29 - Yeni Eğlencemiz

8.9K 366 7
                                    

Merhaba Yazel ailesi.

Bölüm geldi. Biraz kısa oldu biliyorum ama yazmayı bırakın yayınlamaya bile fırsatım olmadı. Bu yüzden kusura bakmayın.

Multide, tatlılık abidesi bebeğimiz var. 


İyi okumalar


______________________


Ezel yüzüme ifadesiz bir şekilde bakarken, omzumu silktim ve önüme döndüm. 

"Önceden de kimseyi koyacak bir yerin yoktu ama yarattık değil mi?" diye gülerek sorduğunda. Benimle alay etmesine öfkelendim.

Ağzımı açıp bir şey söylemek istedim ama cümleleri yutup, ağzımı kapattım ve kollarımı göğüsümde çaprazlayıp bekledim.

"Bu bir yer yaratacağım anlamına mı geliyor?" 

"Fazla soru soruyorsun Ezel. Çenen düşmüş." dediğimde bana ters bir bakış attı ve arabayı hareket ettirdi.

Gülüşümü ona göstermeden yüzüme taktım ve başımı cama yasladım.

Mutlu musun?

Evet.

Yapacağın başka bir şey yok mu sence?

Sanmıyorum...

Danie-

"Ezel! Telefonunu ver Daniel'ı aramadım!" diye panikle ona döndüğümde, telefonunu bana uzattı.

*********

Uçağa bindiğimizde hava çoktan kararmıştı. 

"Ömrüm senin yüzünden uçaklarda geçti piç kurusu..." diye kendi kendime fısıldadığım.

"Bir şey mi dedin?" kafamı iki yana sallayıp koltuğa kıçımı iyice yaydım ve aynamı çıkartıp, akmış eyelinerımı tamamen sildim. Ezel'in beni izlediğini hissedip ona döndüğümde, burunlarımız birbirine değdi. 

Yutkunup gözlerine baktığımda, koyu kahve gözleri üzerimdeydi. 

Önüme döndüğümde dudağımı dişlerimin arasına aldım ve beklemeye başladım. 

"Bir isteğiniz var mı efendim?" Önümüzde duran sarışın ve mavi gözlü Host'a döndüğümde, Ezel'i kıskandırmak için iyi bir fırsat diye düşündüm. 

"Seni alıyor muyduk?..." diye sadece Ezel'in duyabileceği bir sesle fısıldadığımda, Ezel gözlerini büyüterek bana baktı. Ona 'Ne var?' bakışlarımdan atınca, öfkeli bir nefes verdi ve Host'a öfkeli bir şekilde bakmaya başladı. 

"İstemez!" diye sert bir şekilde çıkıştığın da, Host şaşkın bir şekilde bakışlarını üzerimizde gezdirdi. 

"Hayır gitme! Ben bir şarap alıyım." dediğimde kafasıyla onayladı. "Kırmızı..." dudaklarımı büzerek dediğimde, çocuk yutkundu ve mutfak bölümüne gitti. 

Ezel hiddetle bana döndü ve üzerime eğildi. 

"Ne yaptığını sanıyorsun sen kızım he?!"  diye kulağıma tısladığında, Elimi göğüsüne koydum ve yakın temasının önüne geçmeye çalıştım.

"Hiç bir şey yapmaya çalışmıyorum... Hoş çocuk işte." 

"Yaprak... Senin başka bir erkeğe bakan o yeşil gözlerini oyarım. Dudaklarını büze büze başka bir erkeğe konuşan dilini ve dudaklarını keserim anladın mı?" diye sakin ama tüyler ürpertici sesle beni uyardığında, Host'm elinde kırmızı şarabımla gelmişti.

Bana uzattığında, Ezel şarabı aldı ve kafasına dikip çocuğa geri verdi, şaşkın bir şekilde ona bakarken çocuk arkasına bakmadan uzaklaştı.

*********

Sabah olduğunda kızlarla buluşup 4 saat hasret gidermiştik. Anladığıma göre çocuklarla araları pek de düzgün değilmiş hatta, Nil ayrılmayı bile düşünüyormuş. Onları dinlerken yüzüm şekilden şekile girmişti.

Sonunda ayrıldığımızda Demir, Cansuyu arayıp Ezelle birlikte olduğunu ve Cansuyu benim onlara getirmesini söylemişti.

 Cansuyla evin kapısına kadar geldiğimizde, anahtarını çıkardı. Elimi kapıya yaslayıp açmasını beklerken içeriden konuşma sesleri duydum ve açmasını engelledim.

Kulağımı kapıya yaslayıp konuşmaları duymaya çalışırken, Cansu da kaşlarını şüpheli bir edayla çatıp kulağını dayadı.

"Demir! Birazda bana ver bende kucağıma almak istiyorum." Ezelin sabırsız sesini duyduğumda ağzımı sonuna kadar açtım ve gözlerimi kısıp daha dikkatli dinlemeye başladım.

"Git sen Yaprak'ı kucağına al abi! Bu bebek benimdir." Cansu sinirle anahtarı deliğe sokacakken elini tuttum ve yapmaması için yüzümü şekilden şekile soktum.

"Ya bu ne tatlı şey ya şu güzelliğe bak." kıskançlıkla dişlerimi sıkarken, Cansu yan tarafta duran odunlardan iki tane aldı ve birini bana verdi.

Kapıyı açıp içeri elimizde odunlarla girdiğimizde, 3 tane korkmuş surat vardı.

"Ne yapıyorsunuz lan siz?" Demir kucağındaki bebekle soru sorduğunda, Cansu elindeki odunu yere düşürdü ve yere çöktü.

"B- bana bunu da mı yapacaktın aptal herif..." diye ağlamaya başladığında, yanına çöktüm.

"Ne yaptım ab-"

"Bunları da mı görecektim?... Evleneceğim adam başkasından çocuk peydahlamış Yaprak... Nerelere gidem ben... Başımı nerelere vuram..." diye dizlerini dövmeye başlayınca, Demir bebeği Ezele verdi.

"Ya kızım bebek benim değil. Ezelin." dediğinde, gözlerimi pörtletip şaşkınca Ezele baktım. Aldığım nefes boğazıma takılmıştı.

"Lan yok! Bebek benim değil. Ben bunu kapıda buldum! Demir yalan söyleme sıçarım ağzına!" diye bağırdığın da, bebek ağlamaya başlamıştı ve benimde hayal kırıklığım çoktan uçup gitmişti.

Cansuyu ayağa kaldırıp, bebeği kucağıma aldım. Elimle sırtına hafif hafif vurup pışpışladım ve ağlamasını kestim.

Ezel beni izlerken, aynı zamanda şaşkın şaşkın bakıyordu.

"Nasıl yapıyorsun?" diye sorduğunda yüzüme bilmiş ifademi taktım ve boğazımı temizledim.

"Kardeşime hep ben baktım." 

"Kardeşin mi vardı?" Demirden gelen soruya yutkunarak başımı salladım.

"E- evet... yani bir zamanlar vardı. Şimdi nerede olduğunu bilmiyorum." 

Dibimde duyulan sese yüzümü buruşturdum ve burnumu tıkadım.

"Ne yedirdiler sana kızım ya..." Çocuklar ve bebek gülerken tombul yanaklarını öptüm ve bende gülmeye başladım.

Yeni eğlencemiz sensin tatlım...


________________________

Umarım beğenmişsinizdir.

En güzel yorum yapan arkadaşa gördüğünüz gibi bölüm ithafı geldi. 

Vote vermeyi unutmayın.

Teşekkürler...


Katil Ve Mafya |Zor Aşk Serisi 1|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin