3 - Sana Ait Olan Herşey Bana Ait

19.2K 728 31
                                    

Merhaba arkadaşlar. Ben geldim.

Elimden geldiğince güzel bir bölüm yazmaya çalıştım.

Umarım hoşunuza gider.

İyi okumalar...

Multide, Yaprak

___________________

Dudakları, dudaklarımı istila edercesine sert bir şekilde öperken ben hiç bir şey yapmadan duruyordum. Duygularım birbirine karışmış, kalbim beynimle yer değiştirmişti. Kısaca kendimi felç olmuş gibi hissediyordum.

Harekete geçerek omuzlarından itmeye çalıştım. Durmayınca dudağını ısırdım. İnleyerek elini pijamamın altından karnımda gezdirmeye başladı. Gözlerimi sonuna kadar açtım ve omuzlarına vurup ayaklarımla onu tekmelemeye çalıştım. Nefesim gittikçe tükeniyordu.

Kapının aniden açılmasıyla durdu ve kafasını kapıya çevirdi. Kapıda sarışın bir erkek sırıtarak bize bakıyordu.

"Ne var?!" diye gürleyen Ezel ile yerimden sıçradım. Çocuk ifadesini değiştirmedi ve konuşmaya başladı.

"Bahçe çevresinde 3 tane kız gördük, evi izliyorları. Ne yapalım?" diye sorunca kaşlarımı çattım. Bu arada öküz sonunda üzerimden kalkmıştı.

"Kulübeye götür. Bende geliyorum." demesiyle çocuk çıktı. Ayaklandığında bende ayağa kalktım.

"Bende geleceğim." dememle bıkkınlıkla nefes verdi ve bana döndü. Pijamalarıma bakarak konuştu.

"Böyle mi?" diyen soğuk sesine karşı kafamı salladım. "Olmaz üzerinde ki çok dar" dediğinde ona şaşkınlıkla baktım ve kaşlarımı çattım. Hızla yukarı çıktım ve dolaptan bol bir tişört alıp pijamamın üzerinden giyindim.

Aşağı indiğimde kapıdan çıkıyordu. Ayakkabıları giyindim ve bende çıktım. Evin arka tarafına doğru gittiğini anladığımda onu takip etmeye başladım. Sonunda bir kulübeye göre büyük tahtadan yapılmış bir yere girdik.

Karşımda, Cansu, Nazlı ve Nil'i görmemle gözlerim sonuna kadar açıldı. Bunların burada ne işi var?!

Beni görünce bağlı oldukları sandalyeden kıpırdanmaya ve konuşmaya çalıştılar ama kollarındaki, bacaklarındaki ipler ve ağızlarında ki bantlarla bu pek mümkün gözükmüyordu.

"Ya bunlar benim arkadaşlarım!"

*********

Kollarımı göğüsüm de birleştirmiş bıkkınlıkla onları izliyordum.

Ezel ve arkadaşları onları eve getirmişti ve sorguya çekiyordu.

"Görüşmek istiyorsanız gelin görüşün. Saçma sapan işler yapmayın!" diye elebaşı Cansu'ya bağıran Demir'e gözlerimi devirdim. Ezel onlara bağıra bağıra isimlerini ezberlemiştim.

"Tamam. Yeter bu kadar" Buğra, Demir'in önüne geçerek onu engelledi. Ezel ise böyle şeylerle uğraşamam diyerek dışarı çıkmıştı. Acaba ne yapıyordu?

"Kalkın. Kerem şunları eve bırak" dedi. Kerem oflayarak ayağa kalktı ve kızlar benimle vedalaşarak evden ayrıldı.

Ellerimi dudaklarımda gezdirdim ve gülümsememi durduramadım. Bir saat önce o yumuşak dudakları dudaklarımın üzerinde... Ahh!

Karnımın gurultusu düşüncelerimi ortasından bölerken. Çökerttiğim koltuktan kalktım ve mutfağa girdim. Buzdolabını açtığımda tepesine kadar dolu olduğunu gördüm ve ıslık çaldım.

İçinde ki donmuş pizzayı aldım ve paketinden çıkarıp fırına koydum. Dolaptan bir tane bardak aldım ve buzdolabından vişne suyu çıkartıp doldurdum.

Yüksek sandalyeye oturup parmaklarımla ritim tutup beklemeye başladım.

Ya bir kızın yanındaysa?...

Ne? Ne diyorsun be? Şeytan başında ki boynuzu düzeltti ve küçük bedeniyle bana doğru yürümeye başladı.

Diyorum ki, Ezel ya bir kızın yanındaysa? Saat kaç oldu, hala gelmedi...

Kafamı kaldırarak saate baktım. 11'e geliyordu. Yutkunarak kaşlarımı çattım ve şeytana baktığımda orada olmadığını gördüm. Fırından gelen sesle yerimden kalktım ve pizzayı çıkardım. 2 parça tabağa koyup yemeğe başladım. Bitirdiğimde meyve suyunu kafama dikip mutfağı topladım ve uyumak için odama çıktım.

Pijamamın üzerine giyindiğim tişörtü çıkarttım ve yatağa girdim.

*********

Sabaha karşı yatakta ki kıpırdamayla yorgunlukla gözlerimi açtım. Belime sarılan kolla hemen arkamı döndüm. Ezel ile burun buruna gelmemle fazla yakın olduğumuzu gördüm.

Geri çekilerek kalkmaya çalıştığımda beni daha çok kendine yasladı.

"Bıraksana..." dediğimde doğruldu. Tam gözlerimin içine baktığında gözlerimi kaçırdım.

"Bana bak... Bundan sonra, bu dudaklar..." diyerek ellerini dudaklarımda dolaştırdı. "Bu saçlar..." diyerek elini saçlarıma daldırdı. "Bu burun..." diyerek burnumun ucunu öptü. "Bu bacaklar..." diyerek ani bir hareketle onu bacaklarımın arasında buldum. "Yani kısaca sana ait olan her şey artık bana ait." dediğinde her şey beni şaşırttı.

Olduğumuz konumdan tut...

Söylediği sözlere kadar.

Hatta kalbimin ilk defa bu kadar hızlı çarpmasına kadar,

Her şey...

____________________

Umarım beğenmişsinizdir.

Vote vermeyi unutmayın lütfen...

Katil Ve Mafya |Zor Aşk Serisi 1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin