S E N D E G İ T M E 6

1K 53 17
                                    

Kaçsak bile peşimizden gelecek yaşananlar…

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kaçsak bile peşimizden gelecek yaşananlar…

Üzerime okul kıyafetlerimi giydiğimde içimde milyonlarca heycan ayaklanmıştı. Giydiğim forma ne kadar rahatsız etse de alışmaya çalışıyordum.
Siyah kısa pileli etek üzerine beyaz gömlek ve eteğin renginde bir kıravattı (medyada var). Kızların pantolon giymesi yasakmış o yüzden pantolon giyemiyordum.

Benim ayak seslerimle ağabeylerim ve babam gözleri kocaman bir şekilde bana bakıyordu. Şaşkınlık olan gözleri çatılmış sinirle eteğinin boyuna bakıyorlardı.  Rahatsızca yerimde kıpırdandığımda onların hedefi bu sefer Cihan ağabeyime yönelmişti.

Baba: Formayı kim etekli yaptı lan.

Cihan ağabeyimin gözleri etrafta dolaşmış Can ağabeyimde durmuştu. Anlaşılan kızların etek giymesi fikri onda çıkmıştı. 

Baba: Ulan. ...

Ağzının içinde bir şeyler hamurdansa da annemin ettiği dirsekle içinden konuşmayı kesmişti. Neee annem az önce babama dirsek mi atmıştı yoksa ben mi yanlış gördüm.  Kadın kendine gel sen 56 yaşında bir annesin.

Cengiz ağabeyim Can agabeyime sinirle bakıp Cihan ağabeyime birşeyler demişti. Sessiz dediğini düşünse de bizde duymuştuk ve gülmemek için yanağımın içini acıtmayacak şekilde ısırıyordum.

Cengiz Ağabey: Ceylan sana emanet Cihan. Bakan ya da rahatsız eden gördüğün an indir da kafayı. Benim laz damarımı attirma.

Cihan Ağabey: Merak etme ağabey o iş bende.

Annem gelip önce yanaklarımı öpmüş yemek odasına doğru gidince bende peşine takılmıştım.  Hepimiz yemeklerimizi yemiş derse geç kalmamak için kalkacakken annem konuştu.

Annem: Kızım okul çıkışı seni ben alcam anne kız gezelim AVM de.

Ilk önce kararsız kalsam da olur anlamında başımı sallamıştım. 
Cihan ağabeyim ile dışarıya çıkarken en son babamın "Kısa şeyler almayın güzelim " dediğini duymuştum. Aga be bende böyle yıllarca hiç eksilmemiş bir aşk istiyordum. Baba resmen bu hâline bende düştüm yani.

Arabaya bindiğimizde Cihan ağabeyim konuştu.

Cihan: Çilli bizim gideceğimiz özel okul formasından da anlamışsındır. Ama özel okul dediğime bakma herkes birbirini tanır 2-3 kişi dışında böyle sorun çıkartan olmaz. Hatta burslu öğrenciler bile var ve biz onlarla kardeş gibiyizdir. Merak etme hocalar da anlayışlıdır. Büyük bir okul orta okul hemen yan binamızda ama ne onların bizim binaya ne de bizim onların binasına girmemize izin verirler.

Abim anlatana kadar gelmiştik ve arabadan inmemizle çoğu öğrencinin gözleri bizdeydi. Yerimde kıpırdaıp abime yaklaşıp sordum.

Ben: Ağabey neden herkes bana şaşkınca bakıyor.

Abim kolunu omzuma atıp beni kendine yaklaştırdıktan sonra tekrar konuştu.

Ceyhun ağabey: Bu zamana kadar hiç bir kızla böyle yan yana gelmemiştim ve şaşırmakta haklılarda.

Ben: Hiç mi ?

Abimin gelmesiyle ne dedigimi fark etmiş utangaşça ona bakmıştım.

Ceyhun: Hiç.

Çantamı orta sıralarda boş bir yere koyup oturduğunda bir kaç öğrenci dışında hepsi bana merakla bakıyordu. Hocanın gelmesi ile gözler ona dönmüş olsa da hocanım gözleri benim üzerimdeydi. 28 yaşlarında kızıl bir hocaydı yüzündeki hafif gülümseme ile bana bakıyordu.

Kızıl hoca: Yeni yüzler görüyorum. Tanıt bakalım kendini canım.

Ben: Ceylan KARTAL 16 yaşındayım

Kızıl hoca : Bende Edebiyat hocan Yasemin OLTA. Umarım edebiyat dersini seviyorsundur. Sevmesen bile eminim seveceğine.

Öz güvenli bir şekilde konuşmasıyla şaşırmış benim bu halime tebessüm etmişti. Kadın hem genç hem güzel hem kızıl saçlı hem de çok iyi yaaa. ( Burdan bana edebiyat dersini sevdiren biricik hocama selamlar).

...

Son dersle birlikte tüm öğrenciler bıkkınlıkla dışarıya akın ederken ben herkesin çıkmasını bekliyordum. Tıkış tepiş çıkmaktansa rahat rahat çıkmayı tercih ederdim.
Bahçeye çıktığımda yalçın ağabey ile annemin beklediğini gördüğümde hızlıca onların yanına gitmiştim.

- Çok mu beklettim?

- Yok canım bizde az önce geldik.

Olumlu  anlamda kafamı sallayıp annemle arabaya bindiğimde yalçın ağabey ise hareket ettirmişti aracı.

...

-Yaa anne valla yoruldum. Az dinlenelim.

Annem sonunda bana acımış olmalı ki istikameti AVM deki bir cafeye girmiştik.

Annem: Tatlım ben bir lavoboya gidip geliyorum yalçın ağabeyin biraz ileride birşey olursa ona söylersin.

Deyip cevabımı beklemeden geçip gitmişti.
Biraz zaman geçtikten sonra dışarıda gördüğüm şey ile koşarak o tarafa doğru adımlamıştım. Benim yaşlarımdaki bir kız ufacık bir çocuğa tokat atacakken son anda yetişmiştim.

Ben: Ne yaptığını zannediyorsun sen. Küçücük çocuğa el kaldırılır mı hiç? 

Tıslar gibi sesimden kız gerilmiş ve iki adım geriye gitmişti. Sonra ağzının içinde birşeyler hamurdanım arkasını dönüp uzaklaştı. Bende neredeyse ağlayacak durumda olan küçük çocuğun boyuna gelebilmek için eğilip cebimdeki çikolatayı çocuğa uzatmıştım. Bana önce korkuyla bakmış sonra elimdeki çikolatayı görünce yüzünde tebessüm olup yavaşça elimden aldı.

....

YAZAR'DAN:

Ceylan'ın o hallerini izleyen 3 çift gözden habersizdi. Biri annesi diğeri Mirat Ağa ve yakından izleyen ise Demirdi. Mirat Ağa bir an önce yanlız kalmasını beklerken, Demir tesadüf eseri görmüştü. Tam müdahale edecekken kızın müdahale etmesiyle gururla Ceylana bakmıştı.

Uzaktan o adamın gelmesini gormesiyke gözlerinde öfke oluşmuştu.  Geçen gördüğü kucağına aldığı adamdı bu.

Yalçın : Ceylan Hanım anneniz bekliyor efendim.

Ceylan Hanım demesini duysa da gözlerindeki sınır hâlâ oradaydı. Oradan ayrıldığında bile Ceylan bir türlü aklından çıkamıyordu.

Şuan oturduğu koltukta önüne konulan belgelere imzasını atarken sağ kolu içeriye gelmişti.

Demir: Söyle Dumrul.

Dumrul: Ağabey Mirat HAZENDER  2 gün  önce İstanbula gelmiş efendim.

Demir: Demek Mirat Ağa sonunda yeniden buraya gelmeyi göze aldı. Neden geldiğini bana araştırın 3 saat sonra masamda dosya halinde olsun.

Dumrul: Peki Ağabey.

Günün birinde acın hafifleyecek. Tüm acılar zamanla hafifler...

Bir bölümle daha karşınızdayım.
Bölüm nasıldı
Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum.

SENDE GİTME ( Yeni Hayat 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin