Pislik!! Şarzı bitmişmiş.
Ben eve nasıl gidicem zaten kimse bize ulaşamıyor. Nerde olduğumuzu kimsede bilmiyor.
Uffff....
Yanıma yaklaşarak oturduğum koltuğa oturdu.
Yüzüne bilr bakmıycaktım onunla konuşmak istemiyordum. Çünkü beni evime bırakmıyordu.
-Nisa?
İsmimi seslenmesi umrumda değildi.
-Nisa?
Bir kere daha seslendi ama bakmak istemiyordum.
-Nisa sana sesleniyorum.
Biliyorum. Ama cevap vermek istemiyordum.
Koltuktan kalkarak üst kata çıktım.
Daha fazla onun yanında durmak istemiyordum.
Odaya girerek kapıyı kapattım.
Yatağa attım kenidmi.
Yastıklardan birini alıp sarıldım.
Düşünmeye başladım gerçekten neden burdaydım ben?
İstemiyordum. Burda kalmak istemiyordum!
Gözlerimim hafifçe kapanmaya başlamıştı. Ve işte yine gerisi karanlık bir boşluk.
...Burnuma çok güzel bir koku geliyordu...
Vanilyayla harmanlanmış erkek parfumu kokusu.
Gözlerimi yavaşça araladığımda onu gördüm.
Yanımda yatıyordu. Eliyle belimden sarılmış, çenesinide başımın üstüne koymuştu.
Kafamı biraz kaldırdım. Ve bedenimi biraz geriledim. Yüzü yüzüme çok yakın olmuştu, burnu burnuma değiyordu. Dudakları...
Gözlerimi kapattım. Nefes alıcak kadar gücüm yoktu. Nefesi nefesime karışıyordu. Kalbim çok hızlı atıyordu. Bana noluyordu böle?
Yine aynı şeyler. Onun yanında etkisiz elamandım resmen.
Kafasını biraz hareket ettirmişti. Daha da çok yaklaşmıştı. Artık aramızda mesafe denen bir şey kalmamıştı.
Gözlerimi hafifçe araladım. Hala uyuyor olmalıydı gözleri kapalıydı.
Gözlerini biraz araldığında hemen gözlerimi kapadım. Beni uyanık bilmemeliydi.
Beni kendine bastırdı. Saçlarımı okşayıp, saçlarımın arasına bir buse kondurdu. Hareket edemiyordum. Daha fazla dayanamıycaktım.
Kafamı kaldırıp ona baktım.
Oda bana baktı.
-Uyandın mı bakalım?
Diye sırıtarak sordu.
Kafamı aşşağı yukarı salladım.
Yataktan kalkmak için doğruldum.
Oturur pozisyona geldikten sonra ufak bir esneme yaptım.
Ardındansa dolabın karşısındaki yansıma dikattimi çekmişti.
Üstüm başım dağınık haldeydi.
İki gündür aynı kıyafetlerleydim.
Ve bu rahatsız ediciydi.
Arkamı dönüp ona baktım.
-Emre.
-Efendim.
-Ben bir iki gündür aynı kıyafetleyim ve duşa da girmek istiyorum.
Sırıtarak.
-Ee gir o zaman duşa.
-Ama kıyafetlerim yok.
İki elinide başının arkasına koyarak.
-Benden giyinirsin.
Dedi keyifle.
Ama iç çamaşırlarım nolucaktı. Ona bunu dile getiremezdim.
-Niye kaçırmadan önce haber vermiyorsun ki? Yanıma kıyafet falan alırdım en azından.
Yatakta oturur pozisyona geçerek.
-Allah Allah ya!
Diye sölendi.
-Dışarı çıksana!
Diye çemkirdim.
-Neden?
Diye sordu.
-Duşa giricem.
Yatağa tekrar yatarak.
-Burda kalsam olmuyor mu?
Diye sordu sırıtarak.
-Senin canın dayak çekiyor sanırım!!
Diyerek ellerimi göğsümde birleştirdim.
Ellerini teslim olurcasına havaya kaldırarak yataktan kalktı, ve kapıyı kapatıp çıktı.
Üstümdeki kıyafetleri çıkartıp, yatağın üzerine katlayıp koydum.
Banyoya girip kendimi ılık suya bıraktım.
Uhh...
Bugün de yorucu bir gün olucaktı sanırım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIRILDIM
Fantastik17 yasındaki Nisa Ulusoy yasadığı bu büyük olayı atlatabilicek mi? Kaçıran çocuğa aşık mı oluyor? Yada ondan hep nefret mi edicek? Yazdığım kitap için çok uğrastım umarım beğenirsiniz iyi okumalar...