalar yerleştirilmişti masaların üstünde de şamdanlar vardı. Salonun ortası dans etmek için boş bırakılmıştı. Boş bırakılan alanın tam karşısında müzik aletleri için olan kısım vardı.
Ben etrafı incelemeye dalmışken arkadan bir el omuzuma dokundu irkilip arkama döndüğümde elin sahibinin annem olduğunu gördüm "Sofia birtanem mükemmel görünüyorsun. Demek bu akşam yakışıklı lordların dikkatini yine çekmeyi başaracaksın." Deyip kıkırdadı.
"Anneciğim iltifatların için teşekkür ederim ama biliyorsun ki amacım lordların dikkatini çekmek değil ablamın en mutlu gününde yanında olmak"
"Tabiki biliyorum bebeğim şakalaşıyorum seninle." Deyip tekrar gülümsedi bende ona gülümsedik ve ablamın odasına çıkmak üzere kol kola girdik.
Ve sonunda akşam olmuş, davetliler yavaş yavaş salonu dolduruyordu. Bu düğün babam için de çok önemliydi çünkü kral babamın çok yakın arkadaşıydı ve onlarda düğüne teşrif edeceklerdi.
Yarım saat sonra davetliler gelmiş ve kralı bekliyorlardı ve sonunda kral içeriye girdi. Kral 40 yaşında bekar ve dinç bi adamdı bu zamana kadar neden evlenmediğini kimse bilmiyordu. Babam hemen yanına gidip selam verip baş köşeye oturttu.
Bizim geleneklerimizde gelin babasıyla beraaber aşağı iner ve damada gelini babası teslim ederdi. Babamda ablamı yukardan indirip papanın yanına kadar götürdü ve damada teslim etti.
Daha sonra nikah merasimleri başladı birbirlerini karı ve kocalığa kabul ettikten sonra ilk danslarını yapmak üzere salonun ortasına geçtiler.
Birkaç dakika sonra genç lord ve leydiler ortaya geçip dans etmeye başladılar. Düğün başladığından beri leydiler kendi aralarında bana bakıp konuşuyorlardı ve bu can sıkıcı olmaya başlamıştı. Daha fazla dayanamayıp mutlfağa geçecekken biri kolumu tutup kendine çevirdi.
Bu kraldı ona hemen selam verip gülümsemeye başladım "merabalar kralım umarım sıkılmıyorsunuzdur bir isteğiniz varsa bana söylemeniz yeterli"dedim ve kolumu elinden kurtarmak için küçük bi hamle yaptım.
Biraz eğildi ve "Sizin gibi güzel bir leydiyle dans etmekten başka ne gibi bir isteğim olabilir ki bu dansı bana lütfeder misiniz?" Sorusuyla adeta şaşkına dönmüştüm ingiltere kralı benimle dans etmek istiyordu. Gülümsedim ve elini tutup "Bu lütuf bana aittir kralım" dedim.
Aslında dans etmek istemiyordum ama o bir kraldı ve kabul etmezsem yanlış anlaşılabilirdi insanların kıskanç bakışları eşliğinde ortaya geçip dans etmeye başladık.
"Leydi Sofia bunca zamandır sizi farketmemiş olmak beni kahrediyor umarım bundan sonra daha sık karşılaşırız." Deyip flörtöz bir tavırla gülümsedi aslında bakışları hiç hoşuma gitmemişti ama çaktırmamaya çalışarak "Güzel iltifatlarınızla beni onurlandırdığınız için teşekkür ederim kralım." Deyip hafifçe gülümsedim bir kaç dakika sonra sonra müzik kesilmişti.
Küçük bir nefes verip hemen elimi çektim "Dans için teşekkür ederim kralım beni onurlandırdınız."
"O onur asıl bana aittir leydi Sofia ben size teşekkür ederim"deyip elime küçük bir öpücük kondurdu ve yanımdan uzaklaştı.
Düğünün geri kalan kısmı hızlıca geçti. Ve sonunda düğün bitti. Konuklar evden ayrıldıktan sonra daha fazla dayanamayıp kenidimi bir koltuğa bıraktım. Ablamda eniştemle birlikte balayına gitmişti. Ben dinlenirken babam yanımdan geçip "Sofia çalışma odama gelir misin? seninle konuşmam gereken önemli bir mevzu var." Dedi.
Bir bölümü daha sonuna geldikkkkk.
Olaylara girmiş bulunmaktayız kemerleriniz bağlamayı unutmayın:)Umarım beğenmişsinizdir severek yazdığım bir bölüm oldu.
Bir iki kelime dahi olsa yorumlarınızı ve fikirlerinizi benimle paylaşmanızı gerçekten çok isterim.Şimdi sorulara geçelimm:)))
Sizce Sofia'nın babası onunla ne konuşmak istedi?
Sofiayı kendinize yakın hissettiniz mi?
Ve son sorum sizce sizi ilerleyen bölümlerde ne bekliyor?Eğer beğendiyseniz oy verebilirsiniz bu beni gerçekten çok mutlu eder
Sizi seviyorummmm♡♡♡:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIKTAKİ KIZIL
Historical FictionO sıradan bir leydi iken bir gecede hayatı nasıl bu kadar değişebilirdi ki? Sofia... Kızıl leydi, camia onu böyle tanır ve kıskanır. Onunsa tek isteği kitapları ve atıyla mutlu bir yaşam. Ama kader ona beklenmedik bir oyun oynar ve hiç tahmin etmed...