11.Bölüm

553 41 26
                                    

CHROLLO'NUN AĞZINDAN;

Gözlerimi açtığımda saat 8'e geliyordu. Eurus daha uyanacak gibi görünmüyordu. Uyanana kadar onu izlemeye karar verdim ve yüz hatlarını incelemeye başladım.

Saatlerdir uyumasına rağmen yorgun görünüyordu. Bu yüz bana biraz kendimi hatırlatmıştı. O yokken içimden yemek yemek bile gelmemişti. Birisine bu kadar bağlanmak ölümcül olmalı diye düşündüm.

Kendi kıyafetlerini getirmeme rağmen benim tişörtlerimden birisini giymişti. Benim parfümüm gibi kokuyordu. Beni özlediğini biliyordum. Onu doyasıya öpmek istediğim için bir an önce uyanmasını istiyordum.

Sanki aklımı okumuş gibi gözlerini açmaya başladığında gülümseyerek yanaklarından öpmeye başladım.

Gözlerini tamamen açtığında sıkıca bana sarılmaya başladı. Günlerin özlemiyle dudaklarına uzandığımda ikimizden de çıt çıkmıyordu. Sanki aramızda bedenlerimizi kullanarak yeni bir iletişim yolu bulmuş gibiydik. İkimiz de birbirimize susamıştık.

🔞
|-how detailed do u want?
|+yes

Sırtımdaki ellerini kafasının üstünde sabitleyerek altıma aldığımda beni öperken gülümsediğini hissediyordum. Büyük ihtimalle gece yaşadığımız küçük olay aklına gelmişti.

Boşta kalan elimi tişörtünün altına daldırdığımda keskinleşen nefesini hissediyordum. Dudaklarımızı ayırıp karnından öperek aşağı iniyordum. Tişört zaten üstüne bol geldiği için altına sadece çamaşır giymişti. Diğer elimi de kollarından çekerek bacağının birinden kavramıştım.

Külodunun üstünden öptüğümde fark ettiğim detay hoşuma gitmişti.

-"Şimdiden Kaptan'ın için ıslandın mı güzelim?"

Elleriyle sıkı sıkıya tuttuğu çarşafla birlikte yüzünde paha biçilemez bir ifade vardı. 1 haftadır bunun hayalini kuruyordum.

Bacağının içini hafifçe ısırdıktan sonra aramızdaki kumaş parçasından kurtulmuştum. Sonunda beklediğim ödülün tadına varıyordum.

-"Bir haftadır.."

Her hareketimde kasılan vücuduna daha fazla dayanamıyordum.

-"...sana neler yapmak istediğimi tahmin bile edemezsin."

Geri çekilerek hızlıca kendi üstümdekilerden kurtuldum. Her zaman yaptığı gibi yine bacaklarını birbirine bastırıyordu. Tekrardan dudaklarına uzandığımda onun da artık dayanamadığını hissediyordum. Göğüsünü sıktığımda bu sefer dudaklarımızı ayıran o oldu.

Eurus:"Lütfen."

İçine girmek için hazır bekliyordum. Ama hala istediğim bir şey vardı.

-"Lütfen ne?"

Eurus:"Kaptan."

Hızlıca dudaklarımızı birleştirerek içine girmiştim.

.•.•.•.•.•.•.•.•.•

Duşumuza çoktan girip kahvaltımızı yapmaya başlamıştık. Hala özlemimi gideremediğim için Eurus kahvaltıyı kucağımda oturarak yapıyordu.

PEN (Chrollo x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin