" Sen bizim kafeyi basan kötüler birliğinin uyesisin"
" Evet ben onların üyesiyim"
20 dakika önce
" Herkes hazırsa gidiyoruz." Sihigaraki' bin sozleri üzerine herkes başını salladı bugün baskını yapacaktık Kurogirinin kapıyı açmasıyla plan başlamışti herkes kendi bölgesine gitmisti bende ağaçların arasına dalmış ve gideceğim yeri bulmuştum her taraf agacti burayı neden bana verdiler diye düşünürken patlama sesi gibi bir ses duydum arkamı dönüp bakınca aradığımız cocuklardan birini büyük kayaliklarin üstünde bizim adamlardan biriyle savaşırken gordum İzuku Midoriya adamı bir cocukla birlikte yenmiş ve oradan ayrılıyordu büyük ihtimalle arkadaşlarının yanına gidiyordu kossam bile ona yetisemeyecegimden ben ilerlemeye devam ettim bu çocuklar canavardi bir tanesi daha yeni en güçlü adamlarımız dan birini indirmişti ve bunu TEK başına yapmisti hepsinin bir araya geldiğini düşünemiyordum şuan Sihigaraki' nin bu iki çocuğu neden istediğini anlamıştım bu çocuklar yıkım makinasiydi bunların bizim tarafimiza geçtiğini düşünmek bile bana haz veriyordu . Bana verilen yerden biraz uzaklaşmış olsamda biraz ileride durmak daha mantıklı gelmişti benim görevim buraya gelenleri haklamak ve yoluma devam etmekti bu yüzden bir ağacın kenarına oturdum buradan dabinin ateşini ve adını bilmediğim gaz çocuğun gazını gorebiliyordum sesli bir şekilde iç çekip ağaca iyice yaslandım birkaç dakika sonra çalıların hisirtisiyla yaslandigim ağaçtan ses çıkarmamaya özen göstererek kilicimi elime aldım yavaşça ağacın arkasında geçip maskemi yüzüme taktım ağacın kenarından kimin geldigini gördüğümde biraz şaşırdım o gün bastığımız kafede dovustugum kırmızı saçlı kızdı ozgunlugunden anladığım kadarıyla kanı istediği silaha donusturebiliyordu bu yüzden bir yerimi kanatmadigimdan emin olmaliydim eğer gerçekten her silaha donusturebiliyordu bana uzaktanda saldirabilirdi dediğim gibi kılıcım olduğu sürece uzaktanda dovusebilirdim ben sadece olası kötü ihtimalleri degerlendiriyordum burada onun gitmesini bekleyemezdim ağacın arkasindan çıkıp kızın karşısına geçtim yüzünden beni gördüğüne şaşırdığını anlayabiliyordum " Sen bizim kafeyi basan kötüler birliğinin uyesisin." Bana böyle seslenilmesinden pek hoslanmiyordum ' kötüler birliğinin uyesi' ben onların bir üyesi değildim ben orada sadece borcumu ödemek icin duruyordum ama onun bunu bilmesine gerek yoktu." Evet ben onların üyesiyim." Diyip kilicimi ona doğru salladım kıvrak bir hareketle kaçtı ama hiç bir yerde kan yoktu bu durumda onunda şansı yoktu benimle karşılaşması çok kötü olmuştu en azından ben böyle düşünüyordum ama kız arkasını dönüp kaçmaya başladı neden kaçtığını anlayamıyorum bir tarafini kesip çıkan kanı kullanabilirdi ama o kaçmayı seçmişti peşinden gitmem ve diğerlerine ayak bağı olmaması için onu durdurmam gerekiyordu bende öyle yaptım peşinden tüm gücümle koştum kilicimi ona doğru atamazdim çünkü burada çok fazla ağaç vardı ona değil ağaca isabet ederdi koşmaya devam ettim taki ağaçların olmadığı bir yere gelene kadar beni buraya kadar çekmişti bir tuzak olabilirdi ama neden şimdiye kadar çıkmadılar kafamdaki düşüncelerden arınıp önümdeki kıza baktım "Beni buraya çekerek kendi ölümünü hazırladın tebrikler" diyip üstüne atıldım ama bir anda elinden kandan yapılmış kılıç çıktı nasıl olabilirdi hiç biryerinde yara yoktu " Hayır ben kendi ölümümu hazirlamadim sen ölümüne geldin" dedi ve kılıcını bana doğru salladı " Buraya gelirken senin arkadaslarinin kanlarında biraz ödünç aldım onlar sayesinde buradayım " dedi ve sırıttı tabi biz şuan bir savastayiz kötülerin ve iyilerin savaştığı bir savaşta ve savaşta kan akar bu gayet normal birbirimize kiliclarimizi sallarken biranda önüme bir ağaç yıkıldı ve bende geriye zıplamak zorunda kaldım önüme döndüğümde kırmızı saçlı kız bir anda kandan kılıcını küçük bıçaklara çevirip bana attı birini durduramadim ve maskemin ipini kesip maskemi düşürdü ben hızla kıza atılırken o sadece bana bakiyor ve biseyi anlamaya çalışıyor gibiydi neden orada duruyordu neden hamle yapmıyordu hızla kızın koluna bir kesik açıp ona yüzümü döndüm " Noldu vazmi geçtin bu kadar çabuk mu" bana yüzünü döndüğünde gözleri dolu doluydu çok çok fazla şaşırdım neden maskem düştüğü için ağlıyordu kısık sesle konuşarak " A-akami sen misin b-ben özür dilerim seni küçükken koruyamadim ve ve seni götürdüler ben bişey yapamadım" dedi ne sacmaliyordu bu kız beni başkasıyla mi karistirmisti "Ben senin saçmalıkları mi dinleyemem aklın yerinde değil ismimi nerden biliyorsun bilmiyorum ama senin uğraşamam" diyip durusumu diklestirdim işini bitirip gidicektim eğer üstüme bir asit topu gelmeseydi pembe tenli bir kız bana asit atmıştı ahh korktuğum şey fazla dayanamazdım eğer ikisi birden saldırırsa onlara direnemezdim zaten yeteri kadar oyalamistim oradan koşarak uzaklastim arkama baktığımda o kırmızı saçlı kız hala agliyordu.
Umarım beğenmissinizdir◉‿◉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yin Yang/Boku No Hero Academia/Bnha
ActionSakura kayıp kardeşini bulmak için her şeyi yapmaya hazırdır, kahraman olmaya bile. Bnha x oc Yin Yang=Karanlık ve Aydinlik