8.Bölüm

597 40 60
                                    


CHROLLO'NUN AĞZINDAN:

Asansörle çatıya kadar çıkmıştık. Garson da bize eşlik ediyordu. Eurus hala kulaklarını açmamıştı. Bunu değerlendirip garsona masa için mum almasını rica etmiştim.

Çatıda sadece tek bir masa vardı. Tepesi açıktı ve bütün şehir ayaklarımızın altında gibi görünüyordu.

Masaya doğru ilerledim ve garsonun mumu yakıp tabakları hazırlamasını bekledim. Elinden geldiğince hızlı yapıp gitmeye çalışıyordu. Hak veriyordum.

Kucağımdaki Eurus'a bakarak gülümsedim. Sıkı sıkıya gözlerini kapatmıştı ve beni bekliyordu. Bazen kendinden çok bana güvendiğini düşünüyordum.

Garson siparişleri almak için bana baktığında şarap ve Eurus'un en sevdiği yemekten istedim. Sürpriz olsun istiyordum.

Eurus'u sakince yere bırakarak yanağından öptüm. İşaretimi alınca ellerini çekti ve gözlerini açtı. Hayran hayran şehire ve mumlarla dolu terasımıza bakıyordu.
Kollarımı beline dolayarak kulağına yaklaştım.

-"Beğendin mi?"

Arkasını dönerek yüzüme baktı.

Eurus:"Çok beğendim. Teşekkür ederim."

-"Teşekkür etmene gerek yok, Eurus. Senin mutluluğundan başka hiçbir şey istemiyorum."

Gözleri parlıyordu. Sandalyeye doğru onunla beraber yürümeye başladım. Sandalyesini çekerek oturmasına yardımcı oldum.
Bu sırada asansörün yukarı çıktığını hissettim. Yemeklerimiz geliyordu.

Henüz yerime oturmamıştım. Hafifçe eğilerek Eurus'un çenesini elimle kavradım.

-"Senin için küçük bir hediye aldım."

Sürekli bir şeyler aldığım için itiraz edecekti ki baş parmağımı dudaklarının üstüne koydum.

-"Sana bir şeyler alınca ben mutlu oluyorum."

Parmağımı geri çektiğimde gülümsemeye başladı.
İç cebimden siyah kutudaki kolyeyi çıkardım. Kapağını açtığımda Eurus kolyeyi çok sevmişe benziyordu. Arkasına geçerek kolyeyi boynuna taktım.

Beyaz inci bir kolyeydi ancak kancasında enseye doğru uzanan siyah bir örümcek vardı. Kuyumcuya ısrar ederek iki kolyeyi birleştirmesini istemiştim ve ortaya böyle bir şey çıkmıştı.

Taktıktan sonra saçlarından öperek yerime geçtim. Bu sırada asansör açılmış ve yemeklerimiz gelmişti. Eurus yemeklerin gelmesine şaşırmıştı.

Yemeklerimiz ve şarabımız masaya konulduğunda garson hızlıca geri gitti.

Yemeğimizi yiyip bir taraftan da sohbet ediyorduk.

-"Yarın sabah bir arkadaşımla buluşacağım. Kısa sürecek, çok geç olmadan geleceğim."

Eurus:"Kahvaltı yapacak mısın sabah?"

-"Evet güzelim beraber yapacağız."

Eurus:"Tamam o zaman."

Şarabını bitirdikten sonra konuşmaya devam etti.

Eurus:"En başta kulaklarımı kapatsam bile tartışmanın başını duydum. Sonrasında daha sıkı kapattım."

-"Ne düşünüyorsun peki?"

Eurus:"Neden bilmiyorum ama hoşuma gitti."

Gülerek konuştum.

-"Sevgilinin başkalarını korkutması hoşuna mı gidiyor?"

PEN (Chrollo x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin