15 - Senin Olsun

11.8K 522 4
                                    

Merhaba küçük katillerim.

Yeni bölümü dayanamadım ve hemen yazdım. İlham perilerim geri döndü ve bana yardım etti. Ben de diğer kısa bölüme bir bölüm ile sizden özürümü diledim.

Umarım beğenirsiniz.

Multide, Ezel.

İyi okumalar...

______________________

Şu an kızlarla odamda oturmuş bilgisayar dan film izleyip cips yiyorduk. Yağlı ellerimi yalarken, sıkıntıdan patlayacaktım. Ezel birkaç gündür eve gelmiyor. Gelse bile gece yarısı gelip, onu göremeden gidiyordu. Bu işte bir bok çanağı vardı. Yani, ergen tribi mi ne atıyor? Sanki ne yaptık!

Acaba, sabah yüzüne su dökerek uyandırdığım için mi kızmıştı? Yoksa, onu arayan kıza sövdüğüm ve tehdit ettiğim için mi?

İntikamını almak için bile dönmüyordu! Ama alırsa da kötü alırdı.

Elimi cips paketinin içine daldırdım ama boş olduğunu görünce sinirlendim ve paketi Nazlı'ya attım.

"Hayvan gibi yiyorsun lan! Bu son paketti!" dediğimde omzunu silkip filme döndü. Cipsler mideme çökmüş bana kendimi kötü hissettirmeye başlamıştı. Neden kilo aldığımı hissediyorum?

Telefonuma gelen mesajla yağlı ellerimi üzerime silip telefonumu aldım. - ıyk! İğrenç - Bilinmeyen bir numaradan gelen mesajı açtım.

Erkek arkadaşın yanımda, adını sayıklayıp duruyor. Şu adrese gel ******** **** ******* ** **************

Mesaja kaşlarımı çatarak baktım. Erkek arkadaş? Ve ben? Yanlış numara diye düşünürken, merakım önüme geçti ve beni ayaklandırdı.

"Ne oldu?" diye soran, Cansu'yu es geçip dolabımı açıp içinden siyah bir pantolon ve kırmızı bir kazak çıkardım.

"Yaprak nereye?" dedi Nil. Üstümü giyinirken cevap verdim.

"Bir işim var dönücem." Telefonumu cebime sıkıştırıp odanan çıktım.

"Bak geçen evi bastılar! Ya sana birşey yaparlarsa?" Nazlı'nın sorusuna göz devirip kapının önündeyken onlara döndüm.

"Saçmalamayın. Bana birşey olmaz! Neler geçti benden..." diyip elimi salladım ve kapıyı açarak evden çıktım kızlar hâlâ bana bakarken seslendiler.

"Dikkatli ol!"

"Kapıları iyi kilitleyin!" dedim ve arabama bindim. Aslında gitmezdim de, o sıkıcı filmden sıkılmıştım. Belki eğlence bulurdum.

Göreceksin eğlenceyi.

Arabayı sürmeye devam ederken, telefonumda ki adresi daha dikkatli okudum. Doğru yolda olduğumu öğrenince devam ettim. Bir barın sokağına girdiğimde arabayı köşeye rasgele park ettim. Umarım işim kısa sürerdi.

Barın tabelasına bakınca Revenge yazısını gördüm. Güzel yere benziyordu.

İçeri girdiğimde, adreste yazan Odalar geldi aklıma. Barmene sorabilirdim.

Dans eden bedenlerin arasından sıyrılıp barmene doğru yaklaştım. Uzun saçlı çocuk bardakları silerken bana baktı.

"Ne istemiştin?" Diye sorup, bar tezgahından bana yaklaştığında bende ona yaklaştım. Aramızda az bir mesafe varken konuştum.

"Odalar nerede?..." diye sorduğumda, dudağını yaladı ve kulağıma doğru yaklaştı.

"Aslında pek oralarda takılacak bir sürtüğe benzemiyordun." diyerek geri çekildi ve işine döndü.

"Ama belki buna benziyorumdur." diyip belimdeki silahı ona gizlice gösterdim. Yutkundu ve konuştu.

"Şu merdivenlerden yukarı çık. Orada." dediğinde sırıttım ve gösterdiği merdivenlerden çıkmaya başladım. Hem yürüyüp hemde yukarı bakıyordum. Koridor kırmızı ışıklarla donatılmış, tam da 'Gel beni becer!' ortamı yaratmıştı.

Yanlış odaya girmemek için odaları inceliyordum ki, birden bir kapı açıldı ve içeriden iç çamaşırlarıyla bir kız çıktı.

"Sen mesaj attığım kız mısın?" diye sorduğumda kafamı onaylar anlamda salladım.

"Neden gönderdiğini bilmiyorum ama kesinlikle yanlış kişiye gönderdin." dedim. Kızıl saçlarını arkaya savurdu.

"Ona da artık sen karar ver..." dedi ve sinsi bir şekilde sırıtarak içeriyi işaret etti. Odaya yaklaştım ve içeri girdim. Yatakta yarı çıplak uzanan erkek bedenine merakla yaklaştım.

Ezel olabilir miydi acaba?

Saçmalıyorsun Yaprak!

Yüzü diğer tarafa dönük bedene yaklaştım ve yüzüne baktım. Kahverengi saçları terden yüzüne yapışmıştı. Kırmızı yorgan beline kadar çekilmişti.

O anda dünya durdu belki benim için.

Kalbim kırk bin parçaya bölünüp yakılıp kül oldu.

Göz pınarlarım dolmaya başladı.

Kendime geldim ve toparlanmaya çalıştım.

"Yaprak..." diyen sesini duyduğumda, o pis ağzından geçen ismimi değiştirmeyi düşündüm ve gözlerimi kapattım.

"Senin miydi?" Sürtüğün sorusuyla gülecektim neredeyse. Benim olsa, özür mü dileyeceksin? 'Özür dilerim. Erkek arkadaşın beni becerdi....'

Komikmiş...

"Senin olsun." dedim ve oyuncağımı verir gibi Ezel'i orada bıraktım ve odadan çıktım.

Güzel intikamdı Ezel...

_______________________

Umarım beğenmişsinizdir.

Vote vermeyi unutmayın lütfen.

Teşekkürler...

Katil Ve Mafya |Zor Aşk Serisi 1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin