Fizik dersinin ortalarındaydık ve canım sıkıldığı için kafamı sıraya koymuştum. Dinleyecek bir kafa yoktu.
Kadın hem kısık hem de yavaş yavaş konuştuğu için sıkılıyordum ve anlattıkları bana ninni gibi geliyordu.
Toygu'nun da benden farkı yoktu ama birimizin şu derslere bakması lazımdı yoksa sınav zamanı ortada kalırdık.
Asya ise normal halinden soyutlanmış gayet ciddi bir şekilde derse yoğunlaşmıştı. Not alıyordu galiba.
Bazen bu haline şaşırıyordum. Nasıl hiç sıkılmadan, aksatmadan ders çalışabiliyordu?
Yanımdaki ikizim ise 'uyuma' dese bile bir eli saçımdaydı ve yavaş yavaş okşuyordu. Böyle yapınca daha çok uykumun geldiğinden haberi var mıydı?
Gözlerimi yavaştan araladığımda direkt karşı sıralara takılmıştı gözüm. Araf hemen önündeki sırada oturan sevgilisi Gamze ile konuşuyordu.
Gamze kendini cama yaslamış otururken ara sıra öğretmeni kontrol ediyor kendilerine bakmadığını anlayınca Araf'la konuşmaya devam ediyordu.
Ne konuştuklarını bilmiyordum gerçi merakta etmiyordum ama az önce kendisine söylediğim her şeyi Araf'a anlatacağından emindim.
Bu konuşmanın şikayet niteliğinde olacağı da ayrı bir konuydu.
Araf, hocadan lavabo izni isteyip dışarı çıktığında aradan dakikalar geçmeden kapı tıklatılmıştı.
"Gir." Alt sınıflardan biri olduğunu düşündüğüm kısa boylu kız kısık sesiyle konuşmaya başladı.
"Adel Yalçın'ı müdür çağırıyor, hocam." Hocadan izin ister gibi baktığımda başıyla onaylamış çıkmama izin vermişti. "Çıkabilirsin kızım."
Koridorun sonundaki merdivenden Toygu'dan öğrendiğim müdürün odasını doğru ilerlerken kolumdan çekilip yandaki sınıfa çekilmem bir olmuştu.
Ne olduğunu anlayamaz iken çığlık atacağım an koca elini ağzıma kapatıp sırtımı göğsüne yasladı hızlı bir şekilde.
Tam kurtulacak iken hızlıca diğer eliyle kapıyı kapatmış sonrasında elini belime sarmıştı.
Kollarının arasından kurtulmak için çırpınıp elinden dolayı boğuk çıkan sesimle bağırırken ayağımla dizlerinin arasına bir tekme atmak istemiştim ama elini ağzımdan çekmişti o sıra.
Hızlıca arkamı döndüğümde o kadar da şaşırdığım söylenemezdi.
Araf tam karşımda dururken yüzümde sinirli bir ifade vardı. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Sesim bağırmaya yakın çıkmıştı.
"Sessiz ol. Konuşacağız sadece." dedikten sonra biraz bekledi. "Ya da sen hesap vereceksin."
"Ne hesabından bahsediyorsun? Ayrıca bir daha böyle şeyler yapma." dedikten sonra üzerimi düzelttim. Şimdi tam anlamıyla birbirimize bakıyorduk ve kimse yoktu.
Boş bir sınıftaydık.
"Kusura bakmayın Adel hanım düzgünce oturup konuşmalardan anlasaydınız böyle bir şey yapmazdım."
Tüm sinirini kusuyormuş gibi konuştuğunda yaptığı ima durgunlaşmamı sağlamıştı.
Araf'ı resmen bir başına bırakmıştım ve o da bunu kendine yediremiyordu.
Araf ailem dediğim abilerimden bile daha çok yanımda durmuştu ve beni korumuştu. Kendi sıkıntısı yetmiyormuş gibi.
Bana asla yapmayacağı ve benimde yapmayacağımdan emin olduğu şeyi yapmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADELE (DÜZENLENİYOR)
RandomAnne ve babasının yanında yaşayan genç kız bir gün evinden ayrılarak kendi ülkesine döner ve ikinci ailesi olan abileri,ikizi,ablası ve küçük kardeşi ile yaşamaya başlar. Onlara uyum sağlamaya çalışan genç kızın başından geçen olaylara tanıklık edin...