「1」

1.7K 106 20
                                    

<Felix 6 yaşında>

"Noona, sence beni isteyen bir aile olur mu?" Kendinden 4 yaş büyük kıza gözleri parlayarak bakarken sordu, Felix.

Gözlerini açtığı andan beri bu yetimhanede olduğunu biliyordu. Ailesi hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Tek bildiği ailesinin oldukça genç olduğuydu ve annesinin onu bırakmakta çok zorlandığıydı.

"Merak etme, Yongbok. Bir gün seni de, beni de isteyen bir aile olacak. Ve çok mutlu olacağız." Güler yüzle söylemiş ardından elleri arasında sıkıştırdığı yanaklara öpücük bırakmıştı.

"Çok mutlu oluruz değil mi? Ama ben senden ayrılmak istemiyorum noona. Çünkü seni çok seviyorum." dedi.

"Ben de seni çok seviyorum Yongbokie. Bunu isterler mi bilmiyorum, ama eğer kabul ederlerse senin ablan olmaktan onur duyarım miniğim."

"Noona, onur duymak ne demek?"

"Tam olarak, 'senin ablan olmaktan mutluluk duyarım' diyebiliriz. Onur duymak bir nevi mutlu olmak bebeğim."

"Anladım, şimdi."

"Saat geç oluyor, Yongbokie. Hadi seni yatağına götürelim." Felix hızla yataktan kalkarak, ablasının elini tuttu.

"Noona, bize hikaye de okur musun? Sen anlatınca hemen uykum geliyor." Odadan çıktıklarında tuttuğu eli çekiştirerek heyecanla konuşuyordu.

"Elbette okurum. Hem Seyoung'a da bakmalıyız, hasta olduğunu biliyorsun."

"Evet, Seyoung benimle oynamadığı için günüm hiç iyi geçmedi. Keşke hasta olmasaydı." Dudaklarını büzerek merdivenlerden yukarı çıkmaya başladılar.

"Eğer ona iyi bakarsan hemen iyileşir. Ona sarılır, güldürür, onunla uyursan eskisi gibi olursunuz."

"Seyoung'la bazen kavga ediyoruz, ama ben onu çok seviyorum. O çok şirin."

"Her arkadaş ara sıra kavga eder, eğer birbirinizden özür dilerseniz hiçbir sorun olmaz."

"Biz de öyle yapıyoruz, sonra birbirimize sarılıyor diğerlerinin yanına gidiyoruz. Biz en iyi arkadaşlarız."

"Evet. Umarım her zaman birbirinizi seversiniz." Odaya girdiklerinde karanlık odanın içersine sızan gece lambasından Seyoung'un yüzünü gördüler. Oturmuş etrafı izliyordu.

"Seyoung, iyi misin balım?" Işığı açan Felix'le, Nayeon hızla gözleri kızarmış oturan çocuğun yanına gitti.

"Burnum tıkalı ve yatarak nefes alamıyorum noona. Ben de oturarak bekliyorum." Masum biçimde kurulan cümle ile gülümsedi.

"Bekle bakalım, burada bir yerlerde sprey olması lazımdı."

"Seyoung, hemem iyileşmen için sana sarılacağım." Arkadaşına doğru yürüyen Felix'i Seyoung durdurmuştu.

"Hayır, Yongbok! Yaklaşma."

"Neden? Yoksa beni sevmiyor musun?"

"Seni seviyorum ama hastayım. Sen de hasta olma diye dedim."

"Olsun. Noona sana sarılırsam hemencik iyileşeceğini söyledi." diyerek devam etti. "Noona! Bir kere sarılsam hasta olmam değil mi?"

"Bilmiyorum, bebeğim. Ama olmaz herhalde."

"Baaak. Noona hasta olmam dedi. Aç kollarını sana sarılacağım." Seyoung'un kollarını açmasını bekledikten sonra sıkıca ona sarıldı.

"İyi hissediyor musun?"

"Hâlâ hastayım ama mutlu hissediyorum." Seyoung mutlu sesiyle cevap verdi.

"Seyoung spreyi buldum. Sıktıktan sonra size kitap okuyacağım."

"Tamam."
.
.
"Noona?" Seyoung gözleri kapanmak üzereyken konuştu.

"Efendim, balım?" Okuduğu kitabı komodinin üzerine koyduktan sonra dikkatini minik çocuğa verdi.

"Yarın bir çocuk mu gelecek buraya?"

"Yarın yeni biri mi gelecek?!" Felix'de duyduklarıyla sesini yükselterek konuşmuştu.

"Tam emin değilim ama sanırım gelecek. Sen nereden duydun bakalım bunu minik şey."

"Müdür denilen adamdan duydum. Biri gelecekmiş."

"Adını duydun mu peki?"

"Hayır."

"Pekâlâ, hadi bakalım uyu. İkinizinde gözleri kızarmış."

"İyi geceler noona."

"İyi geceler noona."

"İyi uykular minikler."







































-
selam ben geldim

nasilsiniz <3
ben cok mutluyum -gerildim- çünkü sonunda bunu yayınladım 👉🏼👈🏼

bayadir aklimda olan bir konuydu ama kararsizdim fakat simdi eminim umarim yapabilirim

3-5 taslak var ilk bolumler binnie ve lixin kucuklukleri fln olacak digee bolumleri de artk allah bilir

hatalarım varsa mazur görün lütfen 😔

umarim hoşunuza gider

sizi seviyorm 😽

We have each other ∴ Changlix [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin