5.Bölüm: 14'ÜNCÜ YAŞ
Belki de hayatımıza kaldığımız yerden değil de en baştan başlamalıydık. Her şeyin tersine sığındığım zamanlardaydım. Doğrusunu yaptığım şeyler de batıyordum tersini yapmadığım şeylerde karşıma hep yeni bir umut çıkıyordu. Ters algoritmalı bir beynim vardı. Şu an öylece ne diyeceğimi bilmeden Asrının yüzüne bakıyordum. Ya beni anlattığı kadar iyi tanıyordu ya da ben yaşadıklarımı büsbütün belli ediyordum. Son ihtimal olarak da benimle dalga geçiyordu.
''Bir şey söyle.'' ne konuşacaktım ki, beni benden iyi bilen birine ne diye bilirdim?
''Peki, susalım ama şunu bil ki sana asla zarar vermem. Eğer beni seversen seni korurum kollarım ya da boş ver sevmesen de olur ben seni hep severim, korurum. Sana asla zarar vermem. Ben gözünden tek bir damla yaş akmasına kıyamam, dayanamam. '' dedikleri kalbimin en derinliklerine dokunurken diyeceklerini kafasında tartarmış gibi yaptı. Ya da ben öyle zannettim.
'' Biliyorum erkeklere güvenin yok, ama bana güvenmen için elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım. Seni hiç yormadan seveceğime yemin bile ederim. Hatta seni ömrümün sonuna kadar seve bileceğime bile yemin ede bilirim. Yeter ki bana şans ver. Biliyorum zorunda değilsin hiç bir şey için ama belki arkadaş bile oluruz ha ne dersin? Sadece kendimi sana tanıtmama izin ver. Baktın sevmiyorsun, hoşlanmadın benden hayatına hiç girmemiş gibi çıkıp giderim. '' ilk defa biri tarafından bu kadar sevildiğimi hissetmiştim. Ya da düşünüldüğümü. Kafamı toplayıp öyle cevap vermeliydim çünkü kalbi kırıla bilirdi. Boğazımı temizleyip Asrının gözlerine baktım.
''Ne desem yarım kalacak biliyorum ama benim hiç erkek arkadaşım olmadı. Birini nasıl seve bilirim bilmiyorum, bunu öğrene bilir miyim onunu da bilmiyorum. Bildiğim tek şey şu an sana ne söylersem söyleyeyim üzüleceksin, ama sana teşekkür ederim beni bu kadar güzel sevdiğin için.'' Saçmalamış mıydım? Kesinlikle! Karşımda beni seven ve tanıyan bir ruh vardı. Ve ben bu ruhu incitip kırabilirdim. İlkten tamam dercesine kafasını salladı ardından gülümseyip,
''O zaman beni tanımaya çalışacaksın değil mi, izin vereceksin kendimi sana tanıtmama? '' o kadar güzel bakıyordu ki bir an bu yaşadıklarım hayal mi diye düşündüm. Ancak hayal olabilirdi de zaten bunca sözler, kelimeler, hisler. Başımla onayladım Asrını.
''İzin vereceğim. '' Heyecanla yerinde dikleşip derin bir nefes aldı. Kahkaha atıp,
''Seni çok seveceğim hem de öyle bir seveceğim ki hep mutlu olacaksın. Teşekkür ederim güzel gözlü Lavinyam. '' içindeki çocuksu heyecanı beni de gülümsetmişti. Umarım hayal kırıklığına uğratmazdım onu.
''Asel, biraz heyecanlandım kusura bakma lütfen. Ama eğer izin verirsen sana sarıla bilir miyim? '' bu kadar samimi olmak için çok erken gibi geliyordu ama içindeki heyecan yüzüne öyle bir yansıyordu ki izin vermemek elimde değildi. En son bana biri sarıldığında ağlayacak gibi olmuştum çünkü bana sarılan en sonuncu kişi annemdi. Kafamı sallayıp ona baktım. Titremişti bedenim.
''Gerçekten mi? Allah'ım teşekkürler! Sonunda dileğim kabul oldu. '' Sözleri yine gülümsetmişti beni. Asrın Çekine, çekine yanıma gelip kollarını açtığın da sanki bugünü bekleyen bedenim Asrın'ın kollarına bırakmıştı kendini. Kafamı göğsüne koyup elleriyle saçlarımı okşadı. 14'üncü yaşım; en güzel his, tertemiz sevgi ve ilk kez sevilişim. Ellerimle Asrına biraz daha sarıldım.
''Şuan da bana aklımdan hiç çıkmayan yaşımı ve duygularım hatırlatıyorsun. '' Kolları bedenimi bırakır gibi oldu. '' Kötü hissetme kendini çünkü o duygularım şuan ki yaşamımın en güzel yaş ve duygularıydı. Acıda olsa. '' nefesini verdi. Sanırım sözlerim endişesini azaltmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benden Sana-/ İlk kez
Teen Fictionİnsanlar var olmak isterken birer, birer yok oluyorlardı aslında. En ufak bir fark edilme hissi insanın ne kadar mutlu eder anlayamazsınız. Siz hiç fark edildiniz mi ? Yada fark edilmek ,için çabalarken en dibe battınız mı ? Ben battım ama çabalark...