30 - Eşek Baban

9K 350 9
                                    


Ben geldiimmm.

Zaman atladım bu bölümde o yüzden kısa oldu özür dilerim bu yüzden.

EN İYİ YORUM YAPANA İTHAF OLUCAK. Biliyorsunuzdur.

Multide, Yaprak ve Ezel'in Bebişi var.

İyi okumalar...

_____________________


Sabah uyanır uyanmaz karnımın üstüne yatırdığım bebeğin seslerini ve elleriyle oynayışını izlerken kendimi gülmekten alamıyordum.

Ezel yanımda horul horul uyurken, yüzüstü yattığı için bebeği yavaşça sırtına yatırdım ve fotoğraflarını çektim.

Bebeği kucağıma alıp her yerini öptükten sonra, banyoya götürdüm.

"Şimdi Ezel abini sana şampuan alması için uyandıracağız..." dediğimde, ağzında olan işaret parmağını yüzme sürmesiyle yüzümü buruşturdum ve güzel kahkahasını duydum.

Ezel'in gözlerini üzerimizde hissettiğimde, arkamı döndüm ve ona baktım.

"Çok güzel bir tablo." dediğinde yanaklarım kızardı ve gülümsedim. gözleriyle arkamı işaret ederken, yavaşça arkamdaki tabloya baktım.

Seslice bir nefes verdim ve kaşlarımı çattım.

"Kalkıp bu mavişe bebek şampuanı alman gerek."

"Birde bebek duş jeli, bez, altını değiştirmek için örtü alalım sonra... Emzik!..." diye devam edecekken Ezel uykulu bir şekilde ayağa kalktı ve beni durdurdu.

"Sende gel alalım beraber, anlarsın bu işlerden." kafamı salladığımda daha adını bilmediğim bebeği yatağa bıraktım ve üstümü giyindim. Ezelde çıktığında beraber arabaya bindik ve bebek kucağımda yolculuk yapmaya başladık.

Markete geldiğimizde, Ezel sepeti bebek eşyalarının olduğu tarafa götürürken, bizde arkasından geliyorduk.

"Elimi tam bir şampuan ve duş jeline uzatacağım sırada Ezel'i bakışlarıyla yiyen ama amacı güya bebeği sevmek olan bir kız grubu bize yaklaştı.

"Aaağğ... Şuna bakk çok tatlığğ..." diye ağzında sakızıyla konuşan kıza yüzümü buruşturdum.

"Sizin miğğ buu." diye Ezel'sorulan soruya hemen atladım. Ezele kollarımı dolayarak kızlara kötü bakışlar attım.

"Evet biz yaptık. Bebek bizim." dediğimde Ezel kıkırdamaya başladı. Dirseğimi karnına geçirip kızlara döndüm.

"Dokuna bilir miyizz" diye sorulan ve bebeğe doğru yaklaşılan adımların önüne geçtim.

"Ee... Hayır çünkü yabancıların dokunmasını pek sevmiyoruz. Çünkü ellerinizin her gün hangi pisliklere değdiği belli değil. Değil mi?" diye iğneleyici bir şekilde konuştuğumda, kızlar morardı.

Sorun çıkmadan hızlıca ihtiyacımız olanları aldık ve çıktık.


2 Hafta Sonra


Ezel, adını Alya koyduğumuz bebeği polise ve yanındaki aileye verirken gözlerim dolmaya ve boğazım düğümlenmeye başlamıştı.

"Biraz daha bizde kalamaz mı lütfen?" diye gözlerimi silerek konuştuğumda, Ezel kolunu omzuma sardı ve beni kendisine çekti.

"Ona baktığınız için teşekkürler." Ailesi bunu söyleyip gidecekken kadının kolundan tuttum.

"Arada onu görmeye gelebilir miyiz?" dediğimde minnet dolu bir şekilde gülümsedi ve telefon numarasını verdi.

Alya gamzelerini gösterip gülerken yanaklarından öptüm ve gidene kadar arkalarından baktım.

"Ne zaman yağmur yağsa kötü bir şey oluyor." dediğimde, Ezel omuzumla boynum arasındaki yere öpücük bıraktı.

"Bebek istiyorum ben..." diye utançla ona döndüm ve kafamı göğüsüne sakladım.

Ezel kahkaha atıp kollarını bana doladı. "İstersen hemen şuan nikahı basıp gerekeni yaparız." diye muzipçe konuştuğunda, dediğimin saçma olduğunu bende anlamıştım.

"Ama o çok tatlıydı ve ben kendimi onun annesi gib..."

"Şhh... Tamam üzülme bu kadar. Sonsuza kadar yanımızda tutamazdık onu değil mi?" sırtımı okşarken, kafamı salladım ve kafamı kaldırdım.

Dudaklarına dudaklarımı dokundurttuğumda, irkildi.

Yutkundum ve bundan vazgeçip geri çekilecekken kolumdan tuttu ve beni kendine çekti.

Boynumu iri elleriyle kavrayıp dudaklarıma kapandı ve üzüntümün yerini heyecan aldı.

Beni belimden tutup havaya kaldırdığında bacaklarımı beline sardım ve saçlarına daldırdım elini.

Alt dudağıma küçük ısırıklar bırakırken, kendimi geri çektim.

"Gerekeni yapmayacağız herhalde?" dediğimde, güldü ve tekrar öpmeye başladı.


*** 10 AY SONRA ***

-Zaman atlamam lazım finali çabuk yapmam için kusura bakmayınn -


"Sana bir tane çocuk doğurdum ama hala o gelinliği giyemedim." Gözlerimden yaşlar pıtır pıtır dökülürken, önümdeki peçete kutusundan iki üç tane peçete alıp sildim.

"Yaprak durumları bilmiyormuş gibi konuşma, babamın rahatsız olduğunu biliyorsun ben sana nasıl düğün yapayım?" sinirlerine hakim olup bana aylardır söylediği şeyi teype kaydetmiş gibi tekrarlarken sinirden saçlarımı yoldum.

"Hasta olduğu için mi yaptırmıyorlar sanıyorsun? Evlenmemizi istemiyorlar o Reyhan da hala evlenmedi zaten seni beklediği için." dediğimde yüzümü avuçlarının arasına aldı.

"Reyhan okulu olduğu için evlenmekten vazgeçti. Bunun beni beklemesiyle alakası yok."

"Oo ne güzel Reyhan hanım hakkında da bilgi sahibiyiz çok iyi ya!"

"Şuan lohusa döneminde olduğun için böyle düşünüyorsun Yaprak biraz mantıklı ol kalbimizi kırmayalım!" Bağırarak kapıyı çarpıp dışarı çıktığında İris ağlamaya başlamıştı.

"Senin o eşek baban ağlattı seni kızım gördün mü neler diyor." Kollarından tutup kucağıma çektim ve göğsümü açıp sütümü verdim.



_____________________


Vote vermeyi unutmayın en iyi yoruma ithaf geliyor güzel yorumlarınızı da esirgemeyin.

Teşekkürler..










Katil Ve Mafya |Zor Aşk Serisi 1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin