Baba figürü

4.2K 419 187
                                    

Beğenin lütfen 😽

Günler sonra:

Günlerdir tek bir şey düşünüyordum, Shoto bana yaklaştığı zamanlar kalbimin hızlanmasının nedeni neydi?

Ondan hoşlanıyor muydum?

Yoksa buna aşk mı deniyordu?

Daha önce hiç kimseden hoşlanmamış ve aşık da olmamıştım. Bu yüzden bu hislerin ne olduğunu çözemiyordum.

Ve nedense bunları arkadaşlarımla konuşmak istemiyordum, çünkü emindim ki direkt 'SEN ONA AŞIKSIĞĞN, AĞAAĞAĞ SHİP YAPTIĞM' gibi şeyler derlerdi ve muhtemelen yan yana olduğumuz her saniye bana kaş göz yaparlardı. Gerçekten bundan nefret ediyordum.

Derin bir nefes aldım ve koltuktan kalktım, Katsuki arkamdan seslendi. "Nereye lan?"

"Aizawa sensei ile bir şey konuşmalıyım."

Anlarcasına mırıltılar çıkardı, ben de koridor sonunda olan Aizawa senseinin odasına gittim.

Kapıyı tıklayarak direkt içeri girdim, cam kenarında oturmuş sigara içen Aizawa senseiyi görünce şaşırdım. "Sen sigara mı içiyordun?"

Sigarayı küllüğe bastırarak söndürdü, "Nadiren." Daha sonra bana döndü, "Ne oldu? Odama hiç gelmezsin."

Hemen karşısındaki tekli koltuğa oturdum ve bacaklarımı kendime çektim. "Bir şey konuşmam gerek seninle."

"Ergence işlerinle uğraşamam."

"Konuşabileceğim tek kişi sensin."

"Arkadaşların yok mu senin?"

"Onlar olmaz... Onlar sadece arkadaş."

"Ben neyim?"

Birkaç saniye düşündüm, "Biraz... Baba figürü gibisin." Hafifçe güldüm, "Tabii bir baba nasıl olur bilmiyorum ama..."

Yüz ifadesi anında değişmişti, daha içten bakıyordu. Derin bir nefes alarak arkasına yaslandı. "Anlat bakalım."

"Hiç aşık oldun mu?"

"Ne?"

Şoka girmiş gibi bakıyordu.

"Garip bir şey mi sordum?"

"Hayır, sadece... Yani sen... Aşık mı ol-"

"Aşık olup olmadığımı bilmediğim için şu an seninle konuşuyorum zaten."

Hafifçe öksürdü, "Tamam... Bir kez oldum."

"Ne zaman?"

"16-17 yıl önce."

"Nasıl bir his?"

Birkaç saniye duraksadı ve yere bakmaya başladı. "O yanında olduğu sürece kendini rahat hissedersin. Diğer herkese davrandığın şekilde davranamazsın ona. Mesela, herkese kızıyorsan ona kolay kolay kızamazsın.

Onunla eğlenirsin, o yanındayken sıkılmazsın..."

"Daha çok yakın arkadaş gibi bu."

"Hayır, arada ince bir çizgi var, Ameya."

"Bu çizginin ne olduğunu anlamıyorum işte ben de."

Bir süre sessiz kaldı ve düşündü. "Şöyle düşün, sen yakın arkadaşların ile yakın temasta bulunsan bile kalbin normalden hızlı atmıyor, değil mi?

Kafamla onayladım, biraz öne eğilerek devam etti. "İşte aşık olduğun kişi sana minik bir dokunuş sunsa bile farklı hissedersin."

Düşündüm, Shoto'ya karşı böyle mi hissediyordum? Kesinlikle evet.

Ne yani, ben aşık mıydım?

"Sen..." Dedi, ama cümlesine devam etmedi.

"Ne sormak istiyorsun? Sor."

"Bu bahsettiğin kişi, yani aşık olup olmadığını anlamaya çalıştığın kişi. O kim?"

Nedense bunları Aizawa sensei ile konuşmak hiç zor gelmiyordu, aylardır onunlaydım ve artık kendimi ona karşı gerçekten yakın hissediyordum.

"Shoto."

"Shoto mu? O da sana karşı bir şey hissediyor mu?"

"Bilmiyorum."

"Peki."

"Sen?" Dedim ve bir bacağımı geri aşağı sarkıttım. "Aşık olduğun kişi, ona ne oldu?"

Yutkundu, gözlerini benden kaçırdı.

"O... Ayrıldık, başka bir ülkeye gitti."

"Yazık olmuş."

Bir şey demedi, ben de ayağa kalktım.

Hafifçe gülümsedim, konuşmak iyi gelmişti. "Benimle konuştuğun için teşekkürler."

"Rica ederim."

Arkamı döndüm ve kapıya yöneldim. Tam kapıyı açacağım sırada bana seslendi. "Ameya."

Kafamı ona doğru çevirdim.

"Ne olursa olsun, üzüleceğin şeyler yapma."

Bunu çok içten söylemiş gibiydi, yüzünde hem ciddi hem de samimi bir ifade vardı.

Gülümsedim, "Umarım."

Ve odadan çıktım.

Todoroki x Reader (Bnha x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin