0.1 "Başkomiserin Oğlu"

2.1K 145 106
                                    

Başlama tarihleri ☀️

Yağmurlu olan havanın vermiş olduğu boğucu hisle birlikte adımlarımı hızlıca karakola yöneltip içeriye girdim. Şemsiyemi kapatıp yavaşça kenara koyup benim için ayrılan odaya doğru ilerliyordum. Yanından geçtiğim polisler bana teker teker selam veriyordu.

Kıdemlileri olmak böyle bir şeydi...

Odama girdiğimde tanıdık gelen kokum beni rahatlatmıştı. Kendi kokumu duymak beni her zaman iyi hissettiriyordu. Sanki bir yerin bana ait olduğunu belli eder gibi.

"Hey!" Paltomu askılığa asarken aniden kapının açılmasıyla şaşkınca dönmüştüm.
Her zamanki Jisung diye geçirdim içimden.

"Sana da günaydın Sung."

"Bize gün ayalı çok oldu." Kıdemlisi olduğum için bazen kafama göre çalışma saatleri yapıyordum ve o buna gönderme yapıp konuşmasına devam etti. "Haberi duydun mu?"

"Ne haberi? Yoksa Choi Junghwa'nın otopsi raporu mu çıktı?" Üstünde olduğumuz bir vaka vardı ve aklıma ilk gelen o olmuştu.

"Bir gün olsun şu dedektiflikten uzaklaşamaz mısın?" Ben dedektiflik bürosundaydım ve bunu bana söylemesi tuhaftı.

"Üzgünüm işim bu." Elimi enseme atarak dudaklarımı ısırmış ve başımı öne eğdim. 

"Ah o kadar yakışıklısın ki sana kızamıyorum bile." Söylediği şeyle gözlerim aniden büyürken Jisung bir kahkaha attı. Arkadaşımın eşcinsel olduğunu biliyordum fakat bana böyle imalarda bulunması garip hissettiriyordu.

"Korkmana gerek yok tipim değilsin." Kendi kendine beni gömüp eğleniyordu ve ben sabah sabah ona gülme malzemesi olmuştum.

"Haberi söylemedin." Aklından uçup gittiğine o kadar emindim ki ben bunları söylediğimde ağzını açıp hatırladığına dair bir şeyler mırıldandı.

"Başkomiserin oğlu geçici bir süreliğine dedektiflik bürosunda çalışacakmış. Başkomiser özellikle senin ilgilenmeni istedi." Yeterince işim varken bir de onunla mı ilgilenecektim.

"Neden benim haberim yok?" derin bir nefes vermemle Jisung yanıma gelip omzuma patpatladı.

"Başkomiser geldiğinde sen burada değildin ve benim iletmemi söyledi. Muhtemelen öğle saatlerinde oğlu burada olur." deyip yavaşça kapıya doğru ilerledi.

"Torpil resmen bu!" Tıslamamla birlikte Jisung omuzlarını bilmiyormuşçasına oynatıp odamdan çıktı.

Masanın üzerinde duran yeni vakayı görmemle birlikte kaşlarım havalandı ve dosyayı elime alıp odamdan çıktım. Felix olay yerini incelemiş olacak ki bana kısa bir mesaj atmıştı.

"Hey Minho artık gitsek iyi olacak." Minho kafasıyla onaylayıp yardımcısı Seungmin'i de ayağa kaldırdığında arabaya doğru ilerliyorduk.

"Dedektif bekleyin lütfen." Bana yetişmek için nefes nefese kalan Jisung yanında birisini çekiştiriyordu.

"Başkomiserin oğlu tanışın."

Hadi ama Jisung tam da olay yerine giderken mi?

"Tanışacak zamanımız yok hadi olay yerine gidiyoruz, orada tanışırız." Tekrar arkamı dönüp adımlarımı arabaya çevirdim.

"Ne? Bende mi geleceğim?" Duyduğum sesle topuğumun üzerinde arkama dönüp derin bir nefes aldım.

"Evet sen de." Beni takip ettiklerinde arabaya yerleştik bir yandan da elimdeki rapordan vakanın detaylarını inceliyordum.

Detective - Hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin