İki genç uç buçuk gibi bir caféde buluştular.
----
Jun: O gün Eun'u gördüm. Koluna birini takmış gidiyordu. Bir de gözlerimin içine bakıp duruyordu ya.
Serim: Kaç kez diyeceğim, siktiret şu kızı.
Jun: Of, zaten umrumda değil, ne halt yerse yesin.
Serim: Heh, az böyle dik başlı ol.
Jun: Ya! Zaten öyleyim. (omuz silker)
Serim: Tamam tamam, Jun ve özgüvenli olmak biraz fazla zıt gibi ama sanki?
Jun: Hiçdebile.
Serim: Tamam ya, şaka. Senin en azından bi' kıskançlık derdin var.
Jun: Yoo, nesini kıskanıyım? Kapandı o sayfa. Hem senin niye öyle bir derdin olmayacakmış? Yok mu sevgilin felan?
Serim: Aman be, nereden olacak? İşim gücüm yok, bide onunla mı uğraşacağım?
Jun: Olur olur. Öyle diyorsunda,sanki hiç evlenmeyeceksin , aşık olamayacakmışsın gibi konuşuyorsun.
Serim: Love işleri benlik değil.
Jun: Nerden biliyorsun sanki?
Serim: Eh, bizimde oldu bir zamanlar lise aşkımız.
Jun: Noldu sonra?
Serim: Aldatmıştı. Ben de bedelini ödetmiştim. Ah ah ergen zamanlarım.
Jun: Bak buda iyiymiş. Bi arada bunu anlatırsın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life Letters [Yeonjun+Onda]
Fanfiction(TAMAMLANDI) -iki gencin birbiriyle yaşadıkları ve yaşayacakları, birbirlerine verdikleri umut damarlarınza enjekte edilecek.- dipnot: psikolojiniz güçlüyse okuyun sorumluluk kabul etmiyorum 🤠🤙🏻 Yeonjun+Onda yazılmış ilk fictir. [2.0 texting] Bu...