"Evet Felix durum nedir?" Steril eldivenlerimi giymeye çalışırken sordum. Bir ofiste cansız beden bulunmasıyla ilgili ihbar almıştık.
"Doktor Chang Shik, dün gece öldürülmüş ve zorla girildiğine dair hiçbir iz yok." Yerde yatan cansız bedene baktım. Kafasından akıp durmuş olan kan bir darbe aldığını açıklıyordu.
"Ne doktoru?" Jeongin sonunda gelmişti.
Jakuzisinde geçirdiğimiz vaktin üstünden üç gün geçmişti.
"İlişki terapisti. Daha doğrusu aldatan terapist olarak reklamını yapıyor. Evliliği kurtarmak için aldatmayı teşvik ediyormuş." diye açıklama yaptım.
"Ah! Öyle mi." bana imalı bir şekilde bakıp kaşlarını kaldırdı. "Keşke ölmeden önce tanışma fırsatım olsaydı kendisiyle." diye ekledi. Kendi kendince espiri yapıyordu.
Kafamı iki sana sallayıp devam ettim. "Büyük ihtimalle katil kurbanı tanıyor. Silah önceden planlanmamış gibi duruyor. Çok fazla düşmanı olduğunu tahmin edebiliriz. Danışanlarından birisi olsa gerek."
"Hyunjin, Chang Shik'in eşi geldi." Felix lafımı bölerek konuştu. "Şehir dışındaymış ve döner dönmez kocasının öldüğünü öğrendi. Zavallı kadıncağız."
Ağlayan kadının ve yanında ona mendil uzatan gözlüklü adamın yanına doğru ilerledik. "Merhaba aldatan terapist sizin kocanız mıydı?" Jeongin'in patavatsızlığına onu dürttüm.
"Kim olduğunu bilmiyorum ama şu an onu yargılama zamanı değil." Gözlüklü adam anında atladı.
"Ne? Yargılamıyorum, Mendilci." Gerçekten yeri geldiğinde çok güzel insan aşağılıyordu ama insanların acısı varken bu kadar üstlerine gitmesi yanlıştı.
"Pardon, ben Dedektif Hwang. O da yardımcım Yang Jeongin." Gerilimi azaltmak adına konuştum.
"Lee Yunwon. Doktor Chang Shik'in iş arkadaşıyım." Kısaca tokalaştık.
"Chang Shik sadece insanlara yardım etmek istiyordu. Hayatını hep başkalarına adamıştı. Bunu kocama kim yapmış olabilir?" Bayan Chang göz yaşlarına boğulmuştu.
"Bulacağız Bayan Chang." dedi Jeongin. Oradan ayrılıp tekrar Felix'in yanına döndük.
"Tüm danışanları şüpheli içlerinden birisi katil olabilir." dedim.
"Yani tüm danışanların dosyalarına mı bakacağız? Tüm Kore'deki aldatanların sırlarını öğreneceğiz." buna neden sevinmişti anlamamıştım. Jeongin'e arşiv cezası vermektense bunu yaptırabilirdim.
"Tam olarak öyle değil. Hasta mahremiyeti açısından psikolog olmadan dosyalara bakamayız Jeongin.
"E harika ben bunu hallederim. Sun Mi vakasındaki psikolog Lee Ji Eun bunu halledebilir." O kadın ne alakaydı şu an.
"Lee Ji Eun mu?" dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Evet. İki seanstır gidiyorum ve gerçekten mükemmel birisi." Demek ki kafa tatilinde terapiye başlamıştı.
"Pekala ama yine de önce bir hakimin mahkeme kararıyla imzalaması lazım." Bunu da halledeceğinden eminim.
"O iş bende." diyip göz kırptı. Gözlerimi büyütüp omzuna vurdum. Şu an çalışıyorduk ve etraftakiler yanlış anlayabilirdi.
"Utandınız mı?" arsızca gülümsemesiyle sus işareti yaptım. Yandan gelen kıkırtı sesine döndüm.
"Sen de mi Felix ya?" sitemimle daha çok güldü.
"Jeongin gerçekten işinde çok iyi." demesiyle gözlerimi devirip olay yerinden ayrıldım. Jeongin izin alıp terapisti ayarlayana kadar biraz evde dinlenecektim.
Yarım saatlik bir sürüşün ardından eve vardım. Yoğun bir ay geçirdiğimiz için eve sadece uyumak ve duş almak için geliyordum.
Kıyafetlerimi çıkartıp sıcak suyu açtım. Bu bana çok iyi gelecekti. Keyif yapmadan önce şarkı açtım. Küvetin dolmasıyla kendimi içine bıraktım. Sıcak su bana her zaman iyi hissettirdi.
Cheri Cheri Lady
Kapı zilinin ısrarla çalmasıyla derin bir nefes aldım. Tam rahatlamışken rahatsız ediliyordum. Belime beyaz havlumu sarıp kapıyı açmaya gittim.
"Geldim geldim patlama." Kapıyı açmamla Jeongin'i gördüm.
"Jeongin sen nasıl evimi buldun?" Şaşırmıştım ama Jeongin benim dediğimi duymamış gibi benden daha çok şaşkındı.
"Seungmin Hyung söyledi." Gözlerini üzerimden ayırmadan konuştu. O bana böyle dikkatli baktığı için biraz utanmıştım.
"İçeri geçsene."
"Şey aslında şey de geliyor." Kekelemiyordu ama ne diyeceğini de bilmiyordu ve sonra dünyanın en klişe şeyi oldu.
Havlum kaydı.
Havada yakalamıştım ama bana şaşkınlıkla bakan iki kişi vardı karşımda.
"OHA HYUNJIN."
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Detective - Hyunin
Fanfiction"Başkomiserin oğlusun diye sana herhangi bir ayrıcalık tanımayacağım aksine seni zorlamaktan çekinmeyeceğim." Sert bir şekilde söylediklerimin karşısında içten dilini yanağına bastırıp gülmüştü ve iddialı bir şekilde bana doğru yaklaşmıştı. "Beni z...
