「25」

382 46 0
                                    

Changbin yattığı göğüse iyice sokularak uyumaya devam etmeyi diledi. Sevgilisinin kokusu uyumasına izin vermiyordu. Saçlarını gıdıklayan Felix'in nefesi hoşuna gidiyordu.

Changbin uyanalı 10 dakikayı geçmişti, fakat yerinden bir santim bile kımıldamamış sevgilisinin düzenli nefes alışverişlerini dinliyordu. Gözlerini kapatıp uyumak istedi tekrar.

Felix'i uyandırmadan yataktan kalkmış, geniş yatakta onu tek bırakarak odadan çıkmıştı.

Pencereyi açan Changbin içine derin bir nefes çekmişti. Gece boyu yağmur yağmış ve kolay kolay durmamıştı, şimdi ise sokağı güzel bir koku kaplamıştı.

Yağmurlu bi' günden sonra o güzel toprak kokusunu kim sevmezdi ki?

Kuşların tatlı seslerini dinlemiş, camı açık bırakarak odaya geri girmişti. Hava yine eskisi gibi sıcak olmaya başlamıştı ve bu yüzden pencereleri açıyordu.

Yeni uyandığından gerilerek çatlak sesi ile konuştu, Felix;

"Günaydın, sevgilim."

"Günaydın, balım." Felix'in yattığı boş tarafa geçmiş tekrar yatağa yatmıştı. Alnına dudaklarını bastırmış ve geri çekilmişti.

"Yeni mi uyandın? İyisin değil mi?"

"Oldu, biraz. Ayrıca iyiyim hasta olmadım, güzelim. Bak hâlâ enerjik bir Changbinim." dedi.

Felix tamamen Changbin'e dönmüş, beline kolunu atmıştı.

"Hmm.. Pekâlâ enerjik sevgilim. Bugün bisiklet turuna çıkıyor muyuz o hâlde?"

"Çıkalım. Hava çok güzel." Genci kendine çekerek tek bir beden olmalarını sağlamıştı.

"Bisikletleri ben kiralayayım, sen de yemekleri ödersin. Anlaştık?"

"Anlaştık, güzelim." Uyandığı için şişmiş dudaklara bakışlarını indirmişti. Dudaklarına baktığını anlayan Felix ona küçük bir öpücük vererek gözlerini sabitlemişti.

"Sabah, hm?" Felix ima dolu bakış ve sırıtışa gülmüştü.

"Ciddi misin? Seleye otururken canım yansın istemiyorum, Changbin."

"Şaka yapıyorum, güzelim. Ama bi' ara yapsak hoş olmaz mıydı?" Gülerek Felix'e bakıyordu.

"Fena fikir değil ama sonra." Yataktan kalkarak tuvalete ilerledi.

-
Bisikletleri kiralamışlardı. Şimdi de Seoul'un sokaklarında yan yana ilerliyorlardı.

Etraf kalabalıktı, bu yüzden ilerlemeleri biraz zordu ama yapacak bir şeyleri yoktu.

"Bu ne kalabalık ya!" Felix dura dura sürdüğü bisikletle sinirlenmişti.

"Elimizde olan bir şey yok, güzelim. Şu anlık böyleyiz."

"Sakin bir yer biliyorsan gidelim, Changbin. Güzel günü seninle sakince geçirmek istiyorum."

"Var aslında..ama biraz uzak. Gidelim oraya." dediğinde, Felix mutlu olmuştu.

"Farketmez sevgilim. Gidelim yeter."

Changbin parmağı bir yeri göstererek ile kestirmeden yolu kısaltabileceklerini söylemiş karşıya geçmişlerdi.

...

"Felix su verir misin?" Changbin bir apartmanın duvarına yaslanarak arkasından gelen Felix'e döndü.

"Yakında bir market varsa su alalım. Bu bitmek üzere." dedikten sonra çantasındaki suyu çıkarmıştı. "Biraz bana da bırak."

"Tamam, güzelim." Changbin içtiği suyu Felix'e uzattı. "İleride küçük bir market vardı. Oraya sürelim."

...

Hava iyice kararmaya başladığında ikili bisikletleri kiraladıkları yere bırakmıştı. Ardından saçlarını dağıtan rüzgar ile evlerine yürüyorlardı.

"Hava ne kadar güzel." Felix, sevgilisinin koluna girmiş, yürüyordu.

"Evet, çok huzurlu hissediyorum kendimi." dedi. "Aah- Keşke gün batımını izleyebilseydik.."

"Başka zamana artık. Bugün de çok güzeldi, hoşuma gitti." dedi Felix.

Changbin'in kolundan çıkarak cebinde duran telefonu almış gökyüzünün ve Changbin'le kendinin birkaç fotoğrafını çekmişti.


















































-
selam

iyyyrwnc bi bolum olmus...hic icimd sinmedi tekrar okuyunca, silemedim de diger bolum fin ama ne zaman gelir vilmem,, skillerimi de kaybetmisim ne vardiysa
iste yazamiyorum artik sad

okul cunku 😩😩

oyle işte askmlar

nys kendinize ii bakin
umarim begenmissinizdir ozur dilerim😔😔

sizi seviyorm 💟💘😽

We have each other ∴ Changlix [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin