3.BÖLÜM

331 39 506
                                    

"Vahşilik,kötülük olmanın çok ötesinde,Doğa'nın içimizde kattığı ilk duygudur."
Marquis De Sade

4 Haziran 2023

2 yıl, Hayatımı yaşanılabilir yapan herşeyin benden alındığı süre.

2 yıl, Annem, Babam, Serdar ve Şeftali prensin nefesinin kesildiği süre.

2 yıl, intikam yeminimi ettiğim süre.

2 yıl, hayatta olduğum için her gün öldüğüm süre.

2 yıl, var olmaktan iliklerime kadar nefret ettiğim süre.

2 yıl, acının beni bir cehennem çukuruna gömdüğü süre.

Avcı, Şeftali prensle beraber 6 ay 4 günümü de almıştı benden.

Nefes aldığım ama yok olduğum 6 ay 4 gün.

Damarlarımdan verilen gıda takviyesi ile hayatta kaldığım, 6 ay 4 gün.

Acı çekmemek için uyanamadığım, 6 ay 4 gün.

Araf'ı yaşadığım 6 ay 4 gün.

Avcı, 4 Haziran 2021 de ailemi resmen katletmiş. Benimde uzun süre komada kalmama sebep olmuştu.

Doktorlar "Şahit olduğu vahşeti kaldıramadı. " Diyorlar benim için.

Vahşet

Ne demekti ki vahşet?
Aydınlığın kana bulunması mı? Bir şeylerin korkunç bir şekilde zarar görmesi mi? Mutluluk için çırpınan bir ruhun sonsuz acının içinde yok olması mı?

Aynı anda hem yetim hem öksüz kalmak mı? Hem sevdiğin adamı hem doğmamış çocuğunu kaybetmek mi? Hangi biri vahşet bunların! Hangi birini kaldırabilir bir insanın aciz yüreği?

Benim canım yanmıştı. Öyle bir yanmıştı ki hemde yok olmuştum. Bedenim toprağın üstünde ki varlığını korusa da ruhum yok olmuştu benim.
Oturduğum sandalyeden kalkıp aynadaki yansımama baktım.
Ben miydim bu?

Babasının "Biriciğim."
Diyerek sevdiği Ahsen'i miydim?

Yoksa

Annesinin sürekli olarak masumiyetinden yakındığı Ahsen'i miydim?

Yoksa

Ela gözlü çocuğun, "Gülüşü Güzel Sevgilim." diyerek her defasında kendine aşık eden Ahsen'i miydim?

Yoksa

Şeftali prensin, sadece attığı kalbini hissetmesine rağmen, duyduğu sonsuz merhameti sunan annesi olacak Ahsen miydim?

Hiç biriydim.

Kaybettiğim hiçbir şeyi geri kazanmak gibi bir niyetim yok. Eğer gerçekten hak etseydim, kaybetmezdim. Uzun cümleler kurmayı sevmiyorum, her şey düğümleniyor. Ellerim karıncalanıyor, dirseklerimde irice bir ağrı var.

Gün bitip, başımı kapının arkasına yasladığım zaman aklımdan sisli düşünceler geçiyor. Sabah nasıl güne başladığım, ilk sigaramı saat kaçta yaktığım... Her şey tatlı bir bellek kaybının arasında kayboluyor.

Güzel şeyler olabilirdi. Olmadığı için kendimi suçlamıyorum.

Yalnızca uçurumun kenarına nasıl geldim, bunu tam anlamıyla çözmeye çalışıyorum.

Başarısızım.

Çözemiyorum.

Canımın yandığını hissetmiyorum. Kanımda bir zehir var, dolaşıyor. Kalbim attıkça kanımdaki zehir kılcal damarlarıma kadar yayılıyor. Dokunduğum yer yanıyor, dokunduğum çiçek soluyor ve kimsenin haberi yok; alev alev yanıyorum.

11.CİNAYET Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin