verdi. Bala deri eldivenini eline geçirip sevgi ile atmacalarının kafeslerini açtı. Anında dişi olan koluna kondu. Bir müddet hasret giderdi ve erkeği koluna aldı. Bala'nın üzerinde uçtular. Şifacı yanına gelerek merakla sordu.
-Kızım sen mi eğittin?
Başını sevgi ile salladı. Ok ve yayını alıp sırtına taktı. Geriye bakıp,
-Temurr
İki atı da gelmişti. Geri dönmemesi için babası olacak hain her şeyini göndermişti anlaşılan. Adeta silmek yok etmek ister gibi. Omuz silkti. O da babasını hiç sevmemişti. Temur koşarak yanına geldi. Beyaz kır atının sevgi ile yularını çözdü. At sevgi hareketleri ile bir an şaha kalktı. Kişnedi. Yanında duran siyah atını okşayıp,
-Haydi
Kaledekiler ağızları açık öylece izlemekteydi. Etrafına sevgi ile gülümsedi.
-Korkmayın tiksinmeyin benden ve dostlarımdan.
Dadısına döndü.
-Dadıcığım sen eşyalarımı odama taşıt. Konuklarımız diledikleri kadar kalabilir. Yerleştirmeyin. Gelince düzenlerim.
Temur'a baktı.
-Haydi kardeşim.
Gelen diğer atlardan birinin yularını tutup uzattı.
Şişmanlığı ile atın yelesinden tutup tek sıçrayışta üzerine çıktı. Kale kapısı açıktı.
-Uç feridem uçur bizi.
Temur hemen arkasından Bala'yı takip etti. O anda işte tam o anda kaledeki her kesin bakış açısı değişmiş anında Bala'yı kabullenmişlerdi. Şifacı her ne kadar kitaplarını ve parşömenlerin dilini bilmese de bir tanesini eline alıp kokladı.
-Bu koku... Özlediğim.
Sevgi ile okşayarak yerine koydu. Kalede o da bundan sonra biliyordu ki her şey daha farklı olacaktı.
5 yıl sonra
Alp Tolga kalesi hiç var olmamış gibi beş yıl evine uğramadı. Sürekli o cepheden bu cepheye dolanıp durdu. Boş zamanlarında başkentte gününü gün etti. Kalesinden haberleri alıyordu. Bala kaleyi çok iyi idare ediyordu. Kalesi en azından emin ellerdeydi. Hala kaleyi, düşündüğünde içi titriyordu. Doğup büyüdüğü o yerden soğumuştu. Han ve Sultan hanımın ısrarı üzerine kalesine dönüş yapmak zorunda kaldı. Atın üzerinde askerleri ile birlikte ağır ağır kaleye doğru giderken Altay sataşmaya başladı.
-Ne o komutan atın bir ileri iki geri.
Sıkıntı ile baktı.
-Verdim gitti kaleyi ya verdim gitti. Ne yaparsa yapsın ucube.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOĞOL'UN HIRÇIN KIZI 1 BALA HATUN +18
Ficção HistóricaBir zamanlar Moğolistan, Baykal gölü ve çevresi Bir kadın düşünün atları coşa getiren, bir kadın düşünün kurtlarla dost ve bir kadın düşünün atmacaların dilinden anlayan, yine bir kadın düşünün belki de tüm Moğolistan'ın en çirkini, en bet olanı...