「23」

435 54 0
                                    

Felix çalan telefonuna uzanarak aramayı cevapladı. Yetimhane'nin müdürü ve Ahjumması ile konuşmaya başlamıştı, fakat aniden böyle bir şey denmesini beklemiyordu.

"Yongbok yavrum annen seni yıllar sonra görmek için gelmiş." Onları arayan büyüklerinin dedikleri ile şok geçirmişti, Felix. Asla böyle bir şey beklemiyordu, onu küçücük bir bebekken bırakan ebeveyninin onu görmeye geleceği aklının ucundan bile geçmemişti.

"Tamam, efendim." diyerek telefonu kapattı. Donup kalmıştı resmen.

"Felix, güzelim?"

"İyi misin, meleğim?" Changbin, telefonu kapatıp öylece kalan Felix'e sesleniyordu.

"Beni duyuyor musun?" Changbin arka arkaya cümlelerini sıralamış, sevgilisinden bir şey duymayı bekliyordu.

"Sevgilim, beni bırakan kadın yetimhaneye gelmiş. Beni görmek istiyormuş."

"Ne?!" Duydukları ile ağzından yüksek bir ses çıkmıştı.

"Değişik bir ruh halindeyim.. Ne diyeceğimi bilemiyorum."

"Onunla konuşmak istiyor musun?" Felix'i omzuna yatırarak sakinleşmesi için uğraşıyordu.

"Eğer bana anne de derse? Ben demem ki."

"Senden bunu istemesi çok saçma olur zaten meleğim." dedi, Changbin.

"Evet, bunca yıldır yüzünü görmediğim, kadına anne diyemem. Beni bırakıp giden birine bunu diyemem..."

"Demek zorunda değilsin, bayan Lee dersin ya da soyadı her neyse.. Sadece gitmek istediğinden emin misin?"

"Sanırım evet. Neden beni bırakıp gittiğini merak ediyorum."

"Pekâlâ, güzelim. Hazırlanalım ve küçüklerimizi ve o kadını görmeye gidelim."

-

Yetimhane girişine gelerek demir kapıyı açıp içeriye girmişlerdi. Onları gören çocuklar yanlarına koşmuş ve bir şeyler anlatmaya başlamışlardı.

"Ballarım daha sonra konuşsak. Ahjumma nerede onu söyleyin bakalım bana."

"Bir kadın geldi müdürün odasında konuşuyorlardı, en son."

"Tamam. Oyununuza geri dönün bakalım yanınıza geleceğiz konuştuktan sonra, anlaştık?" dedi Changbin.

Hepsi başını sallamış ve eskisi gibi arkadaşları ile oynamaya dönmüşlerdi.

O sırada Felix Changbin'in elini sıkı sıkıya tutuyordu.

"Sakin olmaya çalış, güzelim." Changbin, Felix'in alnına dudaklarını bastırmış bir öpücük vermişti.

Odanın kapısının önüne geldiklerinde Felix'in belini okşayan Changbin kapıyı yavaşça çalmış ses gelmesini beklemişti.

"Gel." Müdürlerinin sesini duyunca içeriye geçmişlerdi.

"Hoş geldiniz, çocuklar."

"Hoş bulduk, efendim." Eğilerek selamlamışlardı büyüklerini.

"Yongbok hanginiz?" Kadının sorusu ile Changbin belindeki elini çekerek Felix'i yavaşça ilerletmişti.

"Benim."

"Sana bir kere sarılabilir miyim? Tek bir sefer." Ayağa kalkan kadından gözünü alarak arkasında ki sevgilisine çevirmişti.

"İstiyorsan, Lix."

Kendisine bakan kadına yaklaşarak sarılmasına izin vermişti. Yabancı biriyle böylesine sıkı sarılmak onu biraz rahatsız etmişti.

"Ben Kim Younhee. Sana annelik yapamasam da seni doğuran kadınım." Dolu gözlerle kendisine bakıyordu kadın.

"Bayan Kim isterseniz dışarıda rahatça konuşabilirsiniz." Müdürün önerisi ile kadın başını sallamıştı.

Aşağıda çardağa geçtiklerinde karşılıklı oturuyorlardı.

"Ben seni bırakmak istememiştim, Yongbok. O adam yüzünden oldu hep.. Eğer seni bırakmazsam aileme zarar vereceğini söyledi bana, istemedi asla seni. Affedemezsin biliyorum ama özür dilerim. Bana inan lütfen."

"Bana küçükken senin beni bıraktığında zorlandığını söylemişlerdi. İnanıyorum yani sana." dedi. "Peki ona ne oldu? Yaşıyor mu?"

"Pek sayılmaz. Büyük bir kaza geçirdi ve felç kaldı. Yürüyemiyor ve konuşması da pek düzgün değil."

"Eşini sevmiyor muydun?"

"Onu çok seviyordum..ama o beni hiç sevmemiş. Ondan ayrıldım. Bana yaşattığı şeyler canıma tak etti." dedi.

"Ondan kurtulman iyi olmuş. İlk olarak sana anne diyemeyeceğimi bilmeni istiyorum. Beni anlayacağını düşünüyorum."

"İsteyerek değildi."

"Biliyorum. Fakat ben küçük bi' bebekken gitmişsiniz ve şimdi anne dememi istemeyin benden." Kadına karşı hiçbir şey hissetmediği için düz bir ifadeyle konuştu. Fakat emindi ki yüzünün güzelliğini ondan almıştı.

"Sadece merak ediyorum. Seni isteyen bir aile oldu mu?"

"Olmadı, hatırlayamıyorum, ama şuan bir ailem var. O da şuan yanımda duruyor, benim tek ailem." Changbin'e genişçe gülümseyerek bakıyordu. Elleri sıkı sıkıya kenetliydi.

"Siz ikiniz birlikte misiniz? Sen de burada mıydın?"

"Evet, Felix yani Yongbok benim sevgilim. Ve kendimi bildim bileli buradaydım. Changbin ben." Elini uzatmıştı güler yüzle.

"Memnun oldum."

"Ben de efendim."

"Böyle konuşmayacaktık hani?" Bayan Kim'in isteği üzerine sizli bizli konuşmayı şimdilik kaldırmışlardı, ve ikili de sıkıntı olmadığını söylemişti.

"Ah.. üzgünüm. Unutuyorum."

"Sizin adınıza sevindim çocuklar. Yongbok ve Changbin, benimle istediğiniz zaman iletişime geçebilirsiniz. Beni annen olarak görmediğini biliyorum, ama bir tanıdığınız olarak görüp benden yardım isteyebilirsiniz, zorunda da değilsiniz tabii ki."

"Pekâlâ, yine de gelip beni bulduğunuz için teşekkür ederim. Lütfen mutlu olun hâlâ gençsiniz. İsterseniz bizim gibi buradaki çocukları sevmeye gelebilirsiniz, eminim ki siz- seni seveceklerdir." Felix konuştuğunda ayağa kalkmıştı.

"Demeden geçemeyeceğim Yongbok güzelliğini sizden almış." Changbin konuştuğunda ikiside utandığını belli edercesine gülümsemişlerdi.

"Siz de çok yakışıyorsunuz çocuklar. Hep mutlu olun."

"Teşekkürler. İzninizle biz biraz miniklerimize bakmak istiyoruz. İstersen eğer?" Elini uzatmıştı çocuklara doğru.

"Müsaade sizindir. Ben biraz buradan onları izleyeceğim."

"Kendinize iyi bakın, Bayan Kim." Changbin ve Felix önünde eğilerek kum havuzunda oynayan küçüklerin yanlarına ilerlemişti.

"Değişikti öyle değil mi?"

"Hem de fazlasıyla."









































-
selam

uzun oldu sanki ha ❓❓

aklimda asla annesi ile tanıştırmak gibi bir plan yoktu ama dedim neden yapmiyorshn ayol nolcak 😎

simdi felix kadina herhangi bir kin beslemiyor bunu unutmayalim ve bu onun kendi secimi
yani anne de diyebilirdi ama bu şekilde yapmak istedim daha uygun gordum aslinda 💘💘 gelecekte neler olur bilmiyorm :/

umarım hosunuza gitmistir

sizi seviyorm 💟😽

We have each other ∴ Changlix [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin