PEN (Chrollo x Reader)

17.Bölüm FİNAL

Chrollo'nun ağzından:

Eurus ile yola çıkmaya hazırlanıyorduk. Aldığımız kıyafetleri arabanın bagajına koymuştuk. Heyecandan olmalı ki Eurus sabah erkenden uyanmıştı. Kahvaltı ederken de düzgünce bir şeyler yememişti. Öğrendiğime göre zaten önceden hiç kahvaltı yapmıyormuş.

Yatağın üstünde oturarak Eurus'un yolculuk için giyinmesini bekliyordum. İçimde garip bir duygu vardı. Eurus'la geçirdiğim zamanlardan sonra ister istemez tek düşündüğüm onu nasıl mutlu edebileceğim ve sevgimi nasıl göstereceğimdi. Takıma o kadar zaman ayıramamıştım. Aklımda bir sürü soru vardı.

Sürekli Eurus'la evlenmeyi düşünüyordum ama bu ikimiz için iyi olabilir miydi? Hem iyi bir kaptan hem de iyi bir koca olabilir miydim? Uzun zamandır takım tatmin edici bir şeyler yapmamıştı.

Peki Eurus ne olacaktı? Daha yaşı küçüktü. İleride benimle beraber olmak istemeyebilirdi. Fikirleri ve istekleri değişebilirdi. Özgürce tek başına gezip dolaşmayı isteyebilirdi. Benimle beraber olduğu sürece tehlike altında olacaktı. Ben ona bir şey olmaması için her şeyi yapardım ama yanında ben olmadığımda ne yapacaktı? Kendisini savunmada o kadar gelişmemişti. Ne kadar yetenekli de olsa geç yaşta başlamasının çok dezavantajı oluyordu.

Sadece bana kalacak bir durum olaydı Eurus ile hemen bugün evlenirdim. Bencillik ederek o biraz daha büyüyene kadar bekleyecektim. Ne kadar olgun olsa da insanların istekleri değişebiliyordu. Eurus'u ileride pişman olacağı bir çukura düşürmek istediğim son şeydi. Yanımdan gitmek istese anlayışla karşılardım ama benim gibi birisinin yanında olmak istememesi onu tehlikeye atardı. Eminim ki onu kullanarak bana şantaj yapmak isteyenler olacaktı. Eurus'un benim zayıf noktam olduğunu herkes çok iyi biliyordu.

Salak bencilliğim yüzünden Eurus'u hayatıma çekmiştim. Uzun çaplı olarak bunu önceden de düşündüğüm halde kendime engel olamamıştım. Gördüğüm an aşık olsam bile Eurus'la konuşmayı en başından beri istememiştim. İleride kesinlikle benden nefret edecekti. Eurus'un benden nefret ettiğini düşünmek bile nefesimi daraltıyordu.

Eurus:"Chrollo?"

Düşüncelere dalmıştım sanırım.

Eurus:"Chrollo gözlerin dolmuş."

Fark etmemiştim bile.

-"Fark etmedim."

Yanıma oturmuş elleriyle yüzümü seviyordu.

Eurus:"Bir şey mi oldu? Uyandığımızdan beri çok durgunsun. Tatile gitmek istemiyor musun?"

Bileklerinden tutarak avuç içlerini öpmüştüm.

-"Seni bu kadar tehlikeli bir hayatın içine soktuğum için çok üzülüyorum, Eurus. İstemsizce ileride benimle olduğun için pişman olacağını düşünüyorum."

Aylardır benimleyken bir kere bile yüzünü asmayan Eurus, kaşlarını çatarak bana bakıyordu.

Eurus:"Böyle bir şey olması söz konusu bile değil. Sana aşık olduğumu söylememe rağmen bir gün gitmek isteyeceğimi düşünmen çok kırıcı, Chrollo. Geçmişimde de yeterince tehlikenin içindeydim. El üstünde tutularak büyütülmedim sonuçta."

Sesi sert çıkıyordu.

-"Ne kadar çocukluğunda sokakta yaşamış olsan da benimle beraberken gireceğin tehlikeyle aynı değil."