"Bugün kapalıyız patronun özel emri." Kapıdaki iri yarı adamlardan bir tanesinin beni durdurmasıyla gözlerimi devirdim.
"Biliyorum, patronunuzu görmeye geldim." Kartımı göstermemle kenara çekildiler. Şu an her ne kadar görevde olmasam bile bazen mesleğimi kullanmak hoşuma gidiyordu.
Geldiğim yerin ambiyansı çok farklı ve ağırdı. Bir sürü çalışan vardı ve hepsi şu an mekanı temizlemekle meşguldü. Asansöre ilerleyip onun olduğunu bildiğim kata bastım.
"Kimse beni rahatsız etmesin demedim mi ben? Size tonlarca parayı sözümüzü dinlemeyin diye mi ödüyoruz?" Mızmızlanıyordu benim geldiğimi bile anlamamıştı.
"Ben de mi?"
"Dedektif Hwang?" Sonunda bana döndü. Kalın köpük tabakası olan jakuzide viski yudumluyordu. Çene hattı normal bir insana göre çok keskindi.
"Merhaba Jeongin." Beni gördüğünde ayaklanmaya çalışmıştı. Üst bedeni çıplaktı altında ise sadece şortu vardı ve saçları yarı ıslaktı.
"Sorun yok kalkma orada kalabilirsin." Dememle eski yerini tekrar aldı.
"Siz eşlik etmez misiniz?" Sorduğu soruyla afallamıştım ama sonradan ondan kapı kitlemesinden dolayı bir intikam alacağım aklıma gelmişti.
"Olur tabii." Üstümdeki gömlekten kurtulup pantolonumun kemerine uzandım. Bakışlarını bile çekmeden beni izliyordu. Tepkisini ölçmek adına pantolonumu indirirken boxerımın kenarlarından da tutmuştum. Gözlerini büyütüp anında kaçırmasıyla güldüm.
"Ne o utandın galiba?"
"Hah! Sizde olan bende de var." Hazır cevaplılığını seviyordum. Bir şey demeyip yanına geçmiştim. Suyun sıcaklığı ile anında mayışmaya başladım.
"Dolduruyorum." Elindeki boş viski bardağını bana gösteriyordu. Kafamla oynamamla viskiyi doldurup bardağı bana uzattı.
"Babanla konuşmuşsun izin almışsın bu hafta." dememle bardağı kafasına dikip yeniden doldurmaya başladı.
"Kafa tatiline ihtiyacım vardı." Diyip omuz silkti.
"Başkomiserin oğlusun diye sana herhangi bir ayrıcalık tanımayacağımı söylemiştim. Neden benden izin istemedin?" elimdeki bardakla oynuyordum.
"İzin vermeyeceğinizi biliyordum."
"Seni zorlamaktan çekinmeyeceğimi de söylemiştim değil mi?" dememle yüzünü tamamen bana döndü.
"Hmhm."
"Peki sen şimdi seni zorlamamı hak etmedin mi?" Göz temasımızı asla kesmiyordu. Her an üzerime atlayacak gibi duruyordu.
"Bana istediğiniz cezayı verebilirsiniz." Bu kadar çabuk teslim olmasını beklemiyordum o yüzden birazcık daha oynamakta zarar yoktu.
Elimi yüzüne atıp baş parmağımla çenesini ovuşturmaya başladım. Dikkatlice beni izliyordu. Gözleri bir elime bir de bana bakıyordu.
"Pekala o zaman bütün hafta arşivde Bayan Chae ile dosyaları düzenlersiniz." dememle bir anda kaşlarını çatarak bana bakmaya başladı.
"Bu haksızlık!" direkt sitem etmişti.
"Nasıl bir ceza isterdin ki?"
"Mesela şöyle bir jar-" ne diyeceğini anladığım an ağzını kapatmıştım tek elimle ve sonradan yanlış yaptığımın farkına varmıştım çünkü vücutlarımız daha da yakınlaşmıştı.
"Çok patavatsız olabiliyorsun bazen."
"Ama siz sordunuz ben de söylüyordum." Hem azgındı hem de masum ayaklarına yatıyordu.
"Çok fenasın Jeongin." Biraz vücutlarımız arasında mesafe bıraktım.
"Dedektif Hwang eğer özel olmayacaksa bir soru sorabilir miyim?"Şu an jakuzisinde yarı çıplak oturuyorduk ve o benden soru sormak için izin istiyordu. "Yanlış anlamayın sizi daha yakından tanımak adına."
"Şu an yeterince sınırları aşmış durmuyor muyuz sence de Jeongin. Sorabilirsin o yüzden."
"Hiç aşık oldunuz mu?" bu soruyu hiç beklemiyordum.
"Çok uzun zaman önce bir kere olmuştum. Sonra çok kalbim kırıldı ve ben de kalpsiz olmaya karar verdim aşk konusunda." Yeterince açık olduğumu düşünüyordum.
"Bir kız mıydı?" Cinsiyetlere neden bu kadar takıldığını anlamamıştım.
"Evet."
"O zaman siz bir de bir erkeğe aşık olmayı deneyin." Şu an ciddi miydi dalga mı geçiyordu anlamamıştım.
"Tavsiyen için teşekkür ederim Jeongin ama ben yakın gelecekte kalbimi bulmak istemiyorum." İşimle gayet mutluydum. Tekrar üzülmek istemiyordum.
"Pekala o zaman ben size bir şey söyleyeceğim." yerinde iyice doğrulup bana yaklaştı. Sadece gözlerime bakıyordu. Üstünlük kurmaya çalışıyordu. "Kaybettiğiniz o kalbin yerini ben size göstereceğim."
***
Yakınlaşmaya başlıyorlar ✌🏻
~
Bir soru da benden
Seme Jeongin?
Seme Hyunjin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Detective - Hyunin
Fanfiction"Başkomiserin oğlusun diye sana herhangi bir ayrıcalık tanımayacağım aksine seni zorlamaktan çekinmeyeceğim." Sert bir şekilde söylediklerimin karşısında içten dilini yanağına bastırıp gülmüştü ve iddialı bir şekilde bana doğru yaklaşmıştı. "Beni z...